vuhuv.com
|
Genel
Hindenburg , Paul Von Hindenburg , ileride savaş çıkmasının çok uzak bir ihtimâl olduğunu savunarak , 1911'de emekli oldu . Ancak üç sene sonra Birinci Dünyâ Savaşı patlak verince orduya alınarak , Doğu Prusya'daki Sekizinci Ordu Komutanlığına tâyin edildi . Hindenburg , savaşta uygulanacak taktiği emrindeki kurmay başkanı Erich Ludendorff'la tesbit ediyordu . Sâdece askerî durumu düşünmeyen bu ikili , aynı zamanda Alman milletini bekleyen kara günlere de çâre bulmaya çalışıyorlardı . Ludendorff , zaman zaman kendi başına davranmasına rağmen , asıl sorumluluk Hindenburg'un üzerindeydi . Hindenburg , ... Kategori : Genel | Etiket: Hindenburg, Paul Von Hind Binti Utbe Önce Mekke müşrikleri arasında yer alan Hind binti Utbe , Bedr Savaşında hazret-i Hamza tarafından öldürülen babasının intikâmını almak üzere Uhud Savaşına katılıp müşrik askerlerine cesâret vermeye çalıştı . Hazret-i Hamza'nın şehid edilmesine sebeb oldu . Mekke'nin fethinde , kocasından bir gün sonra Müslüman oldu . Kadınlar adına Resûlullah ile sözleşme yaptı . Hayır duâ aldı . Yermük Gazâsında bulunup , İslâm ordusunu harbe teşvik etti . Akıllı , tedbirli ve görüşü sağlam bir kadın idi . Nitekim , Hind îmâna gelip evindeki putları kırdıktan sonra , ... Kategori : Genel | Etiket: Hind Binti Utbe Himyerîler Himyerî kralları Zafar'da otururlardı . Bu şehir İran'ın istilâsına kadar Himyerîlerin merkezi oldu . Roma imparatorlarından Constantinus döneminde Hıristiyanlık Himyerîler arasında yayıldı . Zafar ve Aden'de kiliseler yaptırıldı . Ancak Himyerîlerin Yahûdî olan kumandanları Zu-Nuvas bu duruma karşı ayaklandı ve ele geçirdiği Hıristiyan Habeşlileri işkencelerle öldürttü . Habeşliler ise , 526'da harekete geçerek Himyerî ülkesini istilâ ettiler ve yakaladıkları Zu-Nuvas'ı öldürdüler . Daha sonra Himyerî ülkesinde Ebrehe Sülâlesi iktidârı ele geçirdi ve 570 yılında İranlıların istilâsına kadar bu sülâlenin idâresinde kaldı . Himyerî Krallığını yıkan ve Ebrehe Sülâlesinin son hükümdârı Masruk'u ortadan kaldıran ... Kategori : Genel | Etiket: Himyerîler Himmler , Heinrich Nazi Almanyası siyâset adamı . SS ( Schutzstaffel ) ve Polis Teşkilâtını , İkinci Dünyâ Savaşının sonlarına doğru da ordunun bir bölümünü denetimi altına alarak Nazi Almanyası'nın Hitler'den sonra en güçlü adamı hâline geldi . 7 Ekim 1900'de Münih'te doğdu . 23 Mayıs 1945'te intihar etti . Katolik bir ortaokul müdürünün oğluydu . Birinci Dünya Savaşından önce başladığı Münih Teknik Okulundan savaştan sonra zirâat mühendisi olarak mezun oldu . 1923'te Hitler'in başarısızlıkla sonuçlanan Birahane Darbesine katıldı . 1925'te Nazi Partisine girdi . Birkaç yıl sonra SS ... Kategori : Genel | Etiket: Himmler, Heinrich Himmetzâde Abdullah Efendi Dedi; târih-i vefâtın gam u hüzn ile NâzimHû deyip gitti meded Himmet Efendizâde ( 1122 ) Himmetzâde Abdullah Efendi , Bayrâmiyye yolu büyüklerinden olan babasından ve başkalarından ilim ve edeb öğrendi . Babası 1683 yılında vefât edince , yerine geçti ve Şehremini Yenibahçe'deki Defterdâr İbrâhim Efendi Dergâhında halka Allahü teâlânın emir ve yasaklarını , ahlâk ilmini anlatmaya başladı . Himmetzâde Abdullah Efendi , 1686'da Sultan Dördüncü Mehmed Hanın dâveti üzerine Dâvutpaşa Câmiine gitti ve huzûr vâzında bulundu . Tesirli konuşmalarıyla cemâati ağlattı . Vâzında; " Kardeşlerim! Harp sonrası ( ... Kategori : Genel | Etiket: Himmetzâde Abdullah Efendi Hümâyûn Şah Hindistan 'daki Büyük Gürgâniyye Devleti ( Babürlüler ) hükümdarı . Lakabı Mîrzâ Nâsırüddîn Muhammed 'dir . 6 Mart 1508 yılında Kâbil 'de doğdu . Gürgâniyye Devleti ( 1526-1858 ) nin kurucusu Bâbür Şahın MâhımBegüm 'den doğan büyük oğludur . Hümâyûn Şah , âilesinden aldığı mükemmel terbiye sâyesinde iyi bir asker , âlim ve şâir olarak yetişti . Gençliğinden îtibâren , babasının bütün askerî harekâtına katıldı . Eyâlet vâliliği yaptı . Bâbür Şah ( 1526-1530 ) ın 21 Mayıs 1526 târihinde Hindistan 'ın Lûdî Sülâlesine son veren Pânipüt ... Kategori : Genel | Etiket: Hümâyûn Şah Himalayalar Orta Asya'nın güneyinde , Keşmir , Pakistan , Hindistan hududunda bulunan İndus dönemecinden Burma'ya kadar bir kavis boyunca uzanan , Pakistan , Hindistan , Tibet , Nepal , Sıkkım ve Bhutan toprakları üzerinde yer alan dağ toplulukları . Kelime olarak Sanskritçede " kar yatağı " anlamına gelir . İndus Vâdisinden Brahmaputra Vâdisine kadar uzanan bu dağ silsilesinin uzunluğu 2500 kilometreyi bulur . Dağlar şekil bakımından güney istikâmetinde eğri çizen kıvrım sıraları hâlindedir . Kuzeyde Tibet , güneyde Hindistan , Nepal , Sıkkım ve Bhutan ... Kategori : Genel | Etiket: Himalayalar Hilye-i Saâdet Resûlullah efendimizin , görünen bütün uzuvlarının şekli , sıfatları , güzel huyları , hayâtının tamâmı bütün incelikleri ile çok geniş ve açık olarak İslâm âlimleri tarafından senetleri , vesîkaları ile yazılmıştır . Bu bilgiler bizzat Peygamberimizin kendi beyânları olan hadîs-i şerîflerden ve Eshâbının bildirdiği haberlerden toplanmıştır . Bunlara siyer kitapları denir . Binlerce siyer kitabından ilk olarak yazılan İbn-i İshak'ın Sîret-i Resûlullah kitâbı olup , bunu İbn-i Hişam Humeyrî aynı isim altında genişletmiş ve Alman müsteşriklerinden Wustenfeld yeniden basmıştır . Allahü teâlâ , bütün peygamberlerine vermiş olduğu mûcizelerin hepsini ... Kategori : Genel | Etiket: Hilye-i Saâdet Hilbert , David Göttingen Üniversitesinde başarılı çalışmalar ortaya koyan Hilbert'in matematiksel fiziğe duyduğu büyük ilgi , üniversitenin fizik sahasındaki şöhretine büyük katkıda bulundu . Meslektaşı ve arkadaşı Hermann Minkowski matematiğin fiziğe uygulanması konusuda ona yardımcı oldu . Hilbert , değişmezler ( dönme , genişleme ve yansıma gibi geometrik değişimler altında değişmeden kalan matematiksel varlıklar ) matematiğini geniş bir biçimde ve kendine has metodlar kullanarak geliştirdi . Değişmezler teoremini ( her değişmezin sonlu bir sayı cinsinden ifâde edilebileceğini ortaya koyan teoremi ) ispatladı . 1897'de yayımlanan Zahlberich ( sayılar ... Kategori : Genel | Etiket: Hilbert, David Hilâl-i Ahmer Cemiyet hâlinde yaşayan insanlar arasında fakir , zengin , muhtaç ve sakatların bulunması gâyet normaldir . İlâhî dinler , insanlar arasında yardımlaşmayı , muhtaçların elinden tutulmasını emrettiğinden , inananlar arasında bu hususlar tam yerine getirilmiştir . İnsanlar bunlara uymakta güçlük çıkarınca , idâreciler kânûnî müeyyideler ile bâzı hususlarda mecbûriyetler getirmişlerdir . Avrupalılar , insanlar arasındaki mânevî bağların azaldığı 19 . asırda yardımlaşmayı sağlamak , harp zamânındaki yaralılara bakmak için cemiyetler kurdular . Kurdukları bu cemiyete Sâlib-i Ahmer adını verdiler . Daha sonra bu cemiyet Kızılhaç ... Kategori : Genel | Etiket: Hilâl-i Ahmer
|