Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Alıs-verıs

Alıs-verıs Değeri olan bir malı yine değeri olan başka bir mal veya para karşılığında değiştirme. Alış-veriş tarafların karşılıklı onayı ile yani icab ve kabûl ile gerçekleşir. İki taraftan biri malı, diğeri karşılığı olan para veya kıymet taşıyan başka bir malı ele geçirmeleri netîcesinde satışın gerçekleştiği söylenebilir . İnsanlar dünya hayatlarında geçimlerini sağlamaları için belirli bir ölçü içinde karşılıklı mal mübadelesinde bulunmak zorundadırlar, buna da 'rızık temini' denilir. Cenab-ı Hakk, "Yeryüzünü size boyun eğdiren (ondan yararlanmanız için size itaat ettiren) Allah Teala'dır. O halde yeryüzünün sırtlarında (dağlarında tepelerinde ve ovalarında) dolaşın da Allah'ın size verdiği rızıklardan yararlanın." (el-Mülk, 67/15). buyurmuştur. Yeryüzünde dolaşmaktan ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Alıs-verıs

 Alın Yazısı

Alın yazısı Talih, kader, mukadderat. Alın yazısı, daha doğmadan önce insanın başına gelecek şeylerin Cenab-ı Allah tarafından takdir edilmesi, insanın başına gelecek şeylerdir. Buna kader de denir. (Geniş bilgi için bk.

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Alın Yazısı

 Alım

Alım İlim sahibi, bilen, bilgin, bilgili, belli düzeyde bir bilgi birikimine sahip olan kimse. Alim kelimesi Arapça'daki "bilmek" anlamında olan "A-lime" kökünden türetilmiştir. İslam'da alim; Allah'ın kitabı Kur'an-ı Kerîm başta olmak üzere Resulullah'ın hadîslerini ve bütün sünnetini bilen, diğer İslamî ilimlerden gerektiği şekilde haberdar olup ileri seviyede bir bilgi birikimine ulaşmış kimseye denir. Bu kabiliyetli kimseler temel İslamî bilgileri aldıktan sonra, belli bir ilim dalında daha çok ilerleyip özel bir ihtisas alanına sahip olurlar. Alim; bilgisi artıp ilerledikçe görüş açısı genişleyen ve bilgisi ile ihtisası dışındaki alanlarda hüküm vermekten çekinen, bildiklerinin doğruluğunu sürekli olarak araştıran kimsedir. İslam aliminin farz-ı ayn veya ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Alım

 Alu Imran Suresı

Alu ımran suresı Kuran-ı Kerîm'in üçüncü suresi. Sure, Medine'de nazil olmuştur. Surenin 33. ayetinde Musa (a.s.)'ın babası İmran'dan bahsedildiği için 'İmran Ailesi' anlamına bu adı almıştır. Söz konusu ayette ". . . Nuh 'u İbrahimoğulları ve İmran Ailesini alemlere üstün kıldı. " denilmektedir. Bu sure, hicretin ikinci yılında meydana gelen Bedir savaşı sonrasıyla üçüncü yılında vukûu bulan Uhud savaşını konu edinip müslümanların Medine-i Münevvere'deki hayatlarından bazı bölümlerin dile getirildiği iki yüz ayetten ibarettir. Ali imran Suresi, nazil olduğu yıllardaki Medine'de yaşayan müslümanların çevresini kuşatan hile, desîse ve karışıklıkları sonsuz bir canlılıkla tasvir etmekte düşmanlarının yalnız hareketlerini değil, aynı zamanda içerideki kin ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Alu Imran Suresı

 Alu Imran

Alu ımran Hz. Musa (a.s.) ile kardeşi Hz. Harun (a.s.)'un babaları İmran'ın adına nisbet edilen aile, İmran ailesi. Aynı zamanda Hz. Meryem'in babasının da adının İmran olmasından dolayı İmran ailesi denince hangisinin kasdedildiği hakkında iki görüş ortaya çıkmıştır. Ayet-i Kerime'de bu konuda açıklık yoktur. "Allah, Adem'i, Nuh'u İbrahim ailesini ve İmran ailesini (Al-i İmran'ı) birbirlerinin soyundan olarak alemlerden üstün kılmıştır. Allah hakkıyla işiten ve her şeyi çok iyi bilendir." (Ali İmran, 3/33-34). Bu ayeti izleyen ayetlerde Hz. Meryem'den söz edildiği için burada kastedilen ailenin Hz. Meryem'in babası İmran'ın ailesi olduğu kanaatı ileri sürülmektedir. Fakat ulû'l-azm peygamberler olan Hz. Adem, Hz. Nuh ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Alu Imran

 Alu Ibrahım

Alu ıbrahım Hz. İbrahim'in soyundan gelenler, onun ümmeti ve milleti olanlara verilen isim. Kur'an-ı Kerîm'de birçok yerlerde Hz. İbrahim (a.s.)'in adı tekrarlanmaktadır. Bunlardan birinde "Gerçekten Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim Hanedanını (Ali İbrahim) ve İmran ailesini alemler üzerine seçkin kıldı" (AIi İmran, 3/33) buyurulmaktadır. Bazı müfessirler, Ali İbrahim tabirinden, İsmail ve İshak (a.s.) ile onların zürriyetinin kasdedildiğini söylemektedirler. Ayrıca Hz. Muhammed (s.a.s.)'in de bunlara dahil olduğu belirtilmektedir. Bu arada Ali İbrahim tabirinin Hz. Peygamberin (s.a.s.) ümmetini de içine aldığını söyleyenler olmuştur. Buna delil olarak namazlarda oturma anında okunan salat duası gösterilmektedir. Bu ifadelerde Ali İbrahim'den bütün müminlerin kasdedilmiş olduğu belirtilmektedir.

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Alu Ibrahım

 Alu Ya'kub

Alu ya'kub Hz. İbrahim'in oğlu Hz. İshak'ın oğlu Hz. Ya'kub ve onun neslinden gelenler için kullanılan Kur'anî bir tabir. Alu Ya'kub hakkındaki bilginin toplandığı Yusuf suresinde ilahî ifadeyle Hz. Ya'kub, oğlu Hz. Yusuf (a.s.)'a şöyle demiştir: "Rabbin seni (peygamber olarak) seçecek, sana rüyaların tabirini öğretecek, daha önceki ataların İbrahim ve İshak'a nimetini tamamladığı gibi sana ve Alu Yakub'a (Ya'kuboğulları'na) da nimetini tamamlayacaktır. Şüphesiz ki Rabbin alîm'dir, hakim'dir." (Yusuf, 12/6) Gerek bu ayette gerekse Hz. İbrahim (a.s.) ve onun ailesiyle ilgili ayetlerde Cenab-ı Allah'ın bu nesli ve bu nesilden gelenleri tevhîd akidesinin tebliğcileri ve bu tebliğ ile görevliler olarak seçtiği görülmektedir. Şamil ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Alu Ya'kub

 Altın Kullanmak

Altın kullanmak İslam dini süslenmeyi mübah görmüş, ve hatta bazen ve gerektiği yerlerde teşvik etmiştir. Cenab-ı Hak; "De ki Allah'ın kulları için yarattığı ziynet ve temiz rızıkları haram kılan kimdir?" (el-A'raf 7/32) buyurmuştur. Fakat bunların yanında erkeklere haram, kadınlara da helal gördüğü ziynet eşyaları da vardır. Erkeklere haram olan ziynet eşyaları, altın ve saf ipektir. Hz. Ali ibn Ebu Talib (r.a.)'dan rivayet edilen bir hadisde Resulullah Hz. Muhammed (s.a.s.) şöyle buyurmuşlardır: "Resulullah (s.a.s.), ipeği sağ eline, altını da sol eline alarak buyurdu: "Bu ikisi ümmetimin erkeklerine haramdır." (Tirmîzî, Libas 1; İbn Mace Libas 19). Yine bir gün, bir adamın elinde altın ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Altın Kullanmak

 Allamü'l-guyub

Allamü'l-guyub Gaybleri en iyi bilen yalnız Allah için kullanılan bir sıfat. Allah'ın sonsuz ilmini ifade eden bu terkibin tam olarak anlaşılabilmesi için, onu meydana getiren: "Allam" ve "Guyûb" kelimelerinin vuzuha kavuşması gerekir. "Allam"; A-li-me (bildi) fiilinden türemiş, mübalağa ifade eden bir isim olup; "en çok bilen, her şeyi hakkıyla bilen" demektir. Bu isim Allah'a mahsus bir sıfattır, mahlûklara verilemez. Bir kimseye, bilgin manasında alim demek caizdir. Üstün, çok bilen manasında "allame" denmesi de mümkündür. Hatta Allah için kullanılan "alîm" ismi, Allah'ın herhangi bir ilim öğrettiği kimseye -yalnızca öğrettiği ilimle ilgili olarak- verilebilir. Nitekim Kur'an-ı Kerîm'de Hz. Yusuf (a.s.)'ın Melike şöyle dediğini ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Allamü'l-guyub

 Alem

Alem Kainat, mahlûkat, mevcûdat, mümkinat masiva, felek, yaratılmışların tümü, kısacası Cenab-ı Allah'ın dışında kalan ve yeryüzü ile gökyüzündeki maddî, manevî bütün eşya ve varlıklar. Kainat, bütün yaratılmışlar, havadis, evrende var olan her şey alemi oluşturmaktadır. Kainattaki bütün varlıkların her bir türü de ayrı bir alem oluşturmaktadır. Cinler alemi, ins alemi, ruhlar alemi, hayvanlar alemi, melekler alemi... gibi. Bu saydığımız alemlerin her biri de kendi arasında bir çok alem ve türe ayrılmaktadırlar. Bütün bunlar yani kainat, kendisinden başka bir varlığın mevcut olduğuna tanıktır. Bunlar Allah'ın varlığının en büyük delili ve alameti olduğundan dolayı alem adını almıştır. Kur'an "Alemlerin Rabbi" derken, kainattaki bütün ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Alem