İpek Yapısı(Örümcek Ağını Yapısı)  
  
İPEK MUCİZESİ  (  ÖRÜMCEK AĞI  )  
  
                                                                              Örümceklerin ağ kurmak için kendi vücutlarında ürettikleri          ipeksi iplikleri kullandıkları herkes tarafından bilinmektedir .  Ancak bu          ipeğin üretim aşamaları ve genel özellikleri bilinmemektedir .           Örümceklerin ürettiği ve çapı bir milimetrenin binde birinden daha küçük          olan ipek iplik ,  aynı kalınlıktaki çelik telden beş kat daha sağlamdır .           Bunun yanısıra kendi uzunluğunun dört katı kadar esneyebilir .  İpeğin          diğer bir çarpıcı özelliği ise son derece hafif olmasıdır .  Bunu şöyle          bir örnekle de açıklayabiliriz .  Dünyanın çevresi boyunca uzatılacak bir          ipek ipliğin ağırlığı sadece 320 gram gelir .  
 
 
                                                                              Yukarıdaki          teknik bilgileri tekrar gözden geçirmekte yarar var .  İpliğin çelikten          beş kat daha sağlam olması ,  üzerinde durmadan geçilebilecek bir konu          değildir .  Çünkü bilinen en sağlam malzemelerden olan çelik büyük          tesislerde ,  birçok teknik kullanılarak elde edilen bir alaşımdır .           Çelikten beş kat daha sağlam olan örümcek ipi ise büyük tesislerde          üretilmez; bir böcekten salgılanır .  Hemen her yerde rastlayabileceğimiz          herhangi bir örümcek bu ipi üretebilir .  Çelik ağır bir malzemedir bu          nedenle kullanımı son derece zordur .  Yüksek ısıda dev fırınlarda          üretilip ,  kalıplarda soğutularak kullanıma hazır hale getirilir .  Örümcek          ipi ise son derece hafiftir .  Dev fırınlarda ve kalıplarda değil          örümceğin küçük vücudunda üretilir .  
 
 
 
 
 
Örümcek ipinin bir başka mucizevi özelliği ise çok esnek olmasıdır .           Hem sağlam hem esnek malzeme bulmak çok zordur .  Örneğin  çelik halat en          sağlam malzemelerden biridir .  Fakat kauçuk halatlar gibi esnek          olmadıklarından zamanla deforme olurlar .  Kauçuk halatlar da kolay kolay          deforme olmamalarına rağmen ,  yeterince dayanıklı olmadıkları için ağır          yükleri kaldıramazlar .  Buna karşın ,  yukarıda belirtildiği gibi ,           örümceğin ipliği aynı kalınlıktaki çelik telden beş kat daha sağlam ,           yine aynı kalınlıktaki kauçuktan yüzde otuz daha esnektir .  Teknik olarak          ifade etmek gerekirse; örümceğin halatı ,  kopma mukavemet değeri ve kopma          öncesindeki uzama oranı bakımından eşi benzeri olmayan bir malzemedir .                                                                                                                                                              
                                                                             Örümcek hakkında son birkaç on yılda yapılan araştırmalar          sayesinde öğrenilen bu bilgiler birçok soruyu beraberinde getirmiştir .           Örneğin; eğer çelik ve kauçuk halatlar insanoğlunun yüzyıllarca edindiği          bilgi birikimiyle yapılıyorsa ,  bunlardan çok daha üstün olan örümcek ipi          hangi bilgi ile yapılıyor? Nasıl olup da insanoğlu bunun formülünü tam          olarak keşfedip uygulamaya geçiremiyor? Örümcek ipliğini bu kadar üstün          yapan nedir? Bunun cevabı ipeğin yapısında gizlidir .  Kimyasal madde          üreten uluslararası şirketlerin yaptırdığı özel araştırmalar sonucunda ,           örümcek ipliğinin yapısı tamamen olmasa da kısmen çözülmüştür .  
 
  
 İpeğin Yapısı  (  Örümcek Ağının Yapısı  )   
 
Örümceklerin yaptıkları ipek ,  bilinen doğal ya da sentetik liflerden          çok daha güçlüdür .  Bunu keşfeden bilim adamları örümceğin nasıl bir          sistemle bunu yaptığını keşfetmek için çalışmalar başlatmışlardır .           Önceleri bunun ipekböceğinden ipek alınması kadar kolay olabileceğini          düşünmelerine rağmen bir süre sonra yanıldıklarını anlamışlardır .           Danimarka'daki Aarhus Universitesi'nden evrimci zoolog Fritz Vollrath          örümcekler üzerinde yaptığı araştırmaların sonucunda örümceklerin          ürettikleri ipeğin ,  onlardan direkt olarak alınarak yapılmasının mümkün          olmadığını görmüştür .    
Bu durumda bilim adamları alternatif olarak "yapay örümcek ipeği          üretimi" fikriyle ortaya çıkmışlardır .  Ancak öncelikle araştırmacıların ,           örümceğin nasıl ipek ürettiğini bulabilmeleri gerekmektedir ki bu          oldukça uzun yıllar almıştır .  Zoolog Vollrath ,  son dönemlerde yaptığı          çalışmalar neticesinde bu yöntemin önemli bir bölümünü keşfetmiştir .           Örümceklerin uyguladığı metod ,  naylon gibi sentetiklerin yapımında          uygulanan yönteme benziyordu .  Örümcekler ipeklerini ,  asitleyerek          sertleştiriyorlardı .   
Çalışmalarını ,  Araneus diadematus adı verilen bahçe örümceği üzerinde          yoğunlaştıran Vollrath ,  ipek örümcekten çıkmadan önce ,  ipeğin          oluşturduğu boruyu inceledi .  İpek ,  bu kanala girmeden önce ,  sıvı          proteinlerden oluşuyordu .  Kanalın içinde özel hücreler ,  ipek          proteinlerindeki suyu kendilerine çekiyorlardı .  Hidrojen atomları ise          diğer bir kanalda pompalanan suyu alıyorlar ve bir asit havuzu          oluşturuyorlardı .  İpek proteinleri asit ile biraraya geldiğinde ,           birinden diğerine bir köprü oluşturuyor ve bu şekilde son derece          kuvvetli bir ipek oluşuyordu .  Ancak elbette ki ipeklerin oluşumu bu          anlatımdaki kadar basit değildir .  Bir ipeğin ortaya çıkabilmesi için          çeşitli maddelere ve farklı özelliklerdeki keselere ihtiyaç vardır .  
 
Örümcek ipliklerinin hammaddesi ,  örgülü helezonik amino asit          zincirlerinden oluşan "keratin" adlı proteindir .  Bu madde insanların          saçlarında ,  vücut tüylerinde ve hayvanların boynuzlarında da bulunur .           Örümcek ipliğinin temel hammaddesini oluşturan bütün proteinler ,  çeşitli          avların sindirilmesi ile elde edilen amino asitlerin sentezlenmesinden          elde edilirler .  Öyle ki örümcekler ,  kendi ağlarını tekrar yiyip          sindirerek dahi ,  yeni ağ üretimi için gerekli olan proteinleri          vücutlarında üretebilirler .    
 Örümceklerin kuyruklarında altı bölümden oluşan ve ipek kesesi          denilen bir bölge vardır .  Keselerin her birinde farklı salgılar          üretilir .  Bu keselerin salgıları değişik kombinasyonlarda birleşerek ,           farklı türdeki ipek iplikleri meydana getirir .  Keseler arasında büyük          bir uyum vardır .  İpeklerin üretimi sırasında örümceğin vücudunda bulunan          son derece gelişmiş özelliklere sahip pompalar ,  vana ve basınç          sistemleri kullanılır .  Üretilen ham ipek ,  musluk gibi çalışan          memeciklerden lif şeklinde dışarı akıtılır .  Örümcek bu memeciklerin          püskürtme basıncını dilediği şekilde değiştirebilir .  Bu son derece          önemli bir özelliktir .  Çünkü bu işlem sayesinde sıvı keratini oluşturan          moleküllerin yapısı da değişmiş olur .  Valfler üzerindeki kontrol          mekanizması sayesinde ,  iplik üretilirken ipliğin çapı ,  direnci ve          elastikiyeti de değiştirilebilir .  Böylece ipeğin kimyasal yapısı          değiştirilmeden ipliğe istenilen fiziksel özellikler kazandırılır .  Eğer          iplik üzerinde daha köklü bir değişim isteniyorsa bir başka bezin          kullanımına geçilmesi gerekmektedir .  Salgılanan farklı özelliklere sahip          iplikçikler arka ayakların mükemmel kullanımı sayesinde istenilen          doğrultuya yönlendirilir .     
  
Altı farklı keseden salgılanan maddelerin karışım oranları da çok          önemlidir .  Örneğin yapışkan iplik üretilirken ,  yapışkanlık özelliği          veren maddenin az kullanılması durumunda ağ ,  böcek yakalama özelliğini          kaybedecektir .  Çok kullanılması durumunda ise ağın kullanılabilme          özelliği azalacaktır .  Bu ipeğin işe yarayabilir bir ipek olması için ,           diğer beş salgı bezinin de aynı dengede çalışması şarttır .     
Bütün bu işlemlerin başarıyla tamamlanması sonucunda her biri farklı          özelliklere sahip olan ve farklı işlevleri olan örümcek ipekleri ortaya          çıkar .  İpek iplikleri o kadar sağlamdır ki zoolog Vollrath örümcek          ipeğinin kuvvetini "Örümceğin ipeği ,  Kevlar'dan çok daha kuvvetli ve çok          daha elastikidir .  Kevlar ,  bilindiği gibi ,  insan yapımı en güçlü          sentetiktir . " sözleriyle ifade etmektedir: 
  
 
    
        
            
            
                
                    
                        
                          
                                                                           
                        
                                                    
                                                                                                                 İPLİKÇİKLER MİKROSKOP ALTINDA                                                                                                                                                                                                              
                        200 defa büyütülmüş sağdaki resimden de anlaşılacağı gibi ,                   Ecriballete örümceğinin kuru ipliği yüzlerce mikro kuru                  iplikçiğin bir araya gelmesiyle oluşmuştur  ( 3 )  .   Bu ipekler                  herhangi bir sıvı ile kaplanmadıkları halde yapışkandırlar .  Bu                  yapışkanlık örümceğin ipeği salgılarken yaptığı tarama işlemi                  sayesinde gerçekleşir .  Ayaklardaki özel taraklar ile yapılan                  tarama işlemi iplikleri iyice kabartır .  Ancak 1 . 000 defa                  büyütülmüş bir resimde de gözlenebilen bu kabarıklık ve                  yaratılan elektrostatik etki ,  ipliğe yakalama özelliğini                  kazandırır  ( 4 )  .    
                         
                 
            
             
         
     
Örümcek ipeklerinin üstün özellikleri bu kadarla da kalmamaktadır .           Sağlamlığı nedeniyle kurşun geçirmez yeleklerin yapımında kullanılan bir          tür plastik olan Kevlar'dan farklı olarak örümcek ipeği yeniden          işlenilip tekrar tekrar kullanılabilir .    
Burada dikkat edilmesi gereken nokta ,  çelikten daha sağlam ,  kauçuktan          daha esnek olan dünyanın en mükemmel malzemesinin ,  bir örümceğin          gövdesinde üretilmiş olmasıdır .  En büyük tekstil fabrikaları ,  en          gelişmiş dokuma tezgahları ,  moleküler araştırmalar yapan ,  en son          teknolojilerle donatılmış kimya laboratuvarları bile örümcek ipliğinin          tam benzerini üretmeyi başaramamışlardır .  Peki bir örümcek bu benzersiz          kimyasal yapıyı nasıl tasarlamıştır? Tasarladıktan sonra üretim için          gerekli olan hammaddelerin kaynağını nasıl tespit etmiş ,  gerekli olan          altı farklı temel maddenin üretimini nasıl gerçekleştirmiştir? Bu          maddelerin karışım oranlarını hangi ölçüm aletlerini kullanarak tespit          etmiştir? Karışımı yapacağı eş zamanlı ,  basınç kontrollü kesecikleri          kendisi mi dizayn etmiştir? Bu dizaynı yaptıktan sonra laboratuvara          benzer bir yapıyı ,  kendi vücudunda kendi isteğiyle mi inşa etmiştir?                                                                                 
Kuşkusuz bütün bu kusursuz özelliklerin evrimcilerin iddia ettikleri          gibi tesadüfler sonucunda oluşması mümkün değildir .  Örümcek kendi          vücudunda yeni bir sistem üretemez .  Nelere ihtiyacı olacağını önceden          belirleyip buna göre bir tasarım yaparak bunu vücuduna yerleştirmesi          mümkün değildir .  Böyle bir düşünce hem bilimsellikten hem de mantık          ölçülerinden de uzaklaşmak olacaktır .    
Her biri diğerinden farklı özelliklere sahip          iplikler üreten böyle bir sistemin kendi kendine ortaya çıkması ise          kesinlikle mümkün değildir .     
      
Kullanım Amacına En Uygun Üretilen İplikler   
Örümceklerin ağlarını örerken birden fazla iplik türü kullandıkları          genelde bilinmez .  Oysa örümcekler farklı amaçlar için vücutlarında          farklı iplikler üretirler .  Örümceklerin yaşamı düşünüldüğünde bunun ne          kadar önemli bir özellik olduğu hemen anlaşılmaktadır .  Çünkü örümceğin          üzerinde dolaştığı ipliğin özelliği ile avını yakalamak için ya da          sıkıca sarabilmek için kullandığı ipliklerin birbirinden farklı olması          şarttır .  Örneğin örümceğin üzerinde yürüdüğü iplik ,  avını yakalarken          kullandığı iplik gibi yapışkan olsa ,  örümcek ağa yapışıp kalacak ve          dolayısıyla da bu onun ölümüne neden olacaktır .  
 
  
 
    
        
            
            
                
                    
                                                                                                                                                                                                                                                                                                              
                 
            
             
         
     
 
Bunu bir örnek üzerinde görelim .  Bir bahçe örümceği ağını kurarken ,           dört-beş farklı özellikte ip kullanır .  Bunların içinde örümceğin bir          asansör gibi inip çıktığı ve köprü gibi kullandığı tutunma iplikleri ,           örümcek ağının iskeletini oluşturan temel ağ iplikleri ,  avın          yakalanmasını sağlayan yapışkan iplikler ,  ağdaki iplikleri birbirine          bağlayan birleştirme iplikleri vardır .  Bundan başka yakalanan avı sarıp          sarmalamaya yarayan sarma şeritleri ,  örümceğin evini oluşturan koza          iplikleri ,  ayrıca yumurta keselerini oluşturan kese iplikleri ve yavru          örümcekleri dış tehlikelerden koruyan ipek iplikleri de bu örümceğin          imal ettiği değişik tipteki ipliklerdendir .     
  
Bu ipek iplikler ,  hem esneklik hem de sağlamlık bakımından farklı          özelliklerde oldukları gibi ,  kalınlık ve yapışkanlık bakımından da          farklılıklar gösterirler .  Örneğin ,  örümceğin yaşantısında büyük rol          oynayan tutunma ipi ,  yapışkan özellik taşımamasına rağmen ,  sağlam ve          esnek bir yapıya sahiptir .  Örümceğin ağırlığının iki-üç katı ağırlığı          rahatlıkla taşıyabilir .  Beraberinde yakalamış olduğu avını da birlikte          taşıyan örümcek ,  bu ipler sayesinde güvenle yukarı aşağı hareket eder .  
  
 
Görüldüğü gibi örümceğin yaşayabilmek için çok farklı iplikleri          üretmesi ve üstelik bu farklı ipliklerin her birini doğru yerlerde          kullanabilmesi gerekmektedir .  Bunlardan tek birinin olmaması dahi          örümcek için ölümcül olacaktır .    
Bir örümceğin bu özelliklerin tümüne birden sahip olmadan hayatta          kalması mümkün değildir .  Mükemmel ağlar örebilen ,  üstün mimari          tasarımlar yapan ama ağına yapışkanlık özelliği veremeyen bir örümcek          düşünün .  Bu durumda örümceğin ağı hiçbir işe yaramayacaktır .  Evrim          sürecinin kendisine yapışkan ağ örmeyi binlerce yıl öğretmesini          beklemesi gibi bir durum söz konusu bile değildir ,  çünkü bu durumda          örümcek birkaç gün içinde ölecektir .  Ya da her çeşit iplik üretebilen          fakat ağ kurmayı bilmeyen bir örümcek düşünün .  Elbette ki örümceğin          ürettiği iplikler hiçbir işe yaramayacak ve örümcek yine ölecektir .           Bütün iplikleri üretebilse fakat yumurtalarını koruduğu kese ipliklerini          üretemese bu defa da örümcek neslinin soyu tükenecektir .  Görüldüğü gibi          örümceklerin evrimcilerin iddia ettikleri gibi ,  sahip oldukları          özellikleri zamanla kazanmak için bekleyecek vakitleri yoktur .                                                                                   
Örümceklerin sahip oldukları özelliklerin hiçbir          parçası evrim teorisinin iddia ettiği gibi aşama aşama ortaya çıkmış          olamaz .  Dünya üzerindeki ilk örümcekten itibaren tüm örümcekler eksiksiz          bir şekilde var olmak zorundadırlar .                                                                                    
 
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.