Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Ahlak

Ahlak Huylar, seciyeler, mizaçlar, anlamında bir kavram. Hulk, hulûk kelimelerinin çoğul şeklidir. Hulk veya hulûk insanın beden ve ruh bütünlüğü ile alakalıdır. Ahlak bu çerçeve içinde, "insanın bir amaca yönelik olarak kendi arzusu ile iyi davranışlarda bulunup kötülüklerden uzak olmasıdır" şeklinde tanımlanabilir. İslam ahlakı Kur'an-ı Kerîm'e dayanır. Yani her yönüyle Cenab-ı Allah tarafından vahiy yoluyla belirlenmiş bir davranışlar manzumesidir. Her şeyden önce İslam ahlakı bir vazife ahlakı şeklinde ortaya çıkmıştır. Zira Kuran-ı Kerîm'deki her emir, müminler için bir görev belirlemiştir. İnsanın bir mümin olarak bu emirlere muhatap olmayı kabul etmesi, bunları birer görev olarak telakkî etmesi anlamındadır. Kur'an-ı Kerîm'de Resulullah (s.a.s.)'a ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ahlak

 Ahkemü

Ahkemü Hakimler hakimi, en büyük ve en üstün hakim. En doğru hükmeden, hükümlerinde en üstün olan ve kendisinden başka hüküm koyanların hükmünü iptal eden anlamında Allah'u Teala'ya özgü olarak kullanılan Kur'anî bir terimdir. Gerçekten insanlar, Allah'a ibadetten vazgeçip onun emirlerini arkalarına atıp, arzu ve hevalarına uygun hükümler koyarak yönetici olmak mevkîine gelince şirke düşmüş bulunurlar. Daha sonra kendi koydukları hükümler eskimeye başlayınca, yeni hükümler koyma zorunluluğuyla başbaşa kalırlar. Bu işlem de sürekli dönüp durur. Bir 'batıl'dan bir batıla düştükçe Hakk'dan tamamen uzaklaşır ve 'ceza'yı hak eder hale gelirler. Gerek dünyada baslarına gelen, gerek ahirette başlarına gelecek bir ceza, Allah'ın onlar hakkındaki ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ahkemü

 Ahkamu

Ahkamu İslam'ın ortaya koyduğu bütün şer'i hükümler. İslamî hükümlerin bütününü içine alan hükümler manzumesi olarak kabul edilen şer'î hükümler; itikadî, amelî ve ahlakî olmak üzere üç kısma ayrılır: Bunlardan itikada dair olan hükümler genellikle Allah'ın birliği ve varlığına dayalı olan aklî ve mantıkî hükümlerdir. Akîdeye dair olup ayet ve hadislerle ispat edilen şer'î hükümler ise, ahiret hayatı ve meleklerin varlığı gibi gaybe dayalı hususlardır. Amelî hükümlere gelince genellikle insanın ruhunu, akıl ve nefsini eğiten emirlerdir. Bu türlü emir ve hükümler insanı Cenab-ı Hakk'a daha iyi bir kul yapma hedefini güderler. Ayrıca insanlar arasındaki sosyal ekonomik, siyasî, malî ilişkilerin düzenlenmesinde de etkili ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ahkamu

 Ahkam

Ahkam Hükümler, yargılar, kanunlar, kararlar. Ahkam hüküm kelimesinin çoğulu olup "hükümler" demektir. Hüküm, sözlükte men etmek, önlemek anlamlarına gelir. Hakimin davayı neticeye bağlamasına hüküm denmesi, taraflar arasındaki düşmanlığı önlediği içindir. Hüküm, bir şeyi diğerine dayandırma, emir ve irade manasında da kullanılmıştır. (M. Salahî, Kamûs-i Osmanî, III, 297; H. Karaman, Fıkıh Usûlü, İstanbul 1963, 170) Terim olarak 'hüküm'ü fıkıh usulü bilginleri şöyle tarif etmişlerdir: "Mükellef (yükümlü) kimselerin işleriyle ilgili Allah ve Resulü'nün hitaplarıdır." Mesela; Allah'ın "namaz kılınız", "adam öldürmeyiniz" hitapları birer hükümdür. Fakîhlere göre ise hüküm, bu hitabın eser ve neticesidir. (Abdulvehhab Hallaf, İlmu Usûli'l-Fıkh, Kahire 1978, 100) "Namaz kılınız" hitabının eser ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ahkam

 Ahkaf Suresı

Ahkaf suresı Kur'an-ı Kerim'in kırkaltıncı suresi. Surenin on, onbeş ve otuzbeşinci ayetleri hariç geri kalanı Mekke'de nazil olmuştur. Sure, yirmiyedinci ayetinde söz konusu edilen Ad kavminin bulunduğu bölge olan Ahkaf'tan adını almıştır. Sure Ha-Mim şeklinde huruf-u mukattaa ile başlayan yedi surenin sonuncusudur. Otuzbeş ayetten ibaret olan Ahkaf suresi üçyüzkırkdört kelime ve ikibinüçyüz harften meydana gelmiş olup fasılaları nûn ve mim harfleridir. Bu sure Mekke'de nazil olduğu için daha çok imanî ve akîde konularını ele almıştır. Allah'ın birliğine, onun kainatta var olan her şeyin mutlak Rabbi olduğuna iman konusunu işlemektedir. Vahye, risalete, peygamberlerin getirdiği mesajlara, bir çok peygamberin gelip geçtiğine iman etme ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ahkaf Suresı

 Ahfad

Ahfad Torunlar. "Hafîd" kelimesinin çoğulu olup, bir kimsenin sonuna kadar olacak çocuklarını ihtiva eder. Şöyle ki, oğul ve kızların çocukları ve bu torunların çocukları. Sonuna kadar hepsi ahfaddır. İslam hukukunda ahfad'a dair muhtelif meselelerde bazı hükümler vardır. Mesela vakıf konusunda, ahfada dair hükümlerden bazıları şöyle sıralanabilir. Birisi yaptığı vakfın gelirini "evladıma şart ettim" dese, bu vakıf sadece o kişinin çocuklarını kapsar, torunlarına şamil olmaz. Başka bir görüşe göre bu şart ahfada da şamildir. Vakfedenin sözünde evlad tabirinin, ahfada da şamil olduğuna dalalet eden bir delil, bir karine bulunursa bu vakıfa ahfad da dahil olur. Bu konuda da alimler arasında ihtilaf yoktur. ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ahfad

 Ahd

Ahd Yemîn, mîsak, söz verme, ittifak, bir şeyi korumak, halden hale onu muhafaza etmek, tavsiye etmek anlamlarında kullanılan bir terim. Ahd kelimesi İslamî bir kavram olarak "Ahd-ü Mîsak' şeklinde kullanılmıştır. Allah'u Teala ile beşer arasında geçen birçok ahidleşmeyi insan aklına getirmektedir. Kur'an-ı Kerîm'de geçen ahidleşmelerden birisi insanoğlunun yaratıcısını bilmesi ve ona yönelip ibadet etmesidir. Bu tür bir ahid fıtrî bir ahiddir. Allah'ın varlığına inanmak ihtiyacı, insan yaradılışında sürekli ve kalıcıdır. Yalnız bazen insan şaşırıp yolunu sapıtır. O zaman Allah'a ortak aramaya koyulur. Oysa insan, Allah'ın resulleri aracılığıyla gönderdiği emir ve yasaklara uyarsa ahde uymuş olur. Ahidleşme Kur'anî bir metottur. Allah resulleri ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ahd

 Ahbar

Ahbar Yahudi alimleri ve din adamları hakkında kullanılan Kur'anî bir tabir. Hahamlar. Yahudiler, Ahbar kelimesini belli bir grup alim ve yahudiliği insanlara öğreten, yahudi şerîatını ve dinî hükümleri bilen kimseler için kullanmışlardır. Bunlar yahudiler arasında çıkan anlaşmazlıklara ve problemlere çözümler getirmekte idiler. Kur'an-ı Kerim'de geçen Ahbar kelimesi muhtemelen İbranice'den Arapça'ya girmiş bir tabir olup, ayetlerde hristiyanların papazları ile birlikte zikredilerek her iki din mensuplarının din adamlarını ilah edindikleri ve onların tavsiye ve direktiflerine uydukları bildirilmektedir. "Onlar, Ahbar'ını (hahamlarını) ve ruhbanlarını (papazlarını) ve Meryem oğlu İsa Mesih'i Allah'tan başka Rab'ler edindiler. Halbuki onlar, ancak "bir" olan ve kendisinden başka ilah olmayan Allah'a ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ahbar

 Ahad Haber

Ahad haber Ravî sayısı bakımından mütevatir* derecesine ulaşmamış hadîsler için kullanılan bir usûl-i hadîs ıstılahı. Ahad, lügatta, "bir" manasına gelen "ehad" ve "vahid" kelimelerinin çoğuludur. Matematikte birler hanesini ifade eder. Haber, herhangi bir şey veya mesele ile ilgili olarak nakledilen bilgi anlamındadır. Hadîs ilminde ise Hz. Peygamber'in kavlî, fiilî ve takrîrî sünnetlerinin sözle ifadesi demek olan "hadîs" kelimesinin müteradifi olarak kullanılır. Bazı alimler, Hz. Peygamber hakkındaki rivayetler için "hadîs", Sahabe ve Tabiûn sözleri için de "haber" tabirini kullanmayı tercih etmişlerdir. Bu itibarla "ahad hadîs" yerine "ahad haber" deyimi yaygınlaşmıştır. Hz. Peygamber'den, Sahabe'den ve Tabiûn'dan nakledilen haberler, onları rivayet edenlerin sayıları bakımından ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ahad Haber

 Agıt

Agıt Ölü ardından söylenen, ölüyü yücelten ve belli bir makam ile terennüm edilen şiir. Ayrıca ölen kişinin fazilet ve kahramanlığından söz edilerek ağlamak anlamına kullanılmaktadır. Ağıt yakmak insanın acı ve elemini dile getiren bir duygunun ifadesi olduğu için hemen hemen bütün toplumlarda görülen bir alışkanlıktır. Eski Yunan, Çin, Sümer, Mısır, Arap ve Türk toplumlarında ağıt yakma adetine rastlanmaktadır. Bazen ölenin başucunda toplanan kadınlar tek tek saç-baş, yaka-paça yırtıp ağıt söyleyip ağlarlar bazan de cenaze* kalktıktan sonra ölenin eşya ve elbisesi ortaya konup, kadınlar etrafında toplanıp, şiddetle ağlayarak üst ve başlarını yırtar, saçlarını yolar ve durmadan dövünür, elleriyle yüz ve vücutlarına vururlar. ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Agıt