Türkiye Cumhuriyeti 
 
   TÜRKİYE CUMHURİYETİ           Türkiye ,  resmi adı Türkiye Cumhuriyeti ,  topraklarının bir bölümü Avrupada ,     daha büyük bir bölümü Asyada yer alan bir Akdeniz ve Orta Doğu    ülkesidir . Yüzölçümü ,  izdüşüm alan olarak 779 , 452 kilometrekaredir .  
   Yüzeyindeki tüm eğimli alanlarla birlikte gerçek alanı ise 814 , 578    kilometrekaredir .   
       Türkiye genel görünüm olarak doğu-batı doğrultusunda uzanan ve boyu 1600km eni    de 600 km olan bir dikdörtgen biçimindedir . Bu dikdörtgenin en kuzey ucu Sinop    ilindeki İnceburun ( 42 ° 06    kuzey enlemi ,  34 ° 58    doğu boylamı )  ,  en güneyi Hatay ilinin Yayladağ ilçesi ( 35 ° 51    kuzey enlemi ,  36 ° 06    doğu boylamı )  ,  en doğusu Küçük Ağrı Dağının doğusundaki    Türkiye-İran-Azerbaycan sınırı ( 39 ° 37    kuzey enlemi ,  44 ° 48    doğu boylamı )  ,  en batı ucu ise Gökçeadanın en batı noktası olan Avlaka    Burnudur ( 40 ° 07    kuzey enlemi ,  25 ° 40    doğu boylamı )  .   
       Türkiyenin kara sınıları 2 . 753 km ,  deniz kıyıları ise 8 . 333 km    uzunluğundadır . Türkiyenin ,  Gürcistan-Ermenistan-Azerbaycan sınırının uzunluğu    610 km ,  İran sınırı 454 km ,  Irak sınırı 331 km ,  Suriye sınırı 877 km ,     Bulgaristan sınırı 269 km ,  Yünanistan sınırı ise 212 km uzunluğundadır .   
    Üç    yandan ılık denizlerle kuşatılmış olan ülkenin başlıca özelliği ,  Kuzey    Yarıkürede Ekvator ile Kuzey Kutup Bölgesi arasında merkezi bir konumda    olmasıdır . Eskidünyanın karaları arasında yer almasına karşın denizlerle    çevrilmiş ve orta kuşak iklim içinde bulunması tarih boyunca bu topraklarda    yaşamış medeniyetlere önemli üstünlükler sağlamıştır .   
       Türkiyenin başkenti Ankara ve ortalam nüfusu 65 milyondur . Yönetsel açıdan 76    il ve 842 ilçeye  ( 1992 )  bölünmüş olan Türkiye Asya ve Avrupa arasında bir    köprü konumundadır .   
TÜRKIYENIN    DOĞAL YAPISI 
   YÜZEY ŞEKİLLERİ  
       Türkiyenin yüzey şekilleri açısından en belirgin özelliği yüksek bir ülke    oluşudur . Ortalama yükseltisi 1 . 131 mdir .  Bu yükseklik ,  Asyanın 1 . 050 myi    bulan ortalama yükseltisini bile aşar .   
       Yüksek bir ülke olan Türkiyede yüzey şekilleri önemli ölçüde çeşitlilik    gösterir .  Birçoğu birbirine koşut sıralar halinde uzanan dağlar ,  tek başına    yada çizgisel bir diziliş gösteren sönmüş yanardağlar ,  üstleri yanardağ    lavlarıyla yada eski göllere ait torul kayaçlarla kaplı olan vadilerle    yayılmış ploto düzlükleri ,  vadiler boyunca uzanan alivyonlarla kaplı ovalar bu    çeşitliliğin başlıca öğeleridir .   
   AKARSULAR VE GÖLLER  
    Türkiye akarsular ve göller açısından zengin    bir ülkedir . Türkiye topraklarından kaynaklana akarsular 6 önemli havzaya ve    bazı kapalı havzalara su taşır . Ülkenin akarsularının büyük bir kesimi sularını    Karadeniz Havzasına gönderir .  
  
       Türkiyede bulunan akarsuların rejimleri düzensizdir . Yıl içinde akarsulardan    geçen su miktarı önemli ölçüde değişiklikler gösterir . Yazlar Türkiyenin hemen    her yerinde akarsuların en yoksul olduğu mevsimdir .  
Bu dönemde bazı akarsular    kurur . Ancak suyu bol olan karst akarsularda kuruma görülmez . Sonbahar    yağmurlarının başlamasıyla akarsuların su oranlarında da yükselme görülür .  
  
       Türkiye de yüzölçümünün yaklaşık 9 . 000 kilometre karesini kaplayan 200den çok    doğal göl vardır . Bazı bölgelerde kümelenmiş çok fazla sayıda göle rastlanırken    bazı bölgeler göller bakımından yoksuldur . Güneydoğu Anadolu Bölgesi neredeyse    gölsüzken Akdeniz Bölgesi  ( Göller Yöresi )  göller bakımından çok zengindir .  
   TÜRKİYE'NİN JEOPOLİTİK ÖNEMİ  
    Türkiye ,  185 dünya    ülkesi içinde nüfus itibarıyla 16'ncı ,  toprak büyüklüğü itibarıyla 32'nci ve    ekonomik gücü itibarıyla 16'ncı sırada olan bir dünya devletidir .  Türkiye ,     jeopolitik ve jeostratejik mevkii itibarıyla; 
- Dünyanın en önemli    petrol rezervlerine sahip Orta Doğu ve Hazar Havzası ,  
- Önemli deniz ulaştırma    yollarının kavşağı durumunda bulunan Akdeniz Havzası ,  
- Tarihte her zaman    önemini sürdürmüş olan Karadeniz Havzası ve Türk Boğazları ,  
- SSCB ve Yugoslavya'nın    dağılması sonucu yapısal değişikliklere uğrayan Balkanlar ,  
- Etnik çatışmalar    yanında ,  zengin tabiî kaynaklara sahip Kafkasya ve bunun daha ötesinde Orta    Asya'nın oluşturduğu coğrafyanın merkezinde etkili bir konumda bulunmaktadır .  
    Üç kıtayı birbirine    bağlayan ve çok önemli bir jeostratejik konuma sahip olan Türkiye ,  aynı anda    bir Avrupa ,  Asya ,  Balkan ,  Kafkas ,  Ortadoğu ,  Akdeniz ve Karadeniz ülkesidir .     Kısacası Türkiye bir Avrasya ülkesidir .  Türkiye'nin jeostratejik önemini    pekiştiren diğer özellikleri ise; 
- Demokratik ,  lâik ,     sosyal hukuk devletine sahip ve piyasa ekonomisini kabul etmiş bir ülke olarak    batı sistemlerini uygulaması ve batının tüm kurumlarıyla bütünleşmeyi    benimsemiş olması ,  
- 1990'lı yıllardan    itibaren büyük değişmelere sahne olan Balkanlar ,  Ortadoğu ,  Kafkasya ve Orta    Asya ülkeleriyle tarihten gelen kültür birliğine ve gelişen olumlu ilişkilere    sahip olması ,  
- Kafkasya ve Orta Asya    petrol ve doğal gazının batıya ulaştırılması için belirlenen güzergâhlardan    birini ve en önemlisini ihtiva etmesi ,  
- BM ve NATO'nun barışı    koruma ,  bölgesel güvenlik ve istikrara yönelik girişimlerine iştirakleri ve    bazılarında üstlendiği öncü rol ile Avrupa Güvenlik Mimarîsi üzerinde    tartışılmaz bir ağırlığa sahip olmasıdır .  
    20'nci yüzyılın    sonlarında dünyadaki köklü ve hızlı gelişmeler ,  Türkiye'ye hem farklı    sorumluluklar yüklemiş ,  hem de yeni fırsat ve ufuklar açmıştır .  Türkiye ,  Kuzey    Atlantik İttifakı'nın bir kanat ülkesi konumundan çıkmış ,  Avrupa'yı Asya'ya    bağlayan Avrasya kuşağında merkezî bir duruma gelmiş ,  politik ,  güvenlik ve    ekonomik açılardan büyük bir rol ve önem kazanmıştır .  
    Türkiye ,  geniş    olduğu kadar ,  sorunlar ,  çatışmalar ve istikrarsızlıklar içeren bir coğrafyada    yaşamaktadır .  Ancak Türkiye ,  böyle bir bölgede bir barış ve istikrar adası    olma özelliğini koruma başarısını göstermiştir .  Türkiye ,  Avrupa'dan Pasifik'e    ve Orta Doğu'ya uzanan geniş coğrafyada yer alan ender demokrasilerden    biridir .  
    Anadolu    Yarımadası'nın sunduğu zenginlikler ile tarih boyunca jeopolitik bir kavşak    niteliği taşımış olan bu topraklarda yaratılan insanî değerlerin en güzel    yönlerini benimseyen Türkiye Cumhuriyeti ,  çeşitli kültürlerin güzel bir    sentezini oluşturmaktadır .  Demokratik ,  müreffeh ve istikrarlı bir Türkiye ,     doğu ile batının değerlerinin bütünleşip ,  bir arada yaşayabileceğinin çarpıcı    kanıtıdır .  Türkiye'nin hem doğulu ,  hem de batılı yönleri ,  üyesi olduğu    uluslararası örgütlerin çeşitliliği ile de kendini göstermektedir .  Türkiye    aynı anda NATO ,  Avrupa Konseyi ,  Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü  ( OECD )  ,     Karadeniz Ekonomik İşbirliği  ( KEİ )  ,  Ekonomik İşbirliği Teşkilâtı  ( ECO )  ,  D-20    ve İslâm Konferansı Örgütü  ( İKO )  üyesi olan yegâne devlettir .  
    Türkiye ,  tarihî ,     coğrafî ve kültürel açılardan doğunun olduğu kadar ,  yine aynı kıstaslarla    değerlendirildiğinde ,  tartışmasız biçimde batının da bir parçasıdır .     Türkiye'nin altı asır boyunca Avrupa ile mevcut ortak tarihi bunun en belirgin    kanıtıdır .  Batının köklü demokrasileri ve pazar ekonomileri ile doğunun ümit    vadeden genç demokrasilerini ,  Karadeniz ile Akdeniz'i ,  NATO ile İslâm    dünyasını ,  gelişmiş ülkelerle gelişmekte olanları ve farklı kıtaları birbirine    bağlayan Türkiye ,  İslâm ve diğer dinler arasında da bir dostluk ve iş birliği    köprüsüdür .  Türk tarihi bu olgunun zenginlikleriyle doludur .  
    Türkiye ayrıca ,     gelecek yüzyılda Hazar ve Orta Asya doğal kaynaklarının batıya ulaşmasında    doğal bir köprü rolü üstlenmektedir .  Dünya doğal enerji kaynaklarının %70'i    Türkiye'nin etrafında kümelenmiştir .  Hazar petrollerinin batıya taşınmasını    öngören ve uluslar arası camiadan büyük destek bulan Bakü-Ceyhan projesi ,     petrol nakil güzergâhı bakımından en istikrarlı ve güvenli ortamı sunmakta ve    çevre korunması bakımından da en az riski taşımaktadır .  
    Bölgedeki zengin    doğal kaynakların işletilmesini ve batıya naklini bölgesel iş birliği ve    refahın artırılması için altın bir fırsat olarak gören Türkiye ,  söz konusu    kaynakların dünya pazarlarına nakli için birden çok hattın kullanımını    desteklemekte ve bu yönde siyasî iradesini ortaya koymaktadır .  Aynı şekilde ,     Hazar Havzası'nın doğal zenginliklerinin dünya pazarlarına ulaşmasıyla    birlikte Kafkasya ve Orta Asya'ya yönelik insan ve mal trafiğinde meydana    gelen artışın gerekli kıldığı Trans-Kafkasya Ulaşım Koridoru'nun hayata    geçirilmesi bakımından da Türkiye anahtar ülke durumundadır .  Avrasya'nın    karşısına tarihin çıkarmış olduğu yeni potansiyel ekonomik fırsat iyi    değerlendirildiği takdirde ,  bu coğrafyada barış ,  istikrar ,  refah ve iş    birliğinin kalıcı hâle getirilmesi mümkün olabilecektir .  
    Türkiye bir barış ve    istikrar adası olma niteliğine ilâveten kaynaklarının zenginliği ,  demografik    yapısı ,  hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına saygıya dayanan demokratik ,     lâik rejimi ,  ekonomisinin dinamizmi ,  üretim kapasitesi ,  endüstrisinin rekabet    gücü ile bir cazibe merkezi olarak içinde bulunduğu sancılı coğrafyanın barış ,     istikrar ve refah yönünde değişiminin itici gücü olabilir .  Türkiye ,  bu yapısı    ile bölgede örnek bir ülkedir ve değişen dünya konjonktüründe jeopolitik ,     jeostratejik ve ekostratejik konumu nedeniyle önemi giderek artmaktadır .  
    Türkiye ,  dünya    ekonomileriyle bütünleşme bakımından ,  bir taraftan küreselleşme hareketleri    içinde yer almış ,  diğer taraftan da ekonomik güç odaklarından Kuzey Amerika    Serbest Ticaret Antlaşması  ( NAFTA )  ve    Türkiye'nin Atlantik-Avrupa ve    Avrasya kuşakları içinde özel bir konumu vardır .  Batı toplumu ile bütünleşme    hedefi güden ,  ayrıca islâm aleminin demokratik ,  lâik ve çağdaş üyesi olan bir    ülke durumundadır .  Türkiye; Balkanlar ,  Kafkaslar ve Orta Asya'da Türkçe    konuşan 200 milyonluk bir nüfusun da merkezinde bulunmaktadır .  Başta Türk    dilleri konuşan toplumlar olmak üzere ,  yeni bağımsız devletlerin örnek    aldıkları bir model teşkil etmektedir .  Türkiye ,  varlığı ve başarılarıyla ,     islamiyetle demokrasinin bağdaştığının; ekonomik ,  sosyal ve kültürel bir    kalkınmanın demokratik bir ortamda da gerçekleştirilebileceğinin somut bir    kanıtıdır .  Dünyanın aradığı uzlaşmalar Türkiye'nin bünyesinde mevcuttur .     Türkiye dış politikasında etkinliğini; bu bünyeden alan bir uzlaştırma ,     barıştırma ve iş birliğinde buluşturma işlevini sürdürme kararlılığındadır .  
  
    Avrupa güvenliğinin    Balkanlar ,  Doğu Avrupa ,  Ortadoğu ve Kafkasya'da pekiştirilmesi ,  barış ve iş    birliğinin güçlendirilmesi hedefleri ancak Türkiye'nin katılımıyla ve somut    katkısı ile gerçekleştirilebilir .  Türkiye uluslar arası ilişkilerde geçerli    olması gereken çağdaş norm ve davranış kurallarının savunucusudur .  Bunların    global ve bölgesel düzeylerde yaşama geçirilmesi için her türlü çabayı    göstermektedir .  
    Türkiye'nin dışarıda    izlediği siyasî hedeflerin bir yandan çevresindeki mevcut ve potansiyel    ihtilâfların kontrol altına alınmasına ,  diğer yandan bölgesel entegrasyon ve    iş birliği yoluyla kalıcı barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik olması    tabiîdir .  Türkiye'nin bölgede oynadığı rolün temel felsefesini; ekonomik    ilişkilerin geliştirilmesi ,  siyasî istikrarın tesisi ve bölge ülkelerinin    dünya ile entegrasyonunun sağlanması hedefleri oluşturmaktadır .  Türkiye bu    anlayışla demokrasiyi ,  hoşgörüyü ,  hukuk devleti niteliklerini ve lâikliği    çevresine yansıtmaktadır .  Zira Türkiye bunları en iyi yapabilecek durumda    bulunan nadir ülkelerden biridir ve bu konuda sorumluluklarını    üstlenmektedir .      
    
    21'nci asırda    Türkiye'nin vizyonu; bölgesel zenginliklerini ,  entegre olma hedefi içinde    olduğu Avrupa'ya taşıyan ,  küreselleşme olgusunu ileri götüren ve bu hareket    içinde belli başlı bir rol sahibi olarak ortaya çıkan ve nihayet kalkınma ve    iş birliği hamlelerinde barıştan yana ve öncü bir ülke olmaktır .  Bu vizyon    gerçekleşme yolundadır .  Balkanlardan Orta Asya'ya kadar Türkiye'nin önünde    yeni ufuklar açılmış ,  yepyeni iş birliği ve dayanışma imkânlarına    kavuşulmuştur .  Bu anlayışla Türkiye ,  dışarıya daha fazla açılmakta ve coğrafî    uzaklığın önemli olmadığı günümüz dünyasında ,  Uzak Doğu'dan Lâtin Amerika'ya    kadar uzanan geniş bir yelpaze içinde dostlar ,  pazarlar ve yeni ilişki ağları    aramakta ,  kısaca bir dünya devleti olma yolunda hızla ilerlemektedir .  
    Türkiye ,     sorumluluklarının bilincinde olarak ,  kendisini 21'nci yüzyılda üstleneceği    role hazırlamaktadır .  Zira Türkiye ,  lâik ve demokratik rejimiyle bir model    ülkedir ve bu niteliklerini 21'nci yüzyılda da korumaya devam edecektir .     Ayrıca Türkiye ,  yeni yüzyılda çok taraflı bir ekonomik ilişkiler ağının    merkezi hâline gelecektir .  Öte yandan Türkiye ,  doğu ile batı arasında çeşitli    açılardan başarıyla ifa ettiği köprü vazifesini ,  21'nci yüzyılda daha etkin    biçimde sürdürecektir .  
DÜNYADA    TÜRKİYE  
       Üç tarafı    denizlerle çevrili bir eskidünya ülkesi olan Türkiye ,  dünya üzerindeki yeri ve    konumu bakımından önemli ayrıcalıklar kazanan bir ülke konumundadır . Asya ve    Avrupa kıtaları arasında bir köprü konumuda olması ve önemli yer altı    kaynaklarına sahip olduğundan dolayı tüm dünya ülkelerinin gözü Türkiyenin    verimli topraklarındadır .         
       İklim ve doğal    güzellik bakımından da şanslı bir ülke olan Türkiye ,  ılıman iklim kuşağında    olduğundan yılda dört mevsimi yaşayabilen bir ülkedir . Bu özelliği tarım    alanında önemli bir etken olmuştur . Her türlü tarıma açık olan Türkiye    toprakları ,  verimli olup her mevsim işlenebilme özelliğine sahiptir .          
       Doğal güzellikleri    ve denizlere kıyısı olması nedeniyle turizm alanında önemli ayrıcalıklar    kazanan ülkemiz ne yazık ki izlenen yanlış politikalardan dolayı bu    özelliğinden yeteri kadar yararlanamamaktadır . Akdenize kıyısı olan ülkelerin    hemen hemen tamamının bu özelliklerinden en iyi şekilde yararlanmalarına    karşın ülkemizde turizm için yapılan çalışmalar yeterli olmamaktadır .   
        Asya ve Avrupayı    birbirine bağlayan boğazlar gibi önemli geçiş yollarına sahip olması da    Türkiye için önemli bir şanstır . Bu geçiş yolları gerektiği gibi kullanılırsa    Türkiyeye önemli kazanç kaynakları yaratabilir .   
        NATO gibi askeri    birliklerde bulunması Türkiyenin lehinde yer alan önemli ayrıcalıklardan    biridir .   
        Tüm bu    ayrıcalıklara rahmen Türkiye tehtid eden çeşitli unsurlarda mevcuttur . Bu    unsurlardan en önemlisi artık yavaş yavaş etkisini kaybeden terördür . Terörle    mücadele için ayrılan bütçe ülke ekonomiside önemli yaralar açmaktadır . Ayrıca    komşu ülkelerle olan sorunlarıda Türkiyenin önemli sorunlarından    biridir . Bunların yanında enerji ve ekonomik sorunlarlada uğraşan Türkiyemiz    bu zorlukları yenip aydınlığa çıkacak güçte bir ülkedir .   
 
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.