Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

Genel



 Tabanca

Tabanca Alm. Revolver (m), Pistole (f), Fr. Pistolet, revolver (m), İng. Pistol, revolver. Kısa menzil ve namlulu, hafif bir ateşli silâh. Namlu, mekanizma, kabza, tetik gibi parçalardan meydana gelir. On altıncı asırda Avrupa 'da kullanılmaya başlanan tabanca da tüfek gibi ilk zamanlar ağızdan doldurulmaktaydı ve mermi bir demir bilyadan ibâretti. İtici gücü teşkil eden barutun ateşleme sistemleri zamanla fitilli, çakmaklı olacak şekilde geliştiği gibi doldurma da arkadan yapılmaya başlandı. Daha sonraları kovanlı ve kapsüllü mermilerin gelişmesiyle ateşleme sistemi, günümüzde de kullanılan horoz-iğne sistemi hâline geldi. Mermiler ya bir şarjörle veya dönebilen delikli bir silindir vâsıtasıyla hazneye sürülür. Diğer mermiler bir önceki ...

Kategori : Genel | Etiket: Tabanca

 Taban Fiyat (taban Narhı)

Taban Fiyat (taban Narhı) Alm. Mindestpreis (m), Fr. Prix (m), minimum, İng. Reserve price. Mal veya hizmet için devletçe konan en düşük satış fiyatı. Tespit edilen fiyatlardan daha aşağı satışlar yasaklanır. Buna mukâbil bu fiyatın üstünde satış yapmak mümkündür. Bu çeşit fiyatlardan gâye genellikle üreticileri korumaktır. Tek alıcının bulunduğu durumlarda (monopsoncu) düşük fiyatlarla mal alışını önleyebilmek için devlet çok defâ taban fiyatları üzerinden büyük ölçüde alımlar yapar. Âdil fiyat, malın üretimi için harcanan masraflardan ibârettir. Piyasa fiyatını, mâliyet masrafları seviyesine getiren unsur ise yalnızca serbest rekâbettir. Her zaman ve her ekonomide devletin serbest rekâbeti sağlayabilmesi mümkün değildir. Zîrâ serbest rekâbet ancak, ...

Kategori : Genel | Etiket: Taban Fiyat (taban Narhı)

 Taahhüt

Taahhüt Alm. Verpflichtun (f), Versprechen (n), Zusage (f), Fr. Engagement (m), Entreprise (f), İng. Engagement, obligation, contract. Üstüne, üzerine alma, bir işi yapacağına dâir söz verme, bir işi yapmak için resmî şekilde sözleşme, borç altına girme, vaad etme. İnsanlar verdikleri sözleri, taahhütlerini yerine getirdikleri ölçüde faziletli, ahlâklı, güvenilir olarak kabul edilmişlerdir. Türkler taahhütlerini mutlaka yerine getirmekle tanınmışlardır. Hele İslâmiyeti kabul ettikten sonra bu, Türklerin karakterlerinin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Bu hususta târihçiler şunları demektedir:" Türk için sadâkat, bir görevdir. Sadâkati olmayan görevine ihânet etmiş sayılır. Fakat vefâsızlık, taahhüdünü yerine getirmeme, sadâkatsızlıktan çok ağırdır. Türk için vefâsız, sözünde durmayan adam, en aşağı ...

Kategori : Genel | Etiket: Taahhüt

 T

T Türk alfabesinin yirmi dördüncü harfi ve Türkçede bu harfin işâret ettiği ses. T, ses olarak süreksiz bir diş ünsüzüdür.T, bilinen en eski Türkçeden beri bütün Türk dil ve lehçelerinde kullanılmıştır. Bu ses, Türkçe kelimelerin başında, ortasında ve sonunda yer alır: Taş, top, tırnak, balta, altmış, bütün, katır, at, it, öt, but, kanat, yurt gibi.Birçok kelimenin başında " t "ler " d "ye dönüşmüş (tokuz= dokuz, tegirmen= değirmen, tört= dört gibi); kelime içinde Anadolu Türkçesinde olduğu gibi kalmış, kelime sonlarında da çoğunlukla yerini muhâfaza etmiştir.Türkçe imlâda bâzı kelimelerin sonlarındaki " t "ler, bir ek gelmesi hâlinde " d "ye dönüşür: Kurt= ...

Kategori : Genel | Etiket: T

 Şişmanlık

Şişmanlık Alm. Beleibtheit, Dickleibigkeit (f), Fr. Obésité (f), İng. Fatnes, obesity. Bir hastalık olup, genellikle hatâlı ve aşırı beslenme sonucu vücutta fazla miktarda yağ toplanması.Ülkemizde özellikle yetişkin kadınlar arasında sağlığı bozan en önemli ve yaygın beslenme bozukluğudur. Yeterli ve dengeli beslenen şahıs, boyuna uygun ağırlıkta olur. Şişmanlığın târifi vücut yağ nispetine göre yapılır. Erkekte vücut yağ miktarı % 20 'den, kadınlarda % 30 'dan fazla ise şişmanlık olarak târiflenir. Vücuttaki yağ miktarı boy ve ağırlığın ölçülüp standart cetvellerle karşılaştırılması, vücut yoğunluğunun ölçülmesi, deri kıvrım kalınlığının ölçülmesi, gibi metotlarla tâyin edilebilir. Pratik olarak ağırlığı normal ağırlıktan yüzde ondan fazla farklı olan kimseye ...

Kategori : Genel | Etiket: Şişmanlık

 Şizofreni

Şizofreni Alm. Schizophrenie (f), Fr. Schizophrènie (f), İng. Schizophrenia. Halk arasında erken bunama olarak bilinen genç yaşta başlayan, insanlar arası ilişkilerden ve gerçeklerden uzaklaşma, kendine has bir dünyâda yaşama, düşünce, duygu ve davranışlarda mühim bozuklukların meydana gelmesiyle karakterli bir psikoz cinsi akıl hastalığı. Şizofreni uzun yıllardan beri psikiyatri uzmanlarını uğraştıran, fakat bugün bile tam mânâsıyla anlaşılmamış bir hastalıktır.Şizofreni her toplumda en çok görüşülen akıl hastalıklarından bir tânesidir. Vak 'aların çoğunluğu 15-45 yaşlar arasındadır. Sebebi kesin olarak bilinmemektedir. Bu konuda çok sayıda araştırma yapılmıştır. Çeşitli görüşler arasında irsiyet, beden yapısı, beyindeki hücrelerde biyokimyevî dengesizlikler, hormonal bozukluklar, psikolojik-sosyal ve dış etkilerle ilgili olanların ...

Kategori : Genel | Etiket: Şizofreni

 Şiir (bkz. Edebî Türler, Nazım Şekilleri)

Şiir (bkz. Edebî Türler, Nazım Şekilleri)

Kategori : Genel | Etiket: Şiir (bkz. Edebî Türler, Nazım Şekilleri)

 Şit (şis) Aleyhisselâm

Şit (şis) Aleyhisselâm Âdem aleyhisselâmdan sonra gönderilen peygamber. Âdem aleyhisselâmın oğludur. Âdem aleyhisselâmın oğullarından Hâbil ile Kâbil arasında çıkan anlaşmazlık netîcesinde Kâbil, Hâbil 'i öldürünce, Allahü teâlâ, hazret-i Âdem 'e, Hâbil 'e karşılık ihsân olarak, yeni bir oğul verdi. Âdem aleyhisselâmın bütün çocukları ikiz olarak doğduğu hâlde, Şit aleyhisselâm tek doğdu. Şit adı verilen yeni oğlun ismi İbrânice olup, Arapça karşılığı " Allah 'ın hîbesi " mânâsınadır. İsmine " Şis " de denilmiştir.Âdem aleyhisselâmın oğullarından Kâbil, Hâbil 'i şehit ettikten sonra doğmuş olan Şît aleyhisselâm, son peygamber Muhammed aleyhisselâmın nûrunu alnında taşıyordu. Bu sebeple Âdem aleyhisselâm onu pek fazla seviyordu. Bütün ...

Kategori : Genel | Etiket: Şit (şis) Aleyhisselâm

 Şürnblâlî

Şürnblâlî on yedinci yüzyılda yetişmiş Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerinden. İsmi, Hasan bin Ammâr bin Ali el-Mürîd 'dir. Künyesi Ebü 'l-İhlâs 'tır. Şürnblâlî veya Şerblâlî diye meşhur olmuştur. 1586 (H.994) senesinde Mısır 'da doğdu, 1658 (H.1069) senesinde vefât etti.Küçük yaşta ilim tahsiline başlayan Şürnblâlî, Şeyh Muhammed Hamevî 'den ve Şeyh Abdurrahmân-ı Mesîrî 'den ders okudu. Fıkıh ilmini meşhur Hanefî fakîhi Abdullah-ı Nakrirî 'den, Allâme Muhammed Muhibbî 'den ve Şeyhul-imâm Ali bin Ganim el-Makdisî 'den öğrendi. Asrının en meşhûr fıkıh âlimlerinden oldu. İsmi ve şöhreti her yerde duyuldu. Asrında fıkhî meselelerin delîli olan nassları (âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîfleri) ve onların kâidelerini en ...

Kategori : Genel | Etiket: Şürnblâlî

 Şirketler (ortaklıklar)

Şirketler (ortaklıklar) Alm. (Handels) Gesellschaft (f), Fr. Association, société (f), İng. Partnership. İki veya daha çok kimsenin kazanç elde etmek ve bunu paylaşmak niyet ve gâyesiyle, iktisâdî ve fayda sağlayan bir teşebbüs için emek ve mallarını(sermâyelerini) bir araya getirip bu gâyeye tahsis ederek kurdukları topluluk. Şirketler, insanlık târihi kadar eskidir. İnsan ihtiyaçlarının çok fazla olmasına karşılık mâlî gücünün sınırlı olması, insanların emek ve sermâyelerini bir araya getirmeye zorlamıştır. Arkeolojik kazılarda çıkan taş levhalarda ortaklık sözleşmelerine rastlanmaktadır. İslâm hukûku daha 7. asırda günümüz şirketlerinin hukûkî statülerini düzenlemiştir.Türk Hukûkunda ŞirketlerÜyelerine kâr sağlamak için kurulan her teşekkül bir şirket (ortaklık)tir.Günümüzde şirketler, Türk Ticâret Kânunu ...

Kategori : Genel | Etiket: Şirketler (ortaklıklar)