Bilgisayar Terimleri Ve Karşılıkları
. . :: BİLGİSAYARDA KULLANILAN :: . .
. . :: İNGİLİZCE TERİMLER ve KARŞILIKLARI :: . .
ABACUS: Üzerinde bir çubuğa sıralanmış , sağa sola kaydırılabilen toplar bulunan hesap makinesinin temeli sayılan bir alet . Kendi başına hesap yapmasa da sayılan sayıları insanlara hatırlatarak hesaplamaya yardımcı olur .
ABORT: İşletim sistemi üzerinde program çalışırken doğal olmayan bir sebepten programın durması veya durdurulması . Sonuç olarak program ya da işletim sistemi bir hata mesajı verir . Hata mesajının üzerinde devam , programı kapat seçenekleri vardır .
ACCELERATOR BOARD: Bilgisayarınızı hızlandırmak için takılan kart . Bu kartların işlevi , bilgisayarın CPU'sunun üzerindeki bazı işleri alıp kendi üzerlerinde çalıştırmasıdır . Böylece CPU'nun yükünü hafifletip bilgisayarınızın performansını arttırırlar .
ACCESS: Bir bilgiye , belleğe , diske , CD-ROM'a vb . erişmek .
ACCESS CODE: Erişim kodu . ( şifre )
ACCESS TIME: Erişim için geçen zaman .
Access Mechanism : Erişim Mekanizması . Bir veya birden fazla yazma ve okuma kafasını , istenilen yazma ve okuma konumuna getiren mekanizma . Bu mekanizma , yazma ve okuma kafaları sabit olan sistemlerde veri ortamını hareket ettirmek için kullanılır .
Access Privileges: Dosyalarda değişiklik yapmak ve erişmek için imtiyaz .
ACCESS POINT: WAN'larda telsiz sinyallerinin güçlendirilmesi ve paylaştırılması için kullanılan bir araçtır . Kablolu LAN'larda HUB'lara benzer biçimde , ACCESS POINT'ler de , veri paketlerinin telsiz ağlarda paylaşımını sağlar . Access Point'ler sinyalleri güçlendiren ve daha uzak mesafelere ulaştırılmasını sağlayan Repeater görevini de görür .
ACCOUNT:
ACCUFIND: Adres http//nln . com/Accufind JavaScript motoru NetScape tarayıcınıza yepyeni bir güç ekliyor . Bulmak istediğiniz kaynakların en iyilerini AccuFind'da bulabilir; aradığınız kaynaklara kolayca ulaşabilirsiniz .
Accuracy: Hatadan uzaklık derecesi . Accuracy , Precesion ile karıştırılır . Perecision , herhangi bir ölçme işleminde hassasiyet için kullanılır .
ACTV: Klasik televizyonlardan biraz daha iyi resim kalitesi olan HDTV sistemine geçiş olarak kabul edilen TV yayın sistemi .
ACLS ( Access Control Lists ) : Geçiş kontrol listeleri . Ağ üzerinden transfer edilen verilerin kimden geldiği , kime gideceği ve verinin büyüklüğü gibi kriterlerinin tutulduğu listedir .
ACRONYM: Kısaltma . Özel isimlerin kısaltılması baş harflerini birleştirerek yapılır . Örnek: ACLS ( Access Control List )
ACTIVE: Aktif . İşletim sistemlerimizin üzerinde kullanımda olan programların ve dosyaların durumlarını belirtmek için kullanılır . Örnek: ICQ programı açık ve kullanılıyorsa o anda ICQ programı aktif demektir .
ACTIVE MATRİX: Sıvı kristal ekran teknolojisi . Genellikle taşınabilir bilgisayarların ekranlarında kullanılan teknolojidir .
ACTIVE-X: Microsoft firmasının hazırladığı işletim sistemlerinde Java dili gibi internet üzerinde çalışan programlar hazırlamak için kullanılan gelişmiş bir program geliştirme dilidir .
AD: Yönetsel Alan ( Administrative Domain ) . Tek yönetim birimi tarafından idare edilen ana sistemler , yönelticiler , ve birbirine bağlı iletişim ağlarının bütünü .
ADC: Analog ses işaretlerini sayısal işaretlere çeviren devrelerdir .
Adapter ( Adaptör ) : Direkt olarak birbirlerine uyum sağlamayan iki konnektörün veya cihazın bağlanmasını sağlayan bir arabirim cihaz .
Address : üç şekilde tanımlanabilir . Hesap . İşletim sistemlerinde bir kişi adına açılan kullanıcı adı ve giriş şifresidir . Ayrıca kişinin erişim hakları ve kullanım ile ilgili diğer bilgilerinin kaydedilmesi için de kullanılabilir .
A+: Bilgisayar sektöründe geçerli bir sertifika . Sertifikayı alabilmek için belirli bir sınavın geçilmesi zorunludur . Sınav yazılım ve donanım olmak üzere iki bölümden oluşur . Başarılı olunursa Microsoft' un ki gibi bir sertifika verilir . Bu sertifikanın birçok sektörde geçerliliği vardır .
1- Verinin saklandığı bellek bölgesi .
2- Bir kayıdı , bölümü veya bilginin saklı olduğu kısımı ifade eden isim , etiket veya rakamdır . Address ( Adres ) Internet'te kullanılan üç tip adres vardır . Bunlar e-posta adresi; IP , internet ya da Internet adresi; ve donanım ya da MAC adresidir .
3- Bir sistem ya da ağdaki bir cihazda veya diğer veri kaynaklarında bulunan bir dosyanın yeri için ayrılmış özel kod . Bir kullanıcının yerini belirten dizi .
Address resolution : Alfasayısal bir Internet adresine karşılık gelen sayısal fiziksel adrese çevirme işlemi .
ADMINISTRATOR: Sistem yöneticisine verilen ad . Sistem birçok makineden oluşturulmuş bir ağ veya tek bir makine üzerinde olabilir . ADMINISTRATOR sistemin geliştirilmesi ve sorunların çözümünden sorumlu kimsedir .
ADSL/Asymmetric Digital Subscriber Line: Asimetrik Sayısal Abone Hattı . Standart telefon hatlarını kullanarak yapılan dijital haberleşme teknolojisi . Servis kalitesi merkeze olan uzaklığa göre deyişim gösterir . Bu tip hatlarda download ve upload hızı farklı olabilir .
AGENT: İnternet üzerinden istediğiniz bilgileri otomatik olarak toplayabilen bir programdır . Bilgisayar başında olmanıza gerek kalmadan sizin yerinize bilgileri toplar .
AGGREGATE: Toplu işlem . İşletim sistemlerimiz veya programlarımız üzerinde tek bir değerle değil bir grup değer üzerinde çalışan işlemlerdir .
AGP/Accelerated Graphics Port: Üç boyutlu grafik kartlarından daha fazla verim alınması için Anakart firmaları tarafından üretilen bir bağlantı birimidir .
Ağ: Bilgisayar ağı değişik yerlerdeki bilgisayar sistemlerini birbirine bağlayan bir veri iletişim sistemidir . Bir ağ WAN ve LAN'ların değişik birleşimlerinden oluşabilir . Yerel Alan Ağı ( Local Area Network ) , Geniş Alan Ağı ( Wide Area Network ) , ağlararası ağ ( internet ) .
Ağ-Ağ Arabirimi: ( Network-to-Network Interface/NNI ) Frame Relay Servisi veren ağlar arasındaki bağlantıları tanımlar . Bu tanım Frame Relay Servisinin dünya çapında verilmesine olanak sağlar . Frame Relay yüksek hız ihtiyacından dolayı öncelikle LAN-WAN-LAN bağlantısında uygulama alanı bulduğu için LAN bağlantılarına uygun PVC desteğine dayalıdır . Uzlaşmaya varılan bu iki uygulama dışında şu konular üzerinde çalışmalar devam etmektedir .
AIX: Unix tabanlı bir işletim sistemi .
ALDUS PAGEMARKER: Masaüstü yayıncılık programlarından biri . Bu programla oluşturduğunuz grafikler üzerinde kolayca değişiklik yapabilirsiniz .
ALGORITHM: Bilgisayarınız üzerinde sorunları çözmek için belirlenmiş kurallar ve işlemler topluluğuna verilen isim .
Aldus Freehand: Programın modüler çalışma özelliği ileri düzeyde . Font menüsünden Windows altında kullandığınız tüm fontları kullanmanız mümkün . Değişik ortamlarda sunum ve grafik özelliği de ileri düzeyde bir program .
Alias: Takma ad . Uzun ve hatırlaması zor bir ismin yerine kullanılan genelde kısa ve hatırlaması kolay isimlerdir .
ALIASING: Bilgisayar ekranında gördüğümüz çizgiler , eğriler ve simgelerin kenarlarının tırtıklı gözükmesine ALIASING denir . Ekran çözünürlüğünü yükselttikçe bu bozulmalar azalır .
ALLOCATE: Bir bilgisayar üzerinde RAM ve sabit diskin tamamını veya bir bölümünü ileride kullanmak için ayırmak . Genelde programlar bu işlemi kullanırlar .
ALIGNMENT: Kelime işlem ya da masaüstü yayıncılık programlarında metnin kenarlara yanaşık olma durumunu belirler . Sağa , sola yanaşık veya ortalanmış olabilir .
ALPHA: Dijital firması tarafından üretilen 64bit bir işlemci türüdür .
ALT KEY: PC'lerde kullanılır . Alt key tuşu başka bir tuşla birlikte basıldığında programların özelliğine göre değişik işlevler görür
Alphanumeric : Alfabetik ve nümerik karakterlerden oluşmuş kelime . Rakam , kelime ve özel semboller ihtiva eden karakter seti .
AMD: Intel'in ardından dünyanın büyük ikinci PC işlemci üretici firmasıdır .
Analog computer : Analog hesaplayıcı ( Analog Bilgisayar ) . Bilgisayar türlerinde birisidir .
ANCHOR: HTML dosyalarında kullanılan "anchor" aktif döküman içinde başka bir bölgeye gitmek veya bambaşka bir sayfaya dallanmak için kullanılır . ( Genellikle altı çizili mavi bir metin şeklindedir . )
And : Ve . Mantıksal çarpmayı temsil eder .
ANİMASYON: Animasyon; grafiklerin belli bir senaryo doğrultusunda canlandırılması işlemidir . Hareket her zaman insanların ilgisini çeker ve eğlendirir fakat animasyon işlevi eğlendirmekten ibaret değildir . İçinde yoğun mesajlar taşıyabilir , tasarımı ilginç kılar ve özgün bir nitelik kazandırır . Animasyonun tüm bu görevleri yerine getirebilmesi kullanıldığı yere , miktara ve en önemlisi kalitesine bağlıdır . Teknik BilgiMultimedya uygulamalarının içinde animasyonlar teknik olarak ikiye ayrılır . Nesne animasyonuHerhangi bir değişime uğrayan nesne ve yazıların ekran üzerinde hareketlenmeleri veya yer değiştirmeleridir . Kare animasyonuNesnelere değişik karelerin birbirleri ardına oynatılmaları suretiyle hareket verilmesidir . Bu animasyonlar mevcut filmlerle oynama ( kare boyama , morfoz vs . ) veya yeni baştan film yapma yoluyla gerçekleştirilebilir . Kare animasyonları iki veya üç boyutlu olabilirler .
Animatic: Videoteyp'de ya da bilgisayar ekranında gösterilen bir video programının görüntüsel dış çizgisi .
Anonim FTP: Anonim FTP kulllanıcıların kullanıcı adı ve şifre belirtmeden Internet üzerindeki herhangi bir yerdeki dökümanlar , dosyalar , programlar ve bunun gibi bir çok arşivlenmiş veriyi bilgisayarınıza aktarmanıza izin verir . Ağ üzerindeki bir kullanıcı "anonymous" kullanıcı adını vererek güvenlik önlemlerini aşar ve sistemdeki genel erişime açık dosyalara erişir . arşiv makinesi ( archive site ) , Dosya Aktarma Protokolü ( File Transfer Protocol ) .
ANSI : Amerikan Ulusal Standart EnstitüsüBu organizasyon bilgisayar ve iletişim gibi bir çok alanda A . B . D . standartlarını belirlemektedir . Bu organizasyon tarafından onaylanan standartlar ANSI standartları olarak anılmaktadır . ( örneğin ANSI C . ANSI tarafından onaylanmış bir C dilidir . ) . ANSI bir ISO üyesidir .
Anti aliasing: Photoshop'un alanların eğilimli hatlarını oluşturmak için kullandığı , alan rengi ile alan kenarındaki renk arasında geçişi sağlayan farklı tonlarda pikseller .
Anti-alising: Grafik görüntüde alising ortaya çıkmasını azaltan bir görüntü-işlem tekniği . Köşelerin keskinliğini azaltarak , daha yumuşak görünmelerini sağlar .
ANTİ VİRÜS PROGRAM: Bilgisayarı virüs denen zararlı programlara karşı korumak için üretilmiş yazılımlardır . Bu programlar diskinizi tarayarak virüsten etkilenmiş olan dosyalarınızı bulurlar . Daha sonra bunları ya tamamen silerek ya da eski sağlam hallerine döndürerek sistemi virüsten arındırırlar .
ANY KEY: Bilgisayarın klavyesi üzerindeki herhangi bir tuş .
API/Application Programming Interface: Bir programın diğer program ve işletim sistemleri ile etkileşimini sağlayan arabirim . En çok kullanılan WIN32 API'sidir .
AOL: AOL , America On Line'ın kısaltılmasından oluşmuştur . Sadece Amerikada 4 . 5 milyon kullanıcısı olan America On Line her ne kadar ev kullanıcılarına hizmet veren bir sistem olsa da Internet erişimi de sağlamaktadır . Maalesef Türkiye'de AOL bağlantısı sağlayan bir kuruluş yoktur .
Appletalk: Apple bilgisayar ürünleri ( Machintosh ) ve diğer bilgisayarlar ( PC'ler ) arasında iletişimi sağlamak amacıyla geliştirilmiş bir iletişim protokolüdür . Şu anda 235Kb/s hızında çalışan Localtalk ve 10Mb/s hızında çalışan Ethertalk gibi uygulamaları vardır .
APPLET: İnternette HTML sayfası içine yerleştirilmiş küçük JAVA programlarıdır .
Application: UygulamaDoğrudan kullanıcı için bir işlevi yerine getiren program . FTP , mail ve telnet kullanıcı programları iletişim ağı uygulamalarına örnek oluştururlar .
APPLICATION LAYER: Uygulama katmanıdır . Bu katman OSI/Open Systems Interconnection modeline göre yedinci katmandır . E-mail ve dosya transferi gibi işlemlerde otomatik olarak kullanılır .
APPLICATION SERVER: Uygulama sunucusu . Uygulamaları ağa bağlı diğer istemcilerin kullanımına sunan sunucudur .
ARCHITECTURE: Bilgisayarlar ve ağlarda genel yapıyı , elektronik bileşenleri , bilgisayarın iç yapısı ve işletim sistemlerini belirler .
Archie: Internet üzerindeki bilgileri otomatik olarak derleyen , düzenleyen ve kullanıma sunan bir sistem . Archie'nin ilk uygulamaları sadece Internet üzerindeki tüm FTP arşivlerini tarayıp index oluşturmakta , aradığınız dosyaların Internet üzerindeki hangi makine ve dizinlerde olduğunu listelemekteydi . Daha sonraki uyarlamaları diğer bilgi türlerini de sağlamaktadır . Arşiv makinesi ( archive site ) , Gopher , Geniş Alan Bilgi Hizmet Birimleri ( Wide Area Information Servers ) .
ARPANET: İleri Araştırma Projeleri Ajansı Bilgisayar Ağı ARPA tarafından finanse edilen ve Internet'e öncülük eden bir uzun mesafe iletişim ağıdır . İletişim konusundaki araştırmalara temel oluşturmuş , Internet'in geliştirilmesi sırasında omurga rolü üstlenmiştir . ARPANET birbirine kiralık hatlar üzerinden bağlı ve paket anahtarlayan bilgisayar sistemlerinden oluşmuştu . Savurma Bakanlığı İleri Araştırma Projeleri Ajansı ( Defence Advanced Research Projects Agency ) .
ARROW KEYS: OK tuşları . Bilgisayar klavyesi üzerinde bulunan sağ , sol , yukarı , aşağı tuşları .
ARTIFICIAL INTELLIGENCE: Yapay zeka . Bilgisayarlarımızın insanlar gibi düşünmesi ve davranması için yapılan çalışmaların tümüne verilen isim .
ASCENDING ORDER: Bir verinin küçük değerden büyük değere doğru sıralanması . Sayılar 0'dan 9'a doğru , harfler A'dan Z'ye doğru sıralanır .
ASCII: IBM firması tarafından geliştirilmiş birçok bilgisayarın kullandığı standart 8 bitlik haberleşme kodudur .
Aspect Ratio: Bilgisayarlı grafik işlemlerinde , bir çerçevenin veya bir görüntünün yatay ölçülerinin , dikey ölçülerine göre oranı . Bu oranın korunması veya kontrol edilmesi , bir görüntünün sağlanması veya baskıya geçirlmesi için önemlidir .
ASP/Active Server Page: Bir tür programlama dili . Daha çok sunucu taraflı teknolojilerin kullanılmasına imkan sağlar . ASP ile yapılan ifadeler çalıştırılınca , sonuç çalıştıran kişiye HTML biçiminde gönderilir .
Assembler : Makine dilinde program üreterek bilgisayar tarafından doğrudan işletilebilmesini sağlayan bilgisayar programıdır .
Assemble Editing: Video görüntü sekansları playbek bir VCR'den bir VCR alıcısına , edit control cihazından , pre-roll veya yumuşak edit sağlayan diğer imkanlardan faydalanmaksızın direkt olarak geçirilmesi . edit olarak da bilinir .
ASTERİSK: Yıldız şeklindeki simge . Bilgisayar üzerinde birçok işlevi vardır . Hesap makinesi , programlama , elektronik tablolarda kullanılır .
ATM: Frame Relay Servisi'nin daha yüksek hızlara ( 45 Mbps ) çıkmasını sağlayacak ATM teknolojisi üzerinden verilmesini kapsamaktadır .
ATTRIBUTE: HTML sayfalarında kullanılan kontrollerin ( TAG ) aldığı parametrelerdir . Herbir parametre kontrole yeni bir özellik ekler . Bazı parametreler değer alır , bazıları ise olduğu gibi kullanılır .
Audio Mixing: Mic-Mikser veya diğer bir ses miks cihazı kullanılarak değişik kaynaklardan bir audio trak yaratılması .
Authorware: Çok medyalı gösteriler yaratmak için kullanılanı ortaya çıkaran ve dahil edilmesi gereken video ve audio elemanlarının belirten geliştirilmiş yazılım programları .
Autorec sonser: Ses kaydını en doğru seviyesinde gerçekleştiren algılayıcı . Bu düğmeye basıldığnda müzik kaynağı 7 saniye kadar incelenir ve en doğru kayıt seviyesi belirlenir .
Aux: Yardımcı elemanlar; müzik setine TV , kompackt disk , video ya da bir başka müzik kaynağının bağlanabildiği soket .
AUTO-ANSWER: Modemler için kullanılan bir özellik . Bilgisayarınızın başında olmadığınız zaman modemin gelen çağrıya cevap vermesi işlemidir .
AUTO-RUN: Bilgisayarın CD-ROM sürücüsüne yeni bir CD takıldığında , Windows işletim sistemi derhal harekete geçerek bunu inceler . Eğer CD üzerinde uygun yazılım varsa , o zaman Windows bu CD üzerindeki yazılımı kendiliğinden çalıştırır . Bunun olmasını sağlayan ve CD üzerindeki yazılımın bir parçası şeklinde tasarlanan küçük programa genellikle Auto-Run programı denir .
AUTO-SAVE: Otomatik Koruma . Bazı programların Auto-Save özelliği vardır . Bu özellik programın içinde bir dosya üzerinde çalışırken programın dosya üzerinde yaptığımız değişiklikleri belli aralıklarla otomatik olarak kaydetmesini sağlar .
AUTO-SELF TEST: Bilgisayarınız açıldığında hızla kendini gözden geçirir ve genel bir arıza kontrolü yapar . Bu şekilde hafıza modülleri ya da işlemci gibi hayati parçalarda önemli bir arıza olup olmadığını anlamaya çalışır , eğer arıza bulur ve açılmazsa o zaman sesli sinyalle bunu bildirir . Ancak bu özellik sadece bilgisayarınıza has değildir , faks ve baskı makinesi gibi cihazlarda da bu tür bir test uygulanır .
AUTO-START: Bu tür programlar genellikle bilgisayarın açılmasıyla beraber çalışmaya başlarlar . Çok çeşitli türden olabilir ve farklı işler yapabilirler . Windows işletim sisteminde , bilgisayar açıldığında çalışmaya başlayan AUTO-START özelliği olan yazılımdır ve kullanıcının bunu değiştirmesi genellikle mümkün değildir .
AVI: Ses ve Video özelliklerinin bir arada kullanılabildiği dosyalar . Window's un Medya Aygıtı öğesi üzerinden ulaşılabilir .
AWK: Unix'in özelliklerini de taşıyan oldukça güçlü bir "yığın dilidir . " Awk , Unix kabuğunun dosya işleme arabirimlerine , "C" benzeri yapısal programlama gibi bir çok ilave getirir .
BACK DOOR: Arka kapı . Sistem üzerinde programcının kendi kullanımı için bıraktığı aralık . Sistemin düzgün çalışmaması halinde , programcı bu yoldan sisteme girerek , sistem üzerinde müdahale yapabilir .
BACK END: Arka uç . Kullanıcı verilerinin girilmesinden sonra , saklanmak üzere yollanan ya da kullanıcının belli bir veriyi görmek istediğinde , bu verileri derleyip kullanıcı arabirimine yollayan yazılım parçasına verilen isim .
BACKBONE: Omurga . Bir ağın çeşitli bölgelerini birbirine bağlıyan ana kablo hattına verilen isim
BACKSPACE KEY: Çalışma noktasının solundaki karakteri silmek için kullanılan klavye tuşuna verilen isim . Genellikle yapılan yanlış karakter girişlerini düzeltmek için kullanılır .
Back up : 2 şekilde tanımlanabilir .
1- Data disketlerinin 2 . kopyası veya tahrip olma , kaybolma olasılıklarına karşı yapılan yedekleme işlemi .
2- Esas elemanın işlemi tamamlayamaması halinde işlemi tamamlamak için kullanılan yedekleme
Background : Fon , zemin , geri plan , görüntünün arka planı
BAD SECTOR: Sabitdisk veya disket üzerinde bozulduğu için kullanılmaz hale gelen bölümlere verilen isim .
BARCODE: Ürün ambalajı üzerinde bulunan , siyah beyaz çizgilerden oluşmuş , ürün hakkındaki bilgileri içeren dizi . Barcode optik okuyucular sayesinde bilgisayar ortamına aktarılır .
BARKOVISION: Bilgisayardan aldığı tüm sinyalleri perdeye yansıtabilen bir projeksiyon sistemidir . Görüntü kalitesi yüksektir .
Bağlantı noktası : Sisteme dışarıdan gelen bilgi paketlerinin her birinde hangi bağlantı noktasına gideceği bilgisi vardır . Sistem dahilindeki bağlantı noktalarının herbirinde bir iletişim yazılımı çalışmaktadır . Gelen paket işlem yapılmak üzere bu bağlantı noktasına , dolayısıyla ilgili uygulamaya aktarılır . Aktarma Kontrol Protokolü ( Transmission Control Protocol ) .
Bant genişliği : Belli aralıklardaki en büyük ve en küçük değer arısındaki fark .
BATCH FILE: Birçok program veya komutun , kullanıcı müdahalesi olmadan çalıştırılması için kullanılan dosya türüdür .
Baud : Bilgi işleme hızı birimi . Bir saniyede gelen bilgi sinyallerinin değeri baud olarak hızı verir . Tipik baud değerleri 110 , 300 , 1 . 200 , 2 . 400 , 4 . 800 , 9 . 600 , 14 . 400 , 28 . 800 , 36 . 600 .
Baud Rate : Bilgisayar kontrollu sistemlerde seri hatlar üzerindeki bilgi akış hızı birimi .
BBS : Kullanıcıların mesaj bırakabildikleri elektronik bülten panosu . Modem aracılığıyla bağlanılarak bilgi alışverişinde bulunulan on-line sistemlerin genel adı . Bilgisayarlı Bilgi Servisi olarak Türkçeleştirilmiştir . Bazı BBS'ler üyelik üzerine kurulmuşlardır .
Beta : A 1/2 inçlik video kaset ölçüsü . VHS'ye uymamaktadır .
Beyaz sayfalar : Internet kullanıcılar hakkında temel bilgiler içeren bazı veri tabanlarını desteklemektedir . Bu veritabanlarında kişiler hakkında sorgulama yapmak mümkündür . Telefon defterine benzer bir işlev yerine getirdikleri için bunlara "beyaz sayfalar" ( white pages ) adı da verilmektedir . Knowbot , WHOIS . Bezier curvesManuel ortamda pistole cetveli ile oluşturabileceğiniz düzgün eğilimli hatların , bilgisayar ortamında oluşturulmasını sağlayan ve eğilimli noktalardan meydana gelen çizgiler .
Binary :
1- İki ihtimalli bir durumla karşı karşıya kalmak .
2- 10 tabanı verinin 2 sayısını taban olarak alan sayı sistemi . Binary sistemde sayılar yalnızca 0 ve 1 rakamlarından oluşur . İkili sayı düzeni , örneğin 11001001 .
Binary File : ( * . BIN ) Makina koduna dönüştürülmüş dosya . Bir kaynak dosyanın , bir yüksek düzeyli dil derleyicisi ( PMA , COBOL , FTN , PRG gibi ) tarafından makina koduna dönüştürülmüş biçimi . Bu tip dosyalar , yükleyicinin giriş formatına uygun olarak düzenlenirler . Makina koduna dönüştürülmüş dosyalar olarak da isimlendirilirler .
Binary system : 2 tabanına göre sayı sistemi veya ikili sayı sistemi .
BIOS: Temel giriş/çıkış systemi . Bilgisayarın açılışında donanımları işletim sistemine gösteren anakart üzerindeki bir entegrenin içinde yazılmış olan küçük bir işletim sistemi .
Bit Map : Bir video ekranındaki her pixel , yoğunluk ve rengi oluşturan bit'leri tarafından kontrol edilir Pixel'ler gridi ile tam bir video ekranına bir bit map denilebilir .
Bit : İletilebilen bilginin en küçük miktarı . Bir alfabetik karaketri , bir sayısal rakamı belirten ya da sinyallemeyi ve diğer fonksiyonları değiştiren bir kombinasyonu .
Blend : Geçişme . Bir renkten diğerine , bir efektten diğerine , bir şekilden bir başka şekle vb . çeşitli geçiş metodlardır .
Blur : Netsizlik . Gözleri arazalı olan bir insanın , gözlüksüz baktığında görebileceği ortam .
BMP : Grafik formatı . Windows Paintbrush öğesi üzerinden ulaşılabilen dosya uzantısı .
BNC : Sürgülü video fiş ve priz sistemi . Pin adı verilen fiş uçlarının sayısı önemlidir . Buna dikkat etmek gerekir . Ayrıca televizyonun arkasında bulunan prizler , kolay bağlantı yapılmasına imkan vermeyebilir . Evlerimizdeki TV'ler çoğunlukla kütüphane raflarına konulduğundan arkaya ulaşmak bazen imkansız olabilir .
BODY : HTML sayfalarında kullanılır . HTML sayfalarını oluşturan kodları barındıran "Başlık" ile "Son" arasındaki bölümdür .
Boolean : iki şekilde tanımlanır .
1- İkili sayı sitemini bulan matematikçi .
2- Pascal programlama dilinde değişkene 1 veya 0 değerlerini atamak için değişkeni tanımlamada kullanılan tanımlama tipidir .
Booster : Güçlendirici televizyon sinyalini güçlendirmek görüntünün ve sesin daha kaliteli alınabilmesini sağlayan araç .
Boot : Sistemin istenilen seviyeden işleme başlamasını sağlayan makine prosedürü . İlk birkaç talimat , bir giriş cihazından gelir ve bunlarla sistemin tamamının yüklenebilmesi sağlanır .
BOT : Sohbet amaçlı bir IRC kanalı üzerinde dinleme ve cevaplama programları için oraya özgü ( o kanalın jargonuna ait ) terim .
BOOT SECTOR: Sabitdisklerin ve disketlerin sistem bilgileri kısmına boot sector adı verilir . Bu kısımda bulunan sistem bilgileri , bilgisayarın sözü edilen disk ya da disketleri kullanabilmesi için gereken bazı temel verilerden oluşurlar . Bilgisayar her açılışında , bu kısımda bulunan bilgileri okuyarak düzgün çalışabilmek için ihtiyaç duyduğu temel verilere sahip olur .
BOOTABLE DISK: İşletim sisteminin düzgün olarak çalıştırılabilmesi amacıyla hazırlanmış özel bir başlangıç diskidir .
Bounce : Geri dönmeTeslimattaki bir hata yüzünden gönderilen postanın bir kısmının geri dönmesi .
Boşluk şarjı : Anoda gerilim uygulanmadığında ve fleman ısıtıldığında katod etrafında biriken elektronların oluşturduğu küme .
BPS : ( Bit per second ) saniyedeki darbelenen bit sayısı
Broadcast : Radyo ve TV yayınları ( Yayın kalitesi ) .
Browser : Bir ağ üzerinde , bilgiyi aramak , bulmak , görmek ve işlemek için grafik etkileşimli arabirime sahip uygulama yazılımı .
BUFFER: Geçici saklama alanına verilen ad . Bu alan genellikle RAM üzerinde ayrılır ve dosya kopyalama yaparken kullanılır .
BUS: Veri yolu . Bilgisayar içindeki verilerin aktarıldığı yola verilen isimdir .
Byte : Sekiz data biti+bir parti bitten meydana gelen bir alfabetik veya özel karakterdir . Genelde ASCII kodludur .
Bytes : Genelde 8'bit'ten oluşan dikey ve yatay olarak ekranda gösterilen pixel'lerin sayısının temsil eden bir bit grubu . Data'resolution'u ile bu iki faktör görüntünün kalitesini tesbit ederler . Daha çok sayıda pixel'i görüntülemek için , daha fazla hafıza ve fazladan 'peripheral'lar gerekir .
C: Bir programlama dilidir . C ile yazılan kod makine diline yatkındır . Bu yüzden programcılar bu programlama dilini etkin bir şekilde kullanırlar .
C++: C dili üzerine yeni özellikler eklenerek oluşturulmuş bir programlama dilidir .
C DRIVE: Bilgisayar üzerinde bulunan sabitdisk sürücülerinden ilkine verilen isimdir . C sürücüsü genelde işletim sistemini kurmak için kullanılan disktir . Bilgisayar C sürücüsünden açılır ve kurulan programları C sürücüsü üzerinde saklar .
CABLE: Bilgisayarlarımızı başka birimlerle fiziksel olarak bağlamak için kullandığımız araçtır . Kabloların iki ucunda gerekli bağlantıyı yapabilmesi için bulunan konnektör vardır .
CACHE MEMORY: Ara belleğe verilen isimdir . Bu bellekler yüksek erişim hızına sahiptirler . Bellek tiplerinin hepsi aynı özelliğe sahip değildir . Bilgisayarlarımız üzerinde kullanılan bellek türleri SDRAM , DDRAM , RDRAM olabilir .
CAD: Grafik işlerinin mimari ve mühendislik sistemleri için çizim ve planların bilgisayarda üretilmesi .
CAM : Bilgisayar Destekli Üretim .
Camcorder : Camera+recorder .
CAPTURE: Kullanılan programın belli bir durumunu kaydetmesi işlemine verilen isim . Genellikle görüntü programlarında kullanılır .
CARD: Üzerinde elektronik devreler bulunan bilgisayar içinde kullanılan parçalara verilen isim .
CARET: Şapka karekteri . Türkçe klavye üzerine shift ile beraber 3 sayısına basıldığında çıkan karaktere verilen isim .
CARRIER SIGNAL: Modemlerin kendi aralarında anlaşmak için kullandıkları sinyale verilen isimdir .
CARTRIDGE: Kartuş . Büyük miktarlarda bilgiyi depolamak için kullanılır .
CASE SENSITIVE: Kullanılan harflerin küçük ya da büyük harf olmasının yarattığı durumdur . Kelime işlem yazılımlarında metin içinde bir sözcüğü ararken bu özelliği kullanabilirsiniz . Küçük-büyük harf ayrımı yaparak arama yapmak istiyorsanız , buna uygun bir arama seçeneğini işaretlemeniz gerekiyor .
CCITT/Comite Consultatif International Telephonique et Telegraphique: Uluslararası iletişim standartlarını belirleyen bir kurum .
CWIS : Kampüs Çapında Bilgi SistemiKampüs çapında bilgi sistemleri bilgi ve hizmetleri iletişim ağları ve etkileşimli bilgisayar uygulamalarıyla kampüstekilere sunar . Genel kapsamı telefon ve adres rehberi , takvimler , ilan tahtaları , veritabanları gibi hizmetlerdir .
CAND : Bilgisayar Destekli Taslak ve Dizayn üretimi .
CD-I ( Interaktive-CD ) : Duran görnütler , audio , grafik ve bilgisayar bilgileri verebilen interaktif bir ürün için kullanılan deyim .
CD-ROM : CD-ROM , kişisel bilgisayar ortamlarında harici bir CD-ROM okuyucu yoluyla kullanılan CD'lerdir . Bilginin CD-ROM üzerine kaydediliş şekli hangi işletim sisteminde kullanılacağını belirler . CD-ROM okuyucular ise böyle bir ayrıma tabi değildir . Macintosh ve IBM uyumlu bilgisayarlar aynı CD-ROM okuyucusunu kullanabilirler . CD-ROM okuyucuların fiyat farklılıklarını belirleyen , bilgi erişim hızlarıdır . Bu hız , ortalama 31 milisaniye ile 120 ms arasında değişir . CD-ROM 'ların bilgi erişim hızı her geçen gün artmakta fiyatları ise düşmektedir . CD-ROM okuyucusu bilgisayara harici olarak veya disket sürücü gibi ana gövdeye de takılabilir . Tüm CD-Audio'ları bu okuyucular okuyabilir . CD-DOM'un bilgi kayıt formatı Sarı Kitap adı verilen teknik spesifikasyonla standartlaştırılmıştır .
CD-ROM Sürücünün Denetlenmesi : Bilgisayar bir CD sürücüsünü kontrol ederek , bir CD' deki depolanmış müziği okutabilir .
CD-XA : Bu format Sony'nin getirdiği bir standart olup fazla yaygınlık kazanmamıştır . Temelde CD-ROM formatının daha iyi görsel bilgi aktarabilmesi için geliştirilmiş bir ara çözümdür . Yine bilgisayarlara takılan özel bir okuyucu tarafından okunabilmektedir . Bilgi kayıt formatı Sarı kitapta standartlaştırılmıştır .
CD-Bridge : En yaygın kullanımında olan CD-ROM formatı ile yeni gelmesine rağmen hızla yaygınlaşan CD-I formatlarının bir anlamıyla bileşiminden çıkan bir formattır . Bu formatta kayıt yapılan disk hem CD-I okuyucuda hem de CD-ROM okuyucuda kullanılabilmektedir . Daha fazla , yazılım üreticilerinin yeni gelişen pazarlara CD-ROM ürünlerini aktarmaları için geliştirilmiştir . Özel bir okuyucusu yoktur .
CD TERMİNOLOJİSİ : CD'ler multimedya programlarının en yaygın kayıt ve kullanım ortamı haline gelmektedir . Bu gelişmenin nedeni , CD'lerin geniş hafıza kapasitesinden kaynaklanmaktadır . Bir CD , 650 MB hafıza kapasitesiyle 450 adet 1 . 4 MB hafızalı bilgisayar disketine eşdeğerdir . Bu özellikleriyle CD'ler doğal olarak bol miktarda hafıza gerektiren görsel işitsel veriler için en uygun ortamı sağlamaktadır .
Cel : Bir animasyon içindeki tek bir çizim veya çerçeve .
CGA ( Color Graphics Adapter ) : 320x200 çözünürlükte 4 renk gösterebilir .
CGI : Web tarayıcılarının Web Hizmetçileri ile iletişim kurmasını sağlayan arabirimdir . Web taraycıları CGI aracılığıyla , HTML içindeki formları ve döküman kaynaklı sorgulayıcıları Web hizmetçilerinin anlayabileceği hale sokarlar .
Character ( karakter ) : Bilgisayar tarafınrdan yazılıp okunabilen ve depolanan herhangi bir tek alfabetik , nümerik , noktalama veya değer işaretlerinden biri .
Chat : Gerçek zamanlı görüşmeyi tanımlamak için kullanılan bir terimdir . IRC , WebChat , gibi bir arabirim .
Checksum : Sağlama toplamıBir veri paketinin içeriğinden yararlanarak hesaplanan değer . Bu değer paketle beraber aktarılır , alıcı sistem aldığı verilerden yararlanarak bu değeri yeniden hesaplar ve paketle gelen değerler karşılaştırır . İki değer aynıysa alıcı veriyi hatasız olarak aldığından emin olur .
Chip : İnce kesilmiş silisyum dilimi .
CLICKABLE MAP : HTML'nin bu özelliğini kullanarak bir resmin değişik yerlerine tıklandığında kullanıcıyı bambaşka adreslere taşımasını sağlayabilirsiniz .
CLIENT : KullanıcıBir başka bilgisayar sistemini ya da programın hizmetini talep eden bilgisayar sistemi ya da programa verilen ad . Dosya dağıtıcısından ( file server ) herhangi bir dosyanın içeriğini isteyen diğer bilgisayar o dağıtıcının kullanıcısıdır . kullanıcı-dağıtıcı modeli ( client-server model ) , hizmet birimi ( server ) .
Client-server model : Kullanıcı-dağıtıcı modeliBir çok iletişim ağı protokolünün çalışma şeklini tanımlayan bir model . Bu modelde aynı ağ üzerinde bir dağıtıcı program ( server ) , ve bu dağıtıcıdan bilgi talebinde bulunan kullanıcı programları ( client ) vardır . Örneğin bir çok yerel iletişim ağlarında bir dosya dağıtıcısı ( file server ) ve ondan gerektiğinde dosya talep eden kullanıcılar ( client ) vardır . Bu modelin en büyük avantajı işlem yükünün makineler arasında paylaşılmalıdır . kullanıcı ( client ) , dağıtıcı ( server ) , anasistem-terminal modeli .
CMS ( Color Management System ) : Renk Yönetim Sistemi . Ekranların RGB , ofset baskı tekniğinin CMYK olmasından dolayı meydana gelen renk kayıplarını gidermek için kullanılan renk yönetim programlar .
CMYK : Cyan , Magenta , Yellow , Black renklerinden oluşan ve ofset baskı tekniğinde kullanılan renk dünyası . CMYK'da renkler birleştikçe ( üstüste geldikçe ) koyulaşır . Bu yüzden Subractive Colour ( Çıkarılan Renkler ) olarak isimlendirilir .
COAXIAL : Dış ortamdaki parazit gürültülerden etkilenmeyen dışı örgülü 75 W Ohm'luk kablo cinsi ve standardı .
COBOL : Komplike iş uygulamaları ile ilgili program yazmaya uygun bilgisayar programlama dili . COBOL , US savunma bakanlığı kuruluşu olan CODASYL ile çeşitli bilgisayar imalatçıları ve bilgi işlem cihazları kullanıcıları tarafından geliştirilmiştir
Code ( kod ) : 4 şekilde tamınlanabilir .
1- Bilgisayar sistemleri için talimat yazmak .
2- Uygun tabloya göre bilgilerin sınıflandırılması
3- Makine dilini kullanmak .
4- Program yapmak .
Colorization ( Renklendirme ) : Siyah - beyaz bir görüntüye renk katmak veya renkli bir görüntünün rengini değiştirmek .
Colour Bars : Herhangi bir video cihazı içindeki renk dengesini ayarlayan standart renk tablosu .
Command ( komut ) : Bilgisayara başlamasını , durmasını veya devam etmesini söyleyen bir pals , sinyal , kelime veya harf dizisi . Command , çok sık olarak instruction ( talimat ) ile karıştırılır .
Command İnterpreter : Komut Analizörü . Bir Turbo DOS'ta komutu inceleyip de yapması gerektiğini saptayan bölüm S . R . Ranganathan tarafından geliştirilmiş yüzeysel bir sınıflandırma düzeni .
Communication Link ( İletişim Hattı ) : İki kullanıcıyı birbirine bağlayan donanım ve yazılımdan oluşan sistem .
Compact disc : Kompakt disk Laser ile okunan ses ve görüntü disklerdir . Yapımı foğtoğraf filimlerinin basımına benzemektedir . Önce müziğin üzerine işlendiği bir uzman disk hazırlanır . Bu diskten negatif çıkarılır ve negatife göre seri disk imaline geçilir . Laser disk üzerine depolanmış dijital müzik bilgilerini okur . Disk yüzeyinde yaklaşık olarak 5 milyar nokta bulunur . Her nokta sesin dijital bir sinyalini temsil eder . Bir saniyed 44 bin 100 nokta okunur . Böylece analog ses okuma sistemlerinin avantajları yakaklanmış olur . Disk yüzeyinde mekanik bir temas olmadığndan aşınma da olmaz . Diske müzik kaydetmek için yüksek güçlü bir laser kullanılır . Okunma sırasında düşük güçlü laser kaynağı eterli olmaktadıdr . Disk üzerindeki izlerin toplam uzunluğu 2 . 5mil kadardır . İz genişliği ise 0 . 5 mikrondur . Comparator Karşılaştırıcı .
Compiler : Herhangibir programlama dilinde yazılan kodların makine kodlarına çevrilmesini saglayan derleyici program .
Composite ( Kompozit ) : Yayın amacı ile üç ayrı renk sinyali ( kırmızı , yeşil ve mavi ) artı zamanlama ve senkronizasyon sinyallerini hava dalgaları veya tek bir kablo yoluyla nakledilebilir . bir kompozit içine kombine edilebilmesi . Kompozit videolar ve televizyon setlerinde VCR'lerde ve diğer alt fiyat grubundaki video techizatında kullanırlar .
Composite Sync : Yatay ve dikey scan kontrolleri olan toplu bir senkronizasyon sistemi .
Compression/Decompression : Depolama ve iletişim araçlarının taşıyabileceğinden daha fazla bilgiyi saklamamızı ya da iletmemizi sağlayan sıkıştırma ve açma yöntemidir .
COMPUSERVE : Compuserve'de America On Line gibi , dünyanın en büyük on-line servislerinden biridir . Aradaki fark Compuserve'ün daha çok iş dünyasına yönelik olmasıdır . Compuserve'den Internet'in birçok servisine metin-tabanlı bağlanabilirsiniz . Compuserve aynı zamanda Spry Inc firmasının da sahibidir . Bu yüzden Spry Inc'e ait olan Mosaic web tarayıcısının promosyonlarını gerçekleştirmektedir . Compuserve , yakında kendisi dışında Internet'e ayrı bir tarayıcıyla bağlanmak istemeyenler için Microsoft Internet tarayıcısının özel bir sürümünü destekleyecektir .
Compuskip : Banttan bulunduğu durumdan ileride veya geride belli sayıda seçilmiş konumu arayıp bulan sistem .
Computer Simulation : Bir bilgisayar programı içindeki fiziksel işlemlerin simülasyonu
Configuration ( konfigürasyon ) : Hardware için , sistemi oluşturan bir grup araç . ( device ) software için toplam software grubunun arasında kurulan ilişki .
Congestion : TıkanıklıkVeri iletişim ağının kapasitesinden fazla yüklenmesi sonucu oluşan durum . Connection ( Bağlantı ) Bir noktadan diğer bir noktaya adanmış veya anahtarlanmış iletişim yolu .
Contrast ( Kontras ) : Bir görüntünün beyaz bölgelerinin siyah bölgelere oranının farkı .
Control unit : Bilgisayarda işlemleri organize ve kontrol eden bölüm .
Controller : Bir işlem veya makinenin işlemini kontrol eden aygıt .
Coprocessor : Mikroişlemci ile birlikte çalıştırılan ve mikro işlemcinin özel bazı hesaplamalarını daha hızlı yapabilmesini sağlayan mikroişlemci cihazı .
Counter : Sayaç . Mekanik ya da elektronik olarak çalışır . Kafa önünden geçen band uzunluğunu inç cinsinden verir .
CPU : Central Processing Unit . Merkezi İşlem Birimi . Bilgisayarın işlemlerinin yapıldığı ve transistörlerin bulunduğu küçük çip .
Cracker : Sistem kırıcıSistem kırıcı yetkisi olmayan bilgisayar sistemlerine girmeye çalışan kişilere verilen isimdir . Bu kişiler bilgisayar hastalarının ( hackers ) tersine kötü niyetlidir ve kırdıkları sistemlerden bir çok menfaat elde ederler . bilgisayar hastası ( hacker ) , Truva atı ( Trojan Horse ) , virüs ( virus ) , solucan ( worm ) . vb .
Crawis : Ekranda gözüken credit'lerin veya diğer grafik malzeimelerinin haraketleri .
Cursor ( imleç ) : Bilgisayar ekranında göz kırpan çizgi veya kutu . Bir sonraki data girişinin nereye yapılacağını gösteren işaret .
Cyberspace ( Siberuzay ) : Ünlü bilim kurgu yazarı William Gibson tarafından Neuromancer isimli romanında kullanılan terimdir . Bilgisayarlardan oluşan ve toplumun bu bilgisayarların etrafında oluştuğu bir dünyayı ifade etmektedir . İlk kez ünlü bilim kurgu yazarı William Gibson'un "Neuromancer" adlı romanında kullandığı , bilgisayar destekli iletişimin , insan beyni ve bilgisayar ağı ile tanımladığı bölge .
DA ( Display Adapter ) : Görüntü adaptörü .
DA/Converter : Bilgisayar tarafından kullanılan dijital sinyalleri , analog sinyallere çeviren bir cihaz .
DARPA : Savunma Bakanlığı İleri Araştırma Projeleri Ajansı ( Defense Advanced Research Projects Agency ) .
DAT : Dönel kafa prensibi ile sayısal yazan ve okuyan kesinlikle dip gürültüsü olmayan kayıt cihazları . Bunlar 44 . 1 ya da 48 , KHz sampling rate kullanarak CD kalitesinde ya da daha yüksek kalitede kayıtlar gerçekleştirir . Bunların CD'ye çıkışları sayısal olarak yapılacaksa mutlaka 44 . 1 olarak kaydedilmelidir .
Data ( Bilgi-veri ) : Bilgisayar tarafından üretilen ve işlenebilen bilgi elemanı için kullanılan genel terim .
Database Veri tabanı : Bir bilgisayar sistemi içinde saklı ve erişilebilir verilerin tümü . Bunlar değişik kullanıcıların aynı bilgilere erişebilmesi ve gereksiz tekrar ve fazlalıkları önlemek amacıyla büyük bir kütük şeklinde hazırlanabilir . Bu düzen veri saklama alanında daha az yer kapladığı gibi erişim süresini de hızlandırır . İzni olmayan kişilerin kullanmasını ve başkalarına ait verilerle karışımı veya bunların bozulmasını önlemek için bu kütüğe parolalar ve kullanıcı alanları konulabilir .
Data bus : Bilgisayarda anakart ve diğer kartlar arasında veri iletimini sağlayan veri hattı .
Decimal : Onlu sayı sistemi .
Decoder : Şifreli olarak gelen video ve diğer sinyalleri çözerek RGB sinyallerine çeviren dijital devre .
Dedicated Line : Bir iletişim şirketinden kiralanan özel hat .
Default route : Varsayılan rota sevk tablosunda adresi bulunamayan paketlerin gönderileceği rota .
DDN NIC : Savunma Bakanlığı Bilgisayar Ağı için Ağ Danışma MerkeziGenelde "The NIC" olarak bilinen bu yerin en önemli sorumlulukları arasında Internet ağ adreslerini ve özerk sistem numaralarının dağıtılması , hiyerarşideki en üst alanın yöntemi , ve DDN için danışma ve destek hizmetleri vermesi gibi konular sayılabilir . Burası ayrıca RFC'ler için birincil başvuru kaynağıdır . ağ adresi ( network address ) , Ağ Danışma Merkezi ( Network Information Center ) , Yorumlar İçin Rica ( Request For Comments ) .
Defringe : Photoshop'da , A zeminindeki bir B alanını kopyalayıp , bir C alanı üzerine yapıştırdığınızda , B alanın kenarlarında oluşan ve A zeminine ait olan pikseller . Bu piksellerdeki renk , C ile uyumsuz ise çok çirkin bir görüntü oluşur .
Dekuplaj : İstenmeyen sinyallerin şaseye iletilmesi .
Delete : iki şekilde tanımlanabilir .
Delimiter : Bir depolama bölgesinde bilginin başlangıç ve bitişini işaretleyen karakter . Bu işlem için genellikle virgül , iki nokta üst üste , space kullanılır .
Desaturate : Solgunluk . Bir rengin veya bir alandaki renklerin , olduğundan daha cansız , tram değeri düşük görünmesi .
Device : Özel bir işlem yapabilen hardware parçası . Printer , bir device örneğidir .
Dial-up : İki makine arasında telefon hattı üzerinden arama yapılarak sağlanan geçici bağlantıya verilen isim .
Digital Computer : Sayısal bilgisayar .
Digitizer : Analog bir video görüntüsünü dijital bilgisayar grafiğine dönüştüren bir cihaz .
DIN: Klavyelerin bilgisayara bağlanması için gerekli olan konnektör tiplerine verilen isimdir .
DA Conversion : Bilsayarın hafızasında herhangi bir şekilde depolanmış örnekler sayısal olarak işlenip analog sinyallere çevrilir . Bu sinyallerinde uygun bir cihaza iletilmesiyle hafızadaki o verinin temsil ettiği sesi duyarız . Sentezleme yoluBilgisayar ses kartına veya içerdiği ses düzeneğine nota bilgisini yollar . O düzenekte bu bilgiye analog sinyaller üretir . En uygun iki tür sentezleme metodu FM ve dalga tablosu sentezlemeleridir . MIDI Yardımıyla Nota bilgisi , bir midi aracısıyla , midi standartını destekleyen müzik aletlerine bilgisayardan yollanır . Bu müzik aletleri de gelen bilgiye göre müzik üretir . Burada gerçekleşen olay kısaca şudur Bilgisayar çeşitli müzik aletleriyle belli bir aracı sayesinde iletişim kurabilmektedir . CD-ROM Sürücünün Denetlenmesi Bilgisayar bir CD sürücüsünü kontrol ederek , bir CD' deki depolanmış müziği okutabilir . Ses kartlarının bilgisayar dünyasında anlayabileceği sayılar dijital halinde ifade etmenin temelinde analog/dijital çevirme işlemi bulunmaktadır . Örneklemenin kalitesi alınan örneklerin ne kadar sıklıkla alındığı ve her bir örneğin ne kadar bit'le anlatıldığıyla doğru orantılıdır . Örnek olarak , l6 bitlik , 44 Khz . lik bir örneklemenin anlamı bir doğal sesi , bir/44000 sinyalde , bir değerini ölçmek ve elde edilen değeri 2 üzeri l6 değerden birisine ( 2^16 ) eşitlemektedir . Günümüzde l6 bitlik örneklemeler yaygındır . Fakat değişik çözünürlüklerde vardır . Adlib Gold l000 , l2 bitlik Genoa Audiobahn l0 bitlik örnekleme kullanılır . ADPCM PCM`in değişik bir çeşidi olup daha çok sıkıştırma olanağı sağlar . Bunun bedeli de ses kalitesinin PCM de olduğundan daha az olmasıyla ödenir . FM Sentezleme Yukarıda bahsedilen bu sentezleme metodunda ses verisi: dalga şekli üretebilen işlemciler tarafından yaratılır . Bunu da bazı basit dalga şekillerini kullanarak , bunları çeşitli şekilde belirleştirerek yapmaya çalışırlar . Temel olarak Sinüs kare , üçgün , testere dişi şeklindeki bazı basit dalga şekillerini birleştirip ezip büzüp gerçek bir ses datasına yaklaşmaya çalışırlar . Bu tabi ki çok zordur . Etrafımızda duyduğumuz doğal sesleri yapısında o kadar fazla Sinüs dalgası vardır ki bunlar sayı olarak taklit edilmesi bile şekil olarak taklit edilmeleri imkansıza yakındır . FM sentezleme yoluyla gerçekci sesler elde etmek zordur . Zaten FM sentezleme ile elde edilmiş sesleri dinlerken , elektronik devreleri bu işte bir parmağı olduğu hissine kapılırız . Gerçek sese yaklaşmak için gelişigüzel dalga birimlerinin de kullanıldığı olur . Fakat daha çok işlemci kullanmak kaliteli ses elde etmek için daha uygun bir yöntemdir . Adlib FM sentezlemeyi kullanan ilk kartı . Bu kart'da iki işlemcili bir yamaha YM 3812 FM çipi bu görevi üstlenmişdir . Bir çok Adlip uyumlu kartlarda FM sentezlemeyi kullanırlar . FM sentezleme yapan daha yeni kartlar yamaha SBPro daha mantıklı bir seçim olacaktır .
Directory ( dizin ) : Dosyaların daha kolay depolanmasını ve araken kolayca erişilmesini sağlamak için oluşturulan bölümler .
Disket : Software veya data kaydetmeye yarayan , düz , eğilebilir , magnetik materyal ile kaplı ve koruyucu zarf içindeki çevre birimi .
Display size : Bir monitörde , kullanıcının çalışabileceği gerçek ekran alanı .
Display : Bir görüntünün elektriksel işaretlerden optik işaretlere çevrildiği düzen .
DCE : Dağıtılmış İşlem Ortamı . Standart programlama arabirimleri , yöntemleri ve hizmet birimi işlevlerinden oluşan ve aynı uygulama programlarını değişik mimariye sahip bilgisayarlar üzerinde kullanabilmeye olanak sağlayan mimari . Digital , IBM ve Hewlet Packard tarafından öncülük edilen Açık Yazılım Kurumu ( OSF-Open Software Foundation ) tarafından desteklenmekte ve gelişmeler kontrol edilmektedir .
Distorsiyon : Bozulma , değişikliğe uğrama , girişe uygulanan ya da üretilen sinyalin orijinal dalga şeklinde bulunmayan özelliklerin çıkışta meydana gelmesi . Distorsiyon , haberleşme sistemlerinde önemli bir problemdir . Arzu edilmez . Çeşitleri: Genlik , Atenüasyon , Geçiş , Gecikme , Sapma , Harmonik , İçmodülasyon , Lineer olmayan , Faz , Optiksel , Aralık distorsiyonlarıdır .
Distributed database : Dağıtılmış veritabanıKullanıcıya tek bir veritabanı gibi gözüken fakat ayrı yerlerdeki veritabanlarından oluşan veritabanı . Buna iyi bir örnek olarak Alan Adı Sistemi'ni ( DNS-Domain Name System ) verebiliriz .
DNS : Bağlanılan sunucu ismini açık Internet adresine çevirmek için kullanılan bir mekanizmadır . Internet üzerinde aynı adlı iki veya daha fazla sunucu isminin olmaması da yine DNS sistemi sayesinde gerçekleşmiştir .
Domain : AlanAlan terimi Internet'te oldukça fazla kullanılmaktadır . Bu terim Yönetimsel Alan mevzusunda ve Alan İsmi mevzusunda geçmektedir . Yönetsel Alan ( Administrative Domain ) , Alan İsmi Sistemi ( Domain Name System ) .
DOMAIN NAME : Internet sitesini tanımlayan isimdir . Bir "Domain Name" noktalarla ayrılan iki ya da daha çok parçadan oluşmak zorundadır . Bir makinenin birden çok ismi olabilir , fakat bu adreslerin hepsi aynı makineyi işaret eder . Ortada , gerçek bir bilgisayar olmamasına karşın bir "domain name" olabilir . Bu , Internet'te bir Web sayfası olmasını isteyen firmalar tarafından sıklıkla kullanıllan bir yöntemdir . Bu erişimi sağlayan firmalar genellikle "Internet Erişim Sağlayıcılarıdır . Web sayfasına gelen postalar öncelikle ana makina tarafından alınıp , sonradan sanal "domain name"e sahip makinaya iletilir .
DOS : Bilgisayarın bilgi girişi ve depolama işlemleri için hazır hale gelmesini sağlayan işlemler topluluğu . Dos İşletim Sistemi .
DOSKEY : Komut isteminde girilen komutları tekrar kullanmak için bazı klavye kısa yol tuşlarını kullanır . Yukarı ok tuşunu kullanarak bilgisayarı açtıktan sonra girdiğiniz komutları yeniden çağırabilirsiniz . Dot address ( dotted decimal notation ) :Noktalı adres ( noktalı sayısal gösterim ) Nokta adres terimi A . B . C . D gibi gösterilen IP adreslerini nitelemek için kullanılır , her biri harf toplam dört byte'lık IP adresinin onluk düzende gösterilen bir byte'lık kısmını oluşturur .
DOT Pitch : Monitör ekranında beliren beneklerin arasındaki mesafenin ölçüsü .
Double density : Standart tek yoğunluklu disketlere göre iki katı depolama kapasitesi olan disket çeşidi .
Double precission : Her sayıyı ifade etmek için iki bilgisayar kelimesi kullanma işlemi . Hesaplama işlemlerinde fazladan hassasiyet gerektiğinde bu teknik normal durumun iki katı hane sayısı kullanılır .
Double sided : Her iki yüzüne de bilgi yazılabilen disket çeşidi .
Downlink : Uydudan dünyaya sinyal nakli .
Download : Program ve / veya bilgilerin dosyalarını bir bilgisayarndan bir başka cihaz veya bilgisayara geçirmek .
DPI : Dot per Inches . Film çıkış cihazlarının , bir inç karelik alana ( 2 . 5 cm x 2 . 5 cm . ) pozlayabildiği nokta sayısını belirtir . Bir döküman çıkışa gönderilirken , Dpi değeri , Lpi değerinin en az 16 katı olmalıdır . Daha fazla da olabilir .
Drag and Drop : Bir ekran nesnesini ( ikon ) seçip işaretleyerek , bir başka ekran nesnesinin içine koymak anlamında kullanılan bir GUI deyimi .
Driver : Harici teçhizatı kontrol etmek veya diğer programları yürütmek için kullanılan bilgisayar programı .
Dual : İkili , çift .
Düğüm : Bilgisayar ağına bağlı , ve adresi verilerek erişilebilen cihaza verilen isim . anasistem ( host ) , yöneltici ( router ) .
Dump : Bir bilgisayarın hafızasının içeriğini görüntülemek , yazmak veya depolamak .
Duotone : Bir resmin , bir veya dört ayrı spot renk ile basılmasını sağlayan , eskinin dubleks tekniğinde efekt üretmemizi sağlayan mod .
DVD/Digital Versatile Disk: Yeni optik disk teknolojisine verilen isimdir . DVD'ler 17 gigabyte'lık video , ses ve diğer tipte veri saklama alanına sahiptirler .
EBCDIC/Extended Binary Coded Decimal Interchange: IBM bilgisayarlarda kullanılan karakter sistemine verilen isimdir . PC ve Macintosh bilgisayarlarda ASCII karakter sistemleri kullanılır .
EDIT: Bilgisayar üzerindeki bilginin değiştirilmesi veya düzenlenmesi işlemine verilen isimdir .
EDITOR: Bilgisayar üzerindeki bilginin değiştirilmesi veya düzenlenmesi işleminde kullanılan programlara verilen isimdir .
EDO DRAM/Enhance Data Output Dynamic Random Access Memory: DRAM'lerden hızlı
SDRAM'lerden yavaş ram tipine verilen isimdir . Günümüzde SD , RD ve DDRAM'ler kullanılmaktadır .
EFF/Electronic Frontier Foundation: Bilgisayar kullanımının toplum üzerinde yarattığı sosyal ve hukuksal etkileri saptamak için oluşturulmuş kuruma verilen isim .
EGA/Enhance Graphics Adapter: IBM firması tarafından üretilmiş grafik görüntüleme sistemine verilen isimdir . 640'a 350 piksel çözünürlüğe sahiptir ve 16 renk görüntüleyebilir .
EIDE: Western Digital firması tarafından geliştirilmiş bir arabirimdir . 12 mb veri aktarım hızına sahiptir .
EISA/Extended Industry Standart Artchitecture: 32 bit veri yolu standardı . Bilgisayar firmaları ISA standardını 32 bit veri yolu şeklinde geliştirmiş ve EISA standardını oluşturmuşlardır .
ELD/Electuroluminescent Display: Düz ve ince ( Flat ) ekranlar üretmekte kullanılan teknolojiye verilen isimdir .
ELAPSED TİME: Müzik CD'leri çalarken , çalınan bölümün süresine verilen isimdir .
ELECTRONİC EDİTİNG: Bilgileri video bandı üzerine bozmadan kaydetme işlemine verilen isimdir .
ELECTRONIC PUBLISHING: Elektronik yayıncılık . Bilgilerin elektronik yollarla yayınlanması işlemine verilen isimdir .
E-MAİL: Elektronik posta . Kişilerin internet üzerinde kullandıkları haberleşme yöntemine verilen isimdir .
EMMBEDDED OBJECT: Gömülü nesne . Bir program yardımı ile oluşturulup başka bir programın kullanması için içine yerleştirilmiş nesnelere verilen isimdir .
EMOT ICON: Duygu simgesi . E-Mail mesajlarını yazarken duyguları ifade etmesi için kullanılan işaretlere verilen isimdir .
ENCODER: Kodlama işlemi . Kodlama işlemleri için birçok program kullanılabilir .
EMULATION: Bilgisayar programlarının , başka bilgisayar veya programların çalışmasını taklit etmesi işlemine verilen isimdir .
ENCRYPTİON: Şifreleme tekniği . Örnek: İki bilgisayar arasındaki veri aktarımında , verinin üçüncü bir şahıs tarafından okunmaması için kullanılan şifreleme işlemidir .
END KEY: PC ve Macintosh bilgisayarlarının klavye tuşlarından birisidir . İmleci satır sonuna taşımak için kullanılır .
END USER: Son kullanıcı . Bilgisayar veya programları son kullanan kişilere verilen isimdir . Son kullanıcılar genellikle bilgisayar bilgileri sınırlı olan kişilerdir .
ENHANCED KEYBOARD: 102 veya 102 tuşlu olan klavye tipine verilen isimdir . Günümüzde kullandığımız klavye tiplerindendir .
ENTER KEY: Onay tuşu . Bilgisayar üzerinde bilgi girişi tamamlandıktan sonra onay vermek için kullanılan tuştur . Aynı zamanda satır sonlandırmak için de kullanılır .
ENVİRONMENT : Ortam . Bilgisayar donanımlarının veya programlarının kendi çalışma bölgelerine verilen isimdir .
EOF MARK/End Of File: Dosya sonu . Dosyanın sonunun geldiğini gösteren karakterlere verilen isimdir . Program bu karakteri görünce dosyanın bittiğini anlar .
EOL MARK/End Of Line: Satır sonu . Satır sonunun geldiğini gösteren karakterlere verilen isimdir . Program bu karakteri görünce satır sonunun geldiğini anlar .
EP: Video üzerinde hızı düşürerek gerekli bant kapasitesini iki misline çıkarılması yöntemine verilen isimdir .
EPROM: Elektriksel olarak veriyi sürekli yazıp silebilen , programlanabilir salt okunur belleklere verilen isimdir .
EPS/Encaplsulated Post Script: Dosya türüdür . Bu tür dosyalar yazıcılar üzerinde daha yüksek kalitede ve hızda çıkış alınmasına imkan sağlar .
ERASE: Magnetik bir bilgiyi silme işlemine verilen isimdir .
ERASABLE OPTİCAL DİSK: Silinebilir optik disk . Yazılıp silinebilen optik disklere verilen isimdir .
ERROR DETECTION: Hata yakalama . Bilgi aktarılırken yanlış aktarılmasını önlemek için kullanılan yöntemlerin genel ismidir .
ERROR MESSAGE: Hata mesajı . Yazılımların çalışması sırasında oluşan hatayı kullanıcıya iletmek için kullandıkları ifade türlerine verilen isimdir .
ESC KEY: Escape tuşu . Kullanılan programdan çıkmak veya yapılan işlemi iptal etmek için kullanılan bir klavye tuşudur .
ESDI/Enhanced Small Device Interface: Eski bilgisayarlarda sabit diskleri bilgisayara bağlamak için kullanılan arabirim standardına verilen isimdir . Günümüzde SCSI ve EIDE arabirim standartlarını kullanmaktayız .
ETHERNET: Yerel ağ protokolüdür . 100 Megabit veri aktarım hızına sahiptir .
EVEN PARITY: Gönderilen bilginin bozulmadan alınıp alınmadığını anlamak için kullanılan yönteme verilen isimdir .
EVENT: Olay . Program tarafından bildirilen herhangi bir duruma verilen isimdir . Örnek: Programın hata mesajı vermesi bir olaydır .
EUDORA: Windows işletim sistemi için geliştirilmiş popüler bir mail programıdır .
EXECUTABLE FILE: Çalıştırılabilir dosya . Bilgisayar tarafından çalıştırılabilir halde bulunan dosyalara verilen isimdir .
EXECUTE: Çalıştırmak . Bir programı etkin hale getirmek için kullanılır .
EXE FILE: DOS ve Windows işletim sistemlerinde uzantısı exe olan çalıştırılabilir dosyaları belirtir .
EXIT: Çıkış . Kullanılan bir programdan çıkmak veya programı durdurmak için kullanılan komuta verilen ismdir .
EXPANSION BOARD: Genişleme kartı . Bilgisayarın özelliklerini ve kullanım olanaklarını arttırmak için kullanılan kartlara verilen isimdir . Örnek: Ses kartları , grafik kartları .
EXPANSION BUS: Genişleme veri yolu . Bilgisayarın özelliklerini ve kullanım olanaklarını arttırmak için kullanılan kartların siteme bağlanması için gerekli olan veri yoluna verilen isimdir .
EXPANSION SLOT: Genişleme yuvası . Bilgisayarın özelliklerini ve kullanım olanaklarını arttırmak için kullanılan kartların yerleştirildiği yuvaya verilen isimdir .
EXPORT: Dışarıya bilgi verme . Bir yazılım tarafından oluşturulmuş dosyanın başka bir yazılım tarafından kullanılabilmesi sağlamak için yapılan işlemlere verilen isimdir .
EXPRESSION: İfade . Bir değere karşılık gelen anlamlı semboller dizisine verilen isimdir .
EXTENSION : Uzantı . Dosya içeriğini belirlemek üzere dosya adına eklenen harflere verilen isimdir .
Örnek: . exe çalıştırılabilir program dosyaları .
EXTERNAL: Dış . Bağımsız olarak üretilmiş donanımlara verilen isimdir .
EXTENSION: Dosya adından sonra yazılan , üç karaktere kadar olan dosya uzantılarına verilen isimdir . Örnek: . AVI , . JPG
FAT/File Allocation Table: Dosya atama tablosu . Disk üzerindeki tüm verilerin yerlerini gösteren tabloya verilen isim . Gerektiğinde dosyaya ulaşmak için bu tablo kullanılır .
FATAL ERROR: Uygulamanın çalışmasına devam edemeyeceğini gösteren hata mesajı .
FAULT TOLERANCE: Sistem üzerinde oluşan hataların sistemi çökertmemesi için daha önceden uygulamaya konulmuş sistem özelliklerine verilen isim .
Fade in/out : Görüntünün yavaş yavaş açılması/kararması , Video kamerada fader düğmesine basıldığı zaman devrye girer . Görüntünün karanlıktan yavaş yavaş belirmesini istiyorsanız objektin yandaki FADER düğmesine basarsanız kayıt düğmesini kapatıp kaydı bitirirdiğinizde görüntü yavaş yavaş kararacaktır . Eğer fader düğmesine iki kez basarsanız görüntü mozaik biçimi kararıp kaybolacaktır . Bu özellik de monitör ekranından görülebilir . Görüntünün normal açılıp kapanmasında FADER yazısı , mozaik kararma ise M . FADER yazısı görülür . Bu özelliği kullanmaktan vazgeçtiyseniz tekrar FADER düğmesine basınız . Ekrandaki yazı da silinecektir .
Fast motion : Hızlı hareket .
Feasibility Study : Olurluk İncelemesi ( Fizibilite etüdü ) Bu terimin bir başka söylenişi de ön-incelemedir ve aşağıdaki üç alan ile ilgilidir:
1- Mevcut sistemin veya sistemin içinde işlediği çevrenin karakteristikleri ve özellikleri ,
2- Yeni bir sistemin geliştirilmesinin mi yoksa mevcut sistemin gözden geçirilerek düzenlenmesinin mi uygun olacağının incelenmesi ,
3- Önerilen sistemin , incelemeyi yaptıran kuruluş veya organizasyon için gerçekleştirilebilir olup olmadığının incelenmesi .
FCC : İletişim ve yayıncılıkta hava dalgalarının kullanılmasını kontrol eden hükümet dairesi .
FIBER OPTICS: Fiber optik . Bir kablo türüdür . Işık hızına yakın bir hızda veri aktarabilir . Yerel ağlarda ve telefon hatlarında kullanılmaktadır .
File Server ( Dosya Hizmet Birimi ) : Uzaktaki kullanıcılar ( istek birimleri ) için dosyalara erişim sağlayan bilgisayar .
File system : Dosya sistemi .
File transfer :File Transfer Protocol ( FTP ) : Dosya Aktarma ProtokolüBir sistemdeki kullanıcının iletişim ağı üzerinden diğer bir sisteme erişme-sini ve oradaki dosyaları kendine veya kendi dosyalarını oraya aktarmasını sağlayan protokol . Ayrıca , FTP kullanıcıların bu protokolü kullanmalırını sağlayan programa verilen isimdir . Protokolün tanımı STD 9 ve RFC 959'da yapılmıştır . anonim FTP ( anonymous FTP ) .
File : Bilgisayar tarafından bir bütün olarak kabul edilen , birbirleri ile ilgili data gruplarının toplandığı program . Filitre: Süzgeç , süzme .
File protection : Depolama cihazında , mesela diskette; beklenmedik data silinmelerini önlemek için kullanılan işlem veya cihaz .
FILE RECOVERY: Dosya kurtarma . Çeşitli nedenlerden dolayı bozulmuş dosyaları programlar vasıtası ile kurtarma işlemi .
FILE SHARING: Dosya paylaşımı . Bir dosyayı , network üzerindeki başka kullanıcıların da kullanmasını sağlamak için yapılan işlem .
FILE SIZE: Dosya büyüklüğü . Dosyanın disk üzerinde kapladığı miktara verilen isimdir .
FILL: Grafik uygulamalarında bir nesnenin içini doldurmak için yapılan işlem .
FILTER: Filtre . Uygulamaların kullandığı bilgileri süzen işleme verilen isimdir . Bilgi aktarılırken ek bir uygulama ile filtre işlemi uygulanır . İstenmeyen bilgiler geçirilmez .
FIND: Bul . Bilgiye ulaşmak için kullanılan komuta verilen isim .
FINDER: Apple Macintosh bilgisayarlarda kullanılan masaüstü yöntemi ve dosya yönetim sistemi .
FIXED LENGTH: Sabit uzunluk . Veritabanlarında sabit uzunluk olarak tanımlanmış alanlara verilen isim . Sabit uzunluklu kayıtlarda tablo içindeki her kayıt eşit uzunluktadır .
FIXED PITCH: Sabit genişlik . Karakterlerin genişliğinin aynı olduğu fontlar için kullanılan terimdir .
FLAT FILE DATABASE: Düz veritabanı . Bir tek tablodan oluşan veritabanlarına verilen isim .
FLAT PANEL DISPLAY: Düz panel ekran . Bilgisayar ekranlarında kullanılan ince ekran tiplerine verilen isim .
FLAT TECHNOLOGY MONITOR: Parlamaları azaltmak için flat ekranlarda kullanılan teknolojiye denir .
FLOATING: Kayan . Kullanıcıların ekrandaki nesneleri istedikleri yere yerleştirebilme özelliğine denir . Örnek: Araç çubukları . . .
Finger : Belirli bir kullanıcı hakkında bilgi veren programdır , ayrıca kendi sisteminizde veya uzak sistemde giriş yapmış kullanıcıları listelemek için de kullanılır . Genelde kullanıcının tam adını , ne kadar zamandır işlem yapmadan beklediğini , hangi terminal hattından bağlandığını , ve terminalin yerini gösterir . Bunlara ilaveten eğer mevcutsa kullanıcıya ait . plan ve . project dosyalarını görüntüler .
Fixed disk : Data depolaması için kullanılan , çevre etkilerinden korunmak için sıkı kalıplara alınmış hard disk .
Flame : ( Hiddetten dolayı ) parlamaElektronik posta mesajında bir şey hakkında sert eleştiri ve düşüncelerin tahrik edici bir şekilde ifade edilmesi . Kişiler birbirlerine parlamamaları gerektiği konusunda parlamaya başlarsa parlama savaşları ya da bir başka deyişle parlama festivalleri oluşur . Elektronik Posta ( Electronic Mail ) .
Font : Romen , italik , Helvetica vs . cinsinden yazı karakterleri .
FOOTER : HTML dökümanının "dip" bölümüdür . Bu bölümde genellikle tarih , yapımcı ve döküman hakkında bilgiler bulunur .
FORM : HTML sayfalarında Web servisine bağlanan kullanıcıdan Web tarayıcısı sayesinde bilgi almak için kullanılır . Daha sonra bu bilgiler sunucu makinede kurulu olan özel bir programla değerlendirilir . Web sayfaları üzerinde formlar yaratmak için CGI programlamayı bilmek gerekir . CGI hakkında daha çok bilgi edinmek için http://the-inter . net/www/future21/html . html sayfasına bir göz atabilirsiniz . Bu adreste Web sayfası yaratmak ve CGI ile formlar yaratmak hakkında güzel bilgiler bulacaksınız .
FQDN : Tam Tanımlanmış Alan İsmi ( Fully Qualified Domain Name ) .
Freenet : Ücretsiz ağ . E-posta bilgi hizmetleri , etkileşimli iletişim ve konferans gibi işlevleri olan halke açık sistemlere verilen isim . Freenet'ler kişiler ve gönüllüler tarafından finanse edilir . A . B . D . freenet'leri bilgisayarla iletişimi halka açık kütüphaneler gibi yaygın hale getirmeye çalışan NPTN ( National Public Telecomputing Network ) üyesidirler .
Freeware : Ücretsiz kullanılabilen yazılım . Bu programları hiçbir ödeme yapmadan kullanmak mümkündür . Programın satılması ise ancak izin verilmiş ise mümkündür . Dağıtılması ise serbesttir .
Function keys : Keybord üzerindeki belirli tuşlardır ve basıldığında bilgisayara belli bir işi yapma talimatı verir . Fonksiyon tuşları , kullanılan uygulama programına bağlı olarak belirlenebilir .
Function : Özel talimatlar aracılığı ile belirlenen bilgisayar işlemidir . ( Alt ) Bazı GWBASIC fonksiyonlar COS , EOF , LEFTS , TAN .
GAME : Oyun .
GARBAGE: Bilgisayar üzerindeki anlaşılmaz ve değersiz bilgilere verilen isimdir . Programlar anlamsız bir çıktı üretirlerse bu terim kullanılır .
GATEWAY: Geçit . İki ağ arasında bağlantı sağlayan donanım ve yazılımların ortak adıdır .
GB: Gigabyte ifadesinin kısaltılmış halidir . 1024 MB ya da 1073 milyar byte'ın karşılığı olan değere verilen isimdir .
GIF/Graphics Interface Format: Grafik dosya saklama biçimidir . Grafiklerin sıkıştırılmış bir formda tutulmasını ve böylece hızlı olarak transfer edilebilmesini sağlar .
GIGA: Ondalık sistemlerde bir milyar anlamına gelir . İkilik sistemde ise iki üzeri otuza eşittir .
GIGABYTE: 1024 m b yada 1073 milyar byte'ın karşılığı olan değere verilen isimdir .
GOPHER : Internet üzerinde hypertext kullanmadan değişik menölerdeki materyallere ulaşmayı sağlar .
GPPM/Graphics Page Per Minute: Bir yazıcının metin özelliğinde olmayan sayfaların basma hızıdır .
GRAPHICAL USER INTERFACE: Grafik kullanıcı arayüzü . Bilgisayarların grafik görüntüleme özellikleri kullanılarak oluşturulan program arayüzüne denir .
GRAPHICS: Grafik . Bilgisayara resim işleme veya görüntüleme özelliğini kazandıran yazılım veya aygıtlara verilen isimdir .
GRAPHICS ACCELERATOR: Grafik hızlandırıcı . Grafik işlemlerde , üzerinde taşıdığı işlemciyi kullanan özel görüntü kartlarına verilen isimdir . Grafik hızlandırıcı , özellikle multimedya uygulamalarında sistemin performansını çok etkiler .
GRAPHICS ADAPTER: Görüntü kartı . Bilgisayarın görüntüleme özelliklerini belirleyen kartlara verilen isimdir .
GRAPHICS CHARACTER: Şekil ile gösterilen karakterlere verilen isimdir . ASCII tablosundaki 128'den büyük değerlere sahip karakterler , grafik karakterler olarak ifadelendirilir .
GRAPHICS DISPLAY SYSTEM: Grafik gösterim sistemi . Bilgisayara grafik görüntüleme özelliğini kazandıran sistemdir .
GRAPHICS FILE FORMATS: Grafik dosya biçimleri . Grafik nesneleri saklamak için kullanılan dosya türlerine denir .
GRAPHICS MODE: Grafik modu . Görüntüleme tekniklerinden biridir . Görüntü ekranının noktacıklardan oluşuyormuş gibi gözükmesi tekniğidir .
GRAPHICS MONITOR: Grafik ekran . Grafik görüntüleme özelliğine sahip ekranlara denir .
GRAY SCALING: Gri derecelendirme . Gri tonların kullanılarak oluşturulan görüntü işlemidir .
GREEKING: Ekranda harflerin sıkıştırılmış olarak görüntülenmesi işlemine denir .
GRID: Grafik ve masa üstü yazılımlarda , çizilen şekillerin ve yerleştirilen nesnelerin düz ve aynı hizada olması için kullanıcıya yol gösteren noktalı çizgilere verilen isimdir .
GROUPWARE: Birbirinden uzakta olup , birlikte çalışan kişiler tarafından kullanılacak şekilde tasarlanmış yazılımlara denir .
GUI: Grafik kullanıcı arayüzü . Bilgisayarların grafik görüntüleme özellikleri kullanılarak oluşturulan program arayüzleridir .
HACKER: Bilgisayar ve teknolojileri konusunda bilgili , sistemlere izinsiz giren , yasadışı bilgisayar işlemleri yapanlara denir .
HALF DUPLEX: Sadece tek bir yöne doğru veri akışına olanak sağlayan iletişim araçlarına verilen isimdir .
HALFTONE: Baskı işlemlerinde kullanılan bir terimdir . Baskıdaki siyah ve beyaz noktaların yoğunluklarının ve dizilişlerinin düzenlenmesi işlemidir .
HANDLE: Seçilen grafik nesnenin etrafında oluşan küçük siyah karelerin her biri .
HANDSHAKING: İletişimde bulunacak iki aygıtın bağlantı kurmak için yaptıkları işlem .
HANG: Bilgisayar çalışırken , birden bire hiçbir kullanıcı hareketine yanıt vermemeye başladığında oluşan durum .
HANGING INDENT: Kelime işlem yazılımlarında ilk satırın diğerlerinden daha solda yazılması .
HARD CARD: Sabitkart . Genişleme kartı şeklinde üretilmiş sabit disk ve denetleyicisine verilen isimdir .
HARD CODED: Sabit olarak kodlanmış . Yazılım veya donanıma değişmez biçimde monte edilmiş olan özelliklere verilen isimdir .
HARD COPY: Basılı kopya . Yazıcıdan alınan çıktıya verilen isimdir .
HARDDISK : Sabitdisk . Bilgisayar üzerindeki bilgi depolama ünitesine verilen isimdir . Büyük miktarlardaki bilgileri uzun süre saklamak için kullanılırlar .
HARDDISK DRIVE: Sabitdisk sürücü . Sabitdiske veri yazan ve okuyan mekanizmaya verilen isimdir .
HARDDISK TYPE: Sabitdisk tipi . Sabitdiskin özelliklerini belirten numaraya verilen isim .
HARD HYPEN: Kelime işlem yazılımlarında satır sonuna sığmayacak büyüklükteki sözcüklerin tire işareti ile bölünerek ayrı satırlara yazılması işlemi .
HARD RETURN: Enter tuşu ile imleci yeni bir satıra gönderme işlemine verilen isimdir .
HARD SPACE: Kelime işlem yazılımlarında satır sonuna gelen sözcükleri bölmemek için yapılan işlem . Sözcük bir alt satıra geçer .
HARDWARE: Donanım . Bilgisayar sistemlerinin içinde ünite ve nesnelerin elle tutulabilir olanlarını nitelemek için kullanılır .
HD/High Density: Yüksek kapasiteli disketlere denir .
HEAD: Kafa . Disket veya sabitdiskteki verileri okuyan ya da yazan mekanizma .
HEAD CRASH: Okuyucu kafanın disk üzerine düşerek oluşturduğu durumu belirtir . Çok ciddi bir arızadır .
HEADER : Kelime işlem yazılımları içinde sayfa başında yer alması istenen ifadeye verilen isim .
HELICAL SCAN CARTRIDGE: Sarmal taramalı kartuş . Video bantlar ile aynı teknolojiyi kullanan manyetik teyp cinsine verilen isimdir .
HELP: Yardım . Yazılım ile çalışırken , karşılaşılacak sorunlar için daha önceden hazırlanmış dokümanlara denir .
HEXADECIMAL: Onluk sayı sistemine göre ifade edilen sayıların tümüne verilen isim . En çok kullanılan sayı sistemidir .
HFS/Hierarchical File System : Hiyerarşik dosya sistemi . Macintosh bilgisayarlardaki dosya saklama yöntemi .
HIDDEN FILE: Saklı dosya . Bir dosya özelliğidir . Dosyalara erişimi engellemek için kullanılır . İstendiğinde bu özellik kaldırılabilir .
HIGH DENSITY DISK: Yüksek yoğunluklu disket .
HIGH LEVEL LANGUAGE: Yüksek seviyeli dil . Programlama dilleri arasında kullanımı daha kolay olan ve üzerinde çalıştığı sisteme bağımlı olmayan tipte programlar yazmaya yarayan dillere verilen isim . Örnek: C , Pascal , Fortran .
HIGHLIGHT: Bilgisayar ekranındaki bir nesneyi diğer nesnelerden farklı görünecek şekilde belirleme işlemi .
HIGH MEMORY: DOS işletim sistemi altında çalışırken , belleğin 640 KB ile 1 MB arasında kalan bölümüne verilen isimdir .
HOLOGRAPHIC STORAGE: Holografik saklama . Işığa duyarlı bir malzeme üzerine lazer ışınlarıyla üç boyutlu görüntüleri kaydetme işlemine denir . Kayıt edilecek malzemenin büyük kapasitelerde olması gerekir .
HOME COMPUTER: Ev bilgisayarı . Özel olarak ev kullanıcıları için düzenlenmiş bilgisayarlara verilen isimdir .
HOME KEY: PC ve Macintosh klavyelerinde bulunan bir tuş . Genellikle kelime işlem yazılımlarında
belgenin başına gitmek için kullanılır .
HOME PAGE: Web sitesinin ana sayfası .
HOST: Bilgi almak için bağlanılan bilgisayar sistemlerine denir .
HOT KEY: Özel anlamlar taşıyan tuş dizileri .
HOT LINK: İki yazılım arasında kurulan ve birinde yapılan değişikliklerin diğerini de etkilediği bağlantı türüne verilen isim .
HOURGLASS ICON: Kum saati simgesi . Windows işletim sistemi meşgul olduğunda kullanıcıya beklemesini belirten simgeye verilen isimdir .
HTML : Web sayfalarının düzenlediği ve Web bilgilerinin dağıtıldığı ortam için kullanılan bir kısaltma . Bir birleşik döküman formatı .
HHTP : Internet üzerinde HTML sayfalarının aktarılması için "Hyper Text Transport Protocol" isimli standart bir protokol kullanılır . Hiç şüphe yok ki World Wide Web üzerinde en çok kullanılan ( ve en önemli ) protokoldür .
HTR : Yüksek ısıya dayanıklı direnç .
HTTP : Servis sağlayan bilgisayardan döküman aktarmak için kullanılan bir yöntem . Kullanıcılar ve tarayıcılar için hizmet veren servis biriminin adı .
Hyperlink : Bir bilgi parçası ile diğeri arasındaki bağlantı .
HYPERTEXT: Değişik özellikteki nesnelerin birbirine bağlanması ile oluşan çizgisel olmayan gösterim ve erişim biçimi .
HYPHENATION: Kelime işlem yazılımlarında satır sonuna sığmayacak büyüklükteki sözcüklerin tire işareti ile bölünerek ayrı satırlara yazılması işlemi .
I-BEAM POINTER: Grafik tabanlı kelime işlem programlarında gözüken I şeklindeki fare imlecidir .
IBM COMPATIBLE: IBM uyumlu .
IBM PC: IBM firması tarafından üretilen bilgisayarlardır .
ICON: Simge . İşletim sistemi veya programlarda bir nesneyi temsil eden resimlerdir .
IDE/Intelligent Drive Electronics: Sabitdiskleri bilgisayarlara bağlamak için kullanılan arayüzlere denir .
IDENTIFIER: İsim . Bir değişkene verilen isim .
IEEE/Institute of Electrical and Electronic Engineers: Elektrik ve elektronik mühendisleri enstitüsü . Bilgisayar ve elektrik endüstrisi için standartlar belirleyen kurum .
IMAGE ENHANCEMENT: Görüntü geliştirme . Bilgisayar üzerindeki görüntü kalitesini geliştirme işlemi .
IMAGE PROCESSING: Görüntü işleme . Görüntülerin işlenmesi anlamında kullanılan genel bir ifadedir .
IMPORT: Almak . Başka bir yazılım veya yazılımın eski sürümü tarafında üretilen verilerin kullanılan yazılım tarafından işlenebilir hale getirilmesi işlemi .
INCLUSIVE OR: Bir operatör türüdür . Bu operatör kullanılarak oluşturulan ifade , işleme giren ifadelerden birinin doğru değere sahip olduğu durumlarda doğru olarak değer alır .
INCREMENTAL BACKUP: Arttırarak yedekleme . Son yedeklemeden sonra yapılan değişiklikleri içerecek şekilde uygulanan yedekleme işlemidir .
INDEO: Intel Corporation tarafından geliştirilen , hareketli video gösterme teknolojisi .
INDEX: Dizin . Kelime işlem yazılımları dokümanın içinde yer alan kelimeleri bulabilmek için bir liste oluşturur . Bu listeye index denir .
INFORMATION HIGHWAY: Bilgi otoyolu . İnternet üzerinde bulunan bilgileri ifade eden bir terimdir .
INHERITANCE: Nesne tabanlı programlama yaparken bir nesneyi başka bir nesnenin özelliklerini taşıyacak şekilde oluşturma işlemi .
INI FILE: Windows işletim sisteminin ayarlarını tutan . ini uzantısına sahip dosyaya verilen isimdir .
INITIALIZE: Programlamada bir değişkene başlangıç değeri atamak için kullanılır .
INK_JET PRINTER: Mürekkep püskürtmeli yazıcı . Kağıda mürekkep püskürterek baskı yapan yazıcı türlerine verilen isimdir .
INPUT: Girdi . Bilgisayar üzerinde giriş yapılan her türlü bilgiye denir .
INPUT DEVICE: Giriş aygıtı . Bilgisayara bilgi girişi yapmak için kullanılan aygıtlara verilen isimdir .
INSERT KEY: Insert tuşu . Klavye üzerinde bulunan ve araya eklemeyi denetleyen tuştur .
INSERT: Araya eklemek . Bir nesneyi iki nesne arasına ekleme işlemidir .
INSERTION POINT: Araya ekleme noktası . Grafik tabanlı yazılımları kullanırken , klavyeden girilen karakterlerin ekranda nereden başlayarak görüntüleneceğini gösteren noktadır .
INSERT MODE: Araya ekleme modu . Yazılacak karakterlerin metinde araya ekleyeceğini belirleyen tuş konumudur .
INSTALLATION: Kuruluş . Bir donanımı veya yazılımı çalışır hale getirme işlemi .
INSTRUCTION: Komut . Genellikle programlamada kullanılan komut ifadesidir .
INTEGER: Tamsayı . Pozitif ve negatif tamsayıları ifade etmek için kullanılan terimdir .
INTEGRATED CIRCUIT-IC: Birleşik devre . Yarı iletken bir maddeden üretilmiş küçük elektronik parçalardır . Birleşik devreler , pek çok elektronik araçta çeşitli amaçlar için kullanılır .
INTEL MICROPROCESSORS: Intel firması tarafından üretilen micro-işlemcilere verilen isimdir .
INTELLIGENT TERMINAL: Akıllı terminal . Kendi üzerinde veri işleyebilen terminal tiplerine verilen isimdir .
INTERACTIVE: Etkileşimli . Çalışma sırasında kullanıcı ile iletişimde bulunan bilgisayar sistemleridir .
INTERFACE: Arayüz . İki farklı bölüm arasında bağlantı sağlayan araç ya da programdır .
INTERLACING: Bilgisayar ekranlarında yüksek çözünürlük sağlamak için kullanılan bir görüntüleme tekniğidir .
INTERLEAVING: Disk üzerindeki sektörlerin düzenlenme biçimine verilen isimdir .
INTERNAL MODEM: Bilgisayar üzerine bir genişleme kartı olarak takılan modem türleridir .
INTERNET : Internet , dünya üzerindeki bilgisayar ağlarının birbirleri ile bağlanması sonucu ortaya çıkmış olan , herhangi bir sınırlaması ve yöneticisi olmayan "International" bir bilgisayar ve bilgi iletişim ağıdır . Günümüzde Internet üzerinde yaklaşık olarak 5 . 000 . 000 Bilgisayar ( 'host'yani ana sistem olarak ) fakat kişisel olarak 100 miliyonu geçmektedir . Bu kadar büyük bir ağın başlangıcı nasıl ortaya çıktı ? diye düşünecek olursak , ilk olarak Amerikan ordusunun birimleri arasında iletişimi sağlamak için düşünülmüş olan ARPANET gösteriliyor . Günümüz internetine göre daha yavaş ve basit bir altyapıya sahip olan Arpanet 1969'da ilk kurulduğunda işlerin bu kadar büyüyeceği kimsenin aklına gelmemişti . Ancak Ordunun bilgisayar merkezleri arasındaki iletişimi bu kadar kolaylaştıran sistem bir sistemin uzun zaman sadece orduya bağlı çalışmayacağı anlaşılıp ihtiyaç duyulunca çok kısa sürede bu sistemin alt yapısını genişletilerek Hükümet ve Eğitim kurumları da bilgi paylaşımı için bu ağ sistemini kullanmaya başladılar . Üzerindeki bilgi yoğunluğa veya yüke uzun süre dayanamayan Arpanet , bir süre sonra ikiye bölünmek zorunda kaldı . Bir bölümü ordu adına MİLNET işlendi diğer bölümü de Arpanet olarak bir süre devam etti . Sonra büyük firmalar ve şirketle , belli bir katkı payıları ile Arpanet'e üye olarak altyapısını geliştirerek ve şirketler çoğalarak Amerika'yı bir baştan bir başa Ağ sistemi ile donatmaya başladılar . Ve hemen hemen Amerika'nın her kesimine girmeye başlandı . Tam bu sırada İletişim Protokolllerinde bir devrim olayı yaşandı . Ve ARPANET üzerinden TCP/IP protokolüne geçiş başlandı . Bu protokol Hem çok daha esnek bir protokol hem de bilgi paylaşımında değişik metodların bir arada kullanmasına imkan tanıyordu . UNIX Sisteminin ağlar üzerinde popülerliğinin artması ile Arpanet'in Abone sayısı bir anda beklenmeyen ilgiç sayılara ulaştı . Ve doğal olarakta , ikinci Arpanet de belli bir süre sonra şişmeye ve üzerinden yapılan bağlantıların yükünü taşımamaya başladı . Amerikalıların TÜBİTAK'ı NSF bu şişmeye ( doluluğa ) karşı önlem alarak daha geniş bant kapasiteli bir global ağ sistemi olan NSFNET'i geliştirdi . Arpanet'e yapılan bağlantılar kısa sürede NSFNET üzerinden transfer edilmeye başlandı ve Arpanet bitmiş oldu . Böylece büyük Bilgisayar Firmaları kendi global ağlarını kurmaya başlayarak daha geniş bantlara sahip oldular . Kulanıcı , server ve biribirine bağlı ağ sayısı bir anda katlanan rakamlarla büyümeye başladı . Bir ara sadece E- MAİL ( Elekronik- POSTA ) iletişimi FTP dosya Transferi kullanılan İnternet üzerinde uygulamalar bir anda değişik alanlara kaymaya başladı . TCP/IP protokolünün esnek olması , ortaya internet üzerinde bilgi paylaşımında bir devrim olan WWW ( World Wide Web ) oluşumunu çıkardı . Ve Internet bir anda Bilgisayar Gruplarından' evdeki vatandaşın kullanabileceği bir sistem olma yoluna girdi . Basitlik anlaşılabilirlik ve kullanım kolaylığı Internet'i popülerliğini artırdıkça arttırdı ve böylece 2000'li yıllara doğru kendini hazırlamış oldu . Artık İNTERNET'e "Bilgi Otobanı" da diyoruz . Günümüzde bilgi paylaşımın en kolay , en pratik ve en hızlı yolu da İNTERNET'ten geçmektedir . İnternet üç bölümden oluşuyor . Internet Kullanıcıları , İnternet üzerinde kullanıma hazır olan sayısal bilgi ve İnternet'i oluşturan Server , ağlar , Bilgisayarlar vb . gibi altyapılar diyebiliriz . Kısaca dünyanın en ücra köşesinde ulaşmak istediğimiz bir bilgiye en kısa sürede ve en kısa yol'dan İNTERNET Sistemiyle ulaşabiliyoruz .
INTERPRETER : Yüksek seviye bir dille yazılan bir program kodunu çalıştıran programdır .
INTERPROCESS COMMUNICATIONS-IPC: İşlemlerarası iletişim . Çok işlemli işletim sistemleri arasında işlemlerin birbirleri ile veri değiş tokuşu yapmalarını sağlayan özelliktir .
INTERRUPT: İşletim sistemi veya programlarda olayları haber veren sinyale verilen isimdir .
I/Q INPUT/OUTPUT: Griş/Çıkış . Bir programın çalışırken başka bir kaynaktan veri alması veya başka bir kaynağa veri göndermesi işlemidir .
IP : 2 Şekilde tanımlanabilir .
1 . Internet Protocol- Internet'in temel işletme protokolüdür .
2 . Internet Provider- ya da Internet Access Provider . Kendi servisleri üzerinden başka kullanıcıları Internet'e bağlayan , genellikle ticari amaçlı kuruluşlardır . IP adress Internet üzerindeki her makine sadece bir tane IP numarasına sahip olabilir . Buna karşılık kullanıcıların servis isimlerini daha rahat hatırlamaları için makinelere bir ya da daha fazla "Domain Name" atanabilir . IP adresi noktalarla bölünmüş 4 sayıdan oluşur . ( Örnek: 194 . 762 . 183 . 106 )
IRC/Inter Relay Chat: İnternet üzerinde sohbet yapmak amacı ile kurulmuş bir yazılımdır .
IRMA BOARD: IRMA kartı . Kişisel bir bilgisayarın , ana bilgisayarın terminaliymiş gibi görünmesini sağlayan karttır .
IRQ: Bilgisayar üzerindeki aygıtların micro-işlemciye interrupt sinyali göndermek için kullandıkları hat türüne verilen isimdir .
ISA/Industry Standart Architecture: Ankartlar üzerinde kullanılan bir veriyolu mimarisidir .
ISDN/Integrated Services Digital Network: Telefon hatları üzerinden veri gönderimi ile ilgili uluslararası bir standart türüdür . ISDN kullanabilmek için fiber optik kablo gerekir .
ISO/International Standart Organization: Pek çok konuda standartlar belirleyen uluslararası bir kurumdur .
ITALIC: Harflerin sağa yatık olarak yazıldığı fontlar için kullanılır
Jaggies : Şekillerin bilgisayar grafiğindeki köşeleri . Aynı zamanda "Alasing" diye de adlandırılır . Jamming : Bir işletim sistemini istenemeyen sinyallerle kasten bozma .
JAVA : Sun Microsystems'in yarattığı kolay kullanılır , güvenli , nesneye yönelik ve güçlü bir programlama dilidir . HTML dilinin eksiklerini kapamaya yöneliktir . Bu dil Netscape 4 . 0 veya Sun Microsystems'in HotJava web tarayıcısıla görüntülenebilir . Ayrıca bir derleyiciye gerek yoktur . Dil hakkında daha çok bilgi ve örnekler için http://java . sun . com adresini deneyin .
Jilter free still play : Ekrandaki resmin donması sırasında görüntü parazitlerini azaltılması . Genellikle üç ya da dört kafalı sistemler bu özelliğe sahiptir .
Joystick : Bir edit kontrolü için kullanılırlar . Tek tek VTR'lere ulaşmak amacıyla yukarı aşağı haraket etirilir ( Playback VTR için yukarı VTR'si için aşağı ) . Bandı öne veya arkaya sarmak için sağa veya sola oynatılır . Bilgisaylar oyunları ve animasyon için bir çeşit uzaktan kumanda cihazıdır .
JPEG : ( Joint Photographic Expert Group ) Bu uzmanlar grubu , 24 bit renkli resimleri kayıpla sıkıştıran bir dosya formatı yoktu , zira sadece sıkıştırma metodu belirlenmişti , bu da bazı kullanıcıların , başka programlar tarafından üretilen resimlerin okunmasında problemler yaşamasına neden oldu . Sonradan JPEG , belirgin bir dosya formatı tanımlandı , JPEG File Interchange Format ( JFIF ) . Standart dosya uzantısı olarak JIF ( ya da JFIF ) 'i öngörüyor , ancak ne yazık ki birçok program buna uymuyor ve eski uzantı olan JPG'yi kullanmaya devam ediyorlar .
Justification : Bir alandaki yazı veya baskının konumu . Sağ baştan başlayıp sol başta bitirmek için ayarlanmıştır .
Kamera : Görüntüyü elektriksel işaretlere çeviren sistem .
Kermit : Kolombiya Üniversitesi tarafından geliştirilmiş popüler bir dosya aktarma protokolü . Kermit bir çok işletim sisteminde çalıştığı ve kullanımı kolay olduğu için oldukça yaygınlaşmıştır . Kermit FTP ile aynı değildir . Dosya Aktarma Protokolü ( File Transfer Protocol ) .
Key ( Anahtar ) : Video imgesinde bir delik açarak ( elektronik olarak ) bir görütü veya bir renk eklemek suretiyle elde edilen özel bir efekt . Anahtar deliği bir video kameranın veya bir CG'nin sinyalleri ile elde edilebilir . Sonuç süper empozisyona yakın , hatta daha temiz ve parlatılır . Anahtar genellikle "title'ler ( jenerik ) için kullanılırlar .
Key Frame : Cel animasyonunda bir sekansın başlangıcını ya da sonunu belirten görüntü .
Keyer : Bilgisayar grafiklerinin görüntüsünü , video görüntüsünün üstüne almak için kullanılan bir cihaz . Genelde bir genlock parçasıdır .
Kilobyte ( K veya Kb ) : 1 . 024 Bayt .
Kilohertz ( kHz ) : 1000 hertz .
KİOSK : Kiosk bir PC ve dokunmatik ekrandan oluşan bir sistemdir . Kullanıcı klavye ve fare kullanmadığı gibi bilgisayar da görebileceği zarar ve estetik nedenlerden ötürü bir kutu içinde saklanır . Küçük bir yazıcı ekiyle kioskların yazılı materyal verebilen mekanizmalar şeklinde kullanılmaları da mümkündür . Basit bir PC ve dokunmatik ekrandan oluşan bu sistemin kullanım alanlarına her geçen gün bir yenisi eklenmektedir . Firmalar kioskları satış ve pazarlama desteği , tüketici enformasyon merkezi , araştırma merkezi olarak veya reklam amaçlı kullanabilirler . Kiosklar; tüketicinin , herhangi bir faaliyete bilet alma , rezervasyon yapma hatta sipariş verme gibi isteklerine cevap veren sistemler olarak da kullanılmaktadır . Kolay taşınabilmesi , düşük kurulma bedelleri ve kapladığı alanın küçüklüğü nedeniyle istenilen yere ( alışveriş merkezi , süpermarket , tiyatro , otel vs . ) konulabilir . Kioskların bu iletişim ağı aracılığıyla birbirleriyle haberleşmesi mümkün olduğu gibi , şirket bünyesinde kurulan bir merkez birim aracılığı ile istenilen aralıklarla bilginin güncelleştirilmesi de mümkündür . Enformasyon veriminin yanısıra , kullanıcıya sordukları sorularla kiosklar birer data toplama merkezi olarakta kullanılabilir . Toplanan bilgiler yine bir ağ aracılığıyla ana merkeze aktarılabilir ve analiz programları sayesinde istenilen çerçevede raporlar alınabilir .
Knowbot : Deneme safhasında bir rehber hizmeti . beyaz sayfalar ( white pages ) , WHOIS .
Kodlama : Gizleme işlemini yapma .
Kullanıcı-Ağ Arabirimi : ( User-to-Network Interface/UNI ) fiziksel bağlantı tanımları , veri transferi , tıkanıklık yönetimi ile PVC'lerin ( kalıcı sanal devre ) yönetimini kapsamaktadır .
Kurta : CAD/CAM kullanıcıları veya yoğun olarak grafik ağırlıklı uygulamaları kullananlar için digizer tabletler .
LAN : PC'lerin terminallerin , ara Frame'lerin ve periferal cihazların enterkonekte edip bilgi dosyaları alışverişinde kullanımlarını sağlayan bir cihaz .
LCD : Sıvı kristal ekran . Kristal uygulanan elektrik akımında değişme prensibine göre çalışır . Akım görme kristal açık veya opak olabilir . Kendi kendine ışık üretmediğinden iyi aydınlatılmış bir ortamda kullanılabilir . Dizi ekranlı ( Fat screen ) göstergesidir .
LCD Paneli : Bir PC'den alınan metin veya grafik bilgilerini , ışık kaynağı olarak standart bir transmissif tipi projeksiyon cihazı kullanarak büyük bir ekrana veya duvara yansıtmayı yaratan bir panel . Büyük insan gruplarının bilgisayar gösterimi ve imgelerini bir karede izlemelerini sağlar .
LCD : ( Liquid Crystal Display ) sıvı kristal ekran . Her ekran noktası bir matriksle yöneltir . Kesişme noktalarında piksel aydınlanır .
LCD : Bilgisayara kablo ile bağlanarak aldığı görüntüyü perdeye yansıtan bir projeksiyon aletidir . Bilgisayardan gelen video sinyalini sağlıklı bir şekilde yansıtamaz . Geniş bir topluluğa yapılacak , içinde video bulunmayan basit prezantasyonlar bir LCD yardımıyla perdeye yansıtılabilir .
LD-ROM : Bilgisayardan alınan talimatların , 12 inçlik diske video ve audio trackleri olarak kayıt edilmelerini sağlayan yeni bir kompact disk .
Lexmark Winwriter Ailesi : Yılın sonuna doğru çok yeni tanıdığımız ürün ailesi; Winwriter 200 , Winwrite 400 , Winwriter 600 ürünlerinden oluşuyor . Yazıcının en önemli özelliği üzerinde Mikrosoft logosu bulunan ilk yazıcılar olması . "Mikrosoft at work" anlayışından yola çıkılarak hazırlanmış Windows Printing System yazılımı sayesinde , bilgisayarın yazıcının yükünü paylaşması ve basım süresini benzerlerinin yarı zamanında gerçekleştiriyor .
Light Source Shading : Bilgisayar grafiklerinde , bir 3-d nesnesinin üstüne vuran bir ya da daha fazla ışığın efektleri .
Line Chart : Birbirine bağlanan data noktalarından oluşur .
Line Drawing : Bir nesnenin imgesini yüzeylerin çizgilerine girerek göstermek .
Line Drawing , 2-D : Düz bir imge üstünde çizim yapılmasından oluşan gösterim metodu . ( bir yapının zemin planı veya çift yaylı bir grafik gibi ) Derinlik öngörülmemektedir .
Line Drawing , 3-D : Üç boyutlu bir nesnenin iki boyutlu bir görüntü düzeyinde projeksiyonunu açıklar . Gerçek bir nesnenin bir lensten geçerek bir kameranın düz camına projeksiyonuna benzeyen , perspektif projeksiyon teknikleri uygulanmaktadır . Line trafo : Hat trnasformatoru .
Lineer : Doğrusal , çizgisel .
LINK ( BAĞLANTI ) : HTML bağlantıları döküman içinde sizi başka bir konuma , aynı serviste başka bir dosyaya veya bambaşka bir servise yollayabilir . Not: Bağlantılar genellikle mavi ve altı çizili metinden oluşur .
Link : CD'den teybe kayıtta kalan boş sürenin değerlendirilmesine imkan veren özellik . Link : Bir haberleşme kanalı veya devresini diğer kanal ya da devrelere bağlamada kullanılan sistemdir . Otomatik anahtarlamalı merkez kontrol sisteminin iki anahtarı arasındaki geçişi sağlayan sistemdir . Bağlantı .
List-Serv : E-posta listelerindeki dosyaların otomatik olarak dağıtımı ve yönetimi için kullanılan ücretsiz yazılım programıdır . Çok değişik konularda mektuplaşmak için listeler vardır . Bazı listeler "açık" , bazıları ise "kapalı"dır . Açık listenin anlamı , herhangi bir kişi , listedeki herkese bir mesaj gönderebilir . Kapalı listelerde ise belirli kişiler birbirleriyle mesajlaşabilir .
LISTSERV : Çok kullanılan bir e-mail programıdır . Kullanıcılara posta listelerine abone olma , katkıda bulunma ve çıkma şansı verir .
Listserv : Bitnet/EARN iletişim ağı için tasarlanmış bir otomatik posta listelerine dağıtım sistemi . Avrupa Akademik ve Araştırma Kurumları Arası Bilgisayar Ağı ( European Acadamic Research Network ) , posta listesi ( mailing list ) .
Loop : Track üzerine yazılmış icranın kopya ile bellek kullanılmadan tekrar track üzerinde geri dönmesini sağlar .
Loop : Devamlı olarak bir dizi bilgisayar instructionu ( talimatı ) 'nı tekrarlayan ve bu işlemi belli bir sonuç elde edilene veya önceden belirlenen bir şart gerçekleşene kadar sürdüren program bölümü .
Lotus Notes : Lotus Notes , rakiplerinin olanca ataklarına rağmen , bu kadar çok değişik platformda , bu denli ayrık çalışma tarzlarına sahip kişiler arasında çalışma sırasında görüşme ve fikir alışverişi sağlama adına şimdilik daha gelişen program .
MAC : Renk , aydınlık , ses ve eşzamanlama işaretlerinin sıkıştırılarak bir satır boyunca ayrı ayrı zamanlarda gönderildiği yeni TV yayın sistemi
Machine language : Makine dili .
Mailing List : Elektronik mektuplaşma listesi . Aynı ilgi alanındaki kişilerin bilgisayar ağı üzerinden mektuplaştıkları ortak tartışma listesi servisleri .
Mainframe ( Ana Frame ) : Ölçüleri ve kapasitesi itibarı ile büyük bir bilgisayar .
MAJORDOMO : En çok kullanılan listeleme ve e-mail programıdır . Kullanıcılara posta listelerine abone olma , katkıda bulunma ve çıkma şansı verir .
MAP : Web tasarımında kullanılan , yüklenen grafiğin belirli bölgelerine basıldığında değişik bağlantıları çağırmak için kullanılan sistemdir .
Map Chart ( Harita ) : Belirli bir coğrafi bölgenin yerlerini gösteren bir grafik .
Markers Window : Performer programının en kullanışlı pencerelerinden biri de Markers Windowdur . Burada parça üzerinde sık dönüş yapılacak ya da defalarca dinlenip karşılaştırma yapılacaksa , üzeri belli ölçüde ya da yerlere etiket konulup listelenir . Liste yanında bulunan sürgülü işaret , önüne getirildiği yerden çalmaya devam eder .
MARKUP LANGUAGE : Internet üzerinde dökümanlara biçim kazandırmak üzere hazırlanmış mark-up karakterlerini deşifre eden dile denir . Bilgisayara okunan dosyanın ekranda nasıl biçim alması gerektiğini anlatır? HTML Web sayfaları hazırlamak için geliştirilmiş bir mark-up dildir .
Mass memory : Yığın bellek .
Mass Storage : Büyük kapasiteli ( megabayt , gigabayt ) ikinci depolama sistemleri . Tipik büyük depolama cihazları ise kayıt bantları ve manyetik disklerdir .
MASTER KEYBOARD : Bilgisayar tabanlı sequencer programlarında step ya da realtime olarak müzikal icraların girilmesi için kullanılan klavyeli ve MIDI OUT portu olan enstürman .
Master : Bir kayıt işlemindeki esas kopya . ( ana kayıt )
Matrox MGA VLB/4 : 4MB belleğe sahip ve bu bellek miktarı ile mümkün olan yüksek çözünürlük ve renk sayılarındaki ekran modlarını titreşimsiz ekran tazelemesinde destekliyor . Auto CAD sürücüsünün sağladığı özel pencerede geçek-zamanda pan ve zoom yapmanız mümkün kılan görüntü kartı .
MBS : Karşılıklı radyo yayın sistemi .
MCGA : Çok renkli grafik adaptörü .
MDS : ( Microprocesor Devellopment System ) : Mikro İşlem Birimi , mikro işlem birimi sistemleri için program geliştirme ve donanım arızalarını bulma işlemlerini sağlayan donanım ve yazılımı araçları ile donatılmış bir mikrobilgisayar .
Media : Bilgi saklama ve dağıtma ortamı ( video kaset , disket , optik disk , vb . ) . İnsanlığın iletişimde bulunduğu her ortam .
Megabyte ( MB ) : Bir milyon bayt .
Megahertz ( MHz ) : Bir saniyede milyonlarca saykıl .
Memo : Bakınız . ( Memory-Hafıza )
Memory scan : Tunerlerde hafıza taraması , önceden seçilip hafızaya alınmış istasyonların bir buçuk saniye süreyle dinlenmesine imkan veren sistem .
Memory Window : Kullanılmakta olan ve kalan belleği gösterir .
Memory : Bilgisayarda , bilginin depo edildiği , kopyalandığı ve yeniden kullanıldığı yüksek erişim hızına sahip bölüm . ( RAM-ROM vb . )
Menu ( Menü ) : Programlanmış bir seçenekler listesi . Genelde ekranda görüntülenir . Kullanıcı bilgisayarın yapmasını istediği işlemleri bu listeden seçebilir .
MENUCOLOR : Çıkacak menünün renklerini saptamak için kullanılır .
MENUITEM : Menüde kullanılacak seçenekleri belirtmek için kullanılır .
Message format : Bildiri biçimi . Bir bildirinin başlık , adres , metin , metin sonu işareti ve hata bulma bit'lerinin nasıl yerleştirileceğini tanımlayan kurallar .
Metaballs/Blobs : "Damla formu" . Bu çizimler sabit bir büyüklüğe sahip değildir , zira dinamik olarak kendilerini değiştirirler . Tek tek elemanlar bu sırada birbirlerini karşılıklı olarak etkilerler . Bloblar organik-yuvarlak formlar için çok uygundur .
METACHARACTER : HTML dosyası içinde özel bir durumu gerçekleştirmek için kullanılan karakterlerdir . Bu karakterler parantez " ( ) " , ve "&" , diyez "#" ve noktalı virgüldür ";" .
METACRAWLER : Adres: http://metacrawler . cs . washington . edu:8080/Coğrafik bölgelere ayırarak tarama yapan , tarama sırasında ne kadar beklemek istediğinizi belirttiğiniz bir tarama sayfası .
MHz ( Megahertz ) : MHz . Megahertz . 1 Milyon Hz .
Mic ( Mik ) : Çeşitli mikrofonlardan veya diğer audio kaynaklarından alınan sesleri mono veya stereo olarak kayıt etmek için kullanılan cihaz .
Mic level : Mikrofona gelen sesin seviyesi .
Micro Code : Mikro Kod . Merkez işlem veya kontrol birimindeki PROM veya RAM yongaları ( chip ) üzerinde bulunan çeviri dili tipinde bir sabit program . Bu program CPU komutunun ( veya kontrol birimi fonksiyonunun ) alt elemanları olan bir dizi yordamlardan oluşur . Örneğin , bir bilgisayar komutunun kodu kontrol birimi tarafından o şekilde çözülür ki her komut , kendini uygulayacak olan mikro kodun başlangıç yerini tayin eder . Böylece bir CPU komutunu , bu komutların kullanıcı programındaki bir işlemi uyguladığı biçimde yerine getirmek için bir dizi mikro kod komutları kullanılır . Bir mikrokod komutu CPU'da 64 bit genişliğinde bir yer işgal eder .
Micro processor : Mikro işlemci . Microcomputer: Mikro bilgisayar .
Microphone : Mikrofon , ses enerjisini elektrik enerjisine çevirin araç . Ses dalgalarının havada oluşturduğu basınç değişikliklerine uyabilen esnek bir diyafram içerir . Bu diyafram ya doğrudan basınçla ya da basınç değişikliği ile çalışır . Mikrofonlar , yapılarına göre , karbonlu ( kömürlü ) , Kristal ( seramik ) , elektrodinamik , band ve kondansatörlü olabilirler . Karakteristliklerine göre ise şu şekilde sıralanırlar: Yönsüz mikrofonlar ( omnidirectional ) , tek yönlü mikrofonlar ( unidirectional ) , çift yönlü mikrofonlar ( bidirectional ) , Frekans dizilere ( freguency response ) 20Hz-20KHz ve empedansları 150 ohm civarında olur . Kutup düzenleri ( polor pattern ) , tek yönlü ( unidirectional-cardioid ) ve çok yönlü ( omnidirectional ) olabilirler .
Microwave : Mikrodalga . Frekansı 500MHz'den yüksek olan dalgalar .
Midi : ( Musical Instruments Digital Interface ) elektronik müzik enstrümanlarının birbirleri arasında bilgi gönderebilmeleri amacı ile geliştirilmiş bir ara birim .
MIDI Configuration Window : Bu bölüm de , birlikte kullanılan MIDI'li enstürmanların kanal , port ve ses listelerinin girildiği tanımlama bölümüdür . Gerekirse SYSEX formatında bilgiler girilebilir .
MIDI IN : Gelen MIDI mesajlarını almak içindir . MIDI KANALLARI:Midi alışverişi bağımsız 16 kanaldan oluşur . Kanaldan maksat bilgilerin gönderilebileceği ve alınabileceği elektriksel yollardır . Ve bu 16 kanal 16 tane bilgi yolunun birbirinin trafiğini engellemeden aynı anda çalışmasını sağlar . Gönderilen veya alınan bilgiler meyanında , mikro işlemcisine göre , 1000 kanala kadar çıkar .
MIDI MODLARI : OMNI-POLY-MONOMULTİ olarak bugün için dört tanedir . OMNI MODE kısaca bir synthesizercının bir kaç aletle birden aynı melodiyi çalmasıdır . Aslında bir aleti çalıyordur da sanki birkaç alet aynı melodiyi çalıyor gibi olur . "UNISON çalış"POLY MODE , Birkaç müzik aletiyle değişik melodiler çalmasını sağlar bu da Stüdyo kayıtlarında kolaylık yaratır . MONO MODE , Bu mode da MULTI-TIMBRAL ( aynı anda birkaç sesi çıkarabilmek ) bir müzik aletinin her sesine ayrı bir midi kanalı verir ki bu mode bugün kullanılmıyor . MULTI MODE , En önemli özelliği Multi-Tımbral çalışmasında tek bir kanal hizmeti verir ayrı ayrı MIDI Kanalları gerekmez . Bu en iyi bağlantı MODE'u dur .
MIDI Monitor Window : MIDI portlarından giren ve çıkan bilgileri gösterir . Bu da programa işaretin girdiğini ya da çıktığını kullanıcıya belirterek herhangi bir arıza halinde ya da seslerin duyulmaması durumunda standart Hata bilgisayarda mı? Ses modülünde mi? sorusunu yanıtlamaya yardımcı olur . Bunlar Performer'ın ana kontrol menüleridir . Diğer menüler de EDIT menüleri olarak geçer . Bunlar Audio , Score , Step , Grid , List Edit menüleridir . Bu editörlerin biri ya da birkaçı , diğer sequencer programlarında da mevcut olmasına karşın , Performer'ın kendi pencere düzeni ve olanakları bir hayli farklıdır . Cubase yazımızda bu editör şekillerine değindiğimiz için bir kere daha anlatmak istemiyoruz . Bunun yerine programın , diğer sequencer programlarından ayrılmasını sağlayan profesyonel bölümlerinden sözedeceğiz . Örneğin Performer üzerinde accelerendo ve ritardando yapmak çok konforlu . Tempo ve zaman ölçülerinin not edildiği "Conductor Track" her zaman track ve window üzerinde yatay olarak görülmekte . Change menüsü üzerindeki "change tempo" penceresi üzerinde ölçü sınırları , başlangıç ve bitiş metronom değerleri verilip arada alacağı değerleri ve hızlanma şeklini bilgisayara hesaplatmak olasıdır .
MIDI OUT : Giden MIDI mesajlarını vermek içindir .
Midi Patch-Bay : Arada başka bir Midi arabirimi de almak koşuluyla Midi'li enstürmanları sequencer ya da bilgisayara giriş çıkış olarak bağlayan cihaz .
Midi Processor : Midi işaretleri üzerindeki her türlü bilgiye ayrı ayrı erişebilen , değiştirebilen , midi kanallarını arttırabilen kendi mikro işlemcisine sahip ünite .
MIDI THR : Birkaç aletin birbirine bağlanması için gerekli komut .
MIME : ( Multipurpose Internet Mail Extensions ) Internet üzerinde postalara grafik , sıkıştırılmış dosya gibi dökümanların iliştirilmesini sağlayan standarda verilen addır . MIME sayesinde bir postaya eklenen metin tabanlı olmayan ( örneğin sıkıştırılmış bir dosya ) bir dosya , ilişkisi bulunan program vasıtasıyla görüntülenir .
MIME : Çok Amaçlı Internet Posta Uzantıları ( Multipurpose Internet Mail Extensions ) .
MiroCRYSTAL 32S : Titreşimsiz modda yüksek ekran tazeleme frekansları ve 4 MB VRAM belleğe sahip MicroCRYSTAL 32S'in 1024x768 çözünürlüğüne 16M renk görüntüleyebilmesi dikkatinizi çekecektir .
Mirror ( Ayna ) : Bir işlemin yansıtılması için ortaya çıkarılması efekti . Orijinal ( özgün ) imgenin baştan aşağı çizimi .
Mixer : Ses karıştırıcı cihaz . Genelde 4 kanallı olur . Birinci ve ikinci kanallar mikrofon , mono cihazlar gibi tek sesli ( mono ) girişlerde üçüncü ve dördüncü kanallar da stereo girişlerde kullanılır . Bu kanallara da pikaplar , deck'ler ve CD cihazları bağlanır . Üçüncü ve dördüncü kanallar arasında çift pikap kullanılarak "fade in" ve "fade out" ile bir parçadan diğerine yumuşak geçişler yapılabilir ( Bilgisayarla da 1000 kanala kadar çıkarılabilir ) .
Mixing : Karıştırma .
MMS : Teypte önceden belirlenen şarkılar arasında istenen parçayı arayıp bulabilen bilgisayarlı seçici sistem .
MODE : Müzik setinin mono ve stereo konumu . Varsa bunlara "quadrophonic" ( dörtlü ses ) ve yankı ( reverberation ) konumları da eklenebilir . Modem ( MODülator-DEModülator ) :Telefon hatları gibi analog iletim hatları üzerinden iletilen sayısal verileri alan arabirim donanımı . Bilgisayarın telefon hatları vasıtasıyla başka bilgisayarlarla iletişimde bulunmasını sağlayan cihaz . Bilgilerin sese dönüştürülmesi işlemini ve tersini yapar .
Modem : Modilatör - Demodülatörun kısa yazılışı . Bilgisayardan gelen sinyalleri analog sinyal haline dönüştürerek telefon hattı üzerinden nakledilebilmesini mümkün kılar veya bu yolla gelen sinyalleri bilgisayarın kullanabileceği hale dönüştürür .
Monitor ( Monitör ) : Video dilinde , video girdileri olan bir televizyon . Bir bilgisayar monitörü ise , genelde bileşik algılama yerine RGB kabul eder .
Monitör : Geniş bir topluluğa hitap etmeyecek prezantasyonları kendi toplantı odanızdaki bir bilgisayarın monitöründen yapabilirsiniz . Özel prezantasyonlar bu yolla çok daha ayrıntılı ve etkileyici bir şekilde gerçekleştirilebilir . Yapılan tasarım bilgisayara yükleneceğinden prezantasyon defalarca masrafsız bir şekilde gerçekleştirilebilir .
Mono : Tek .
Monoaural : Tek ses .
Monocroma : Siyah/beyaz , renksiz .
Montage ( Montaj ) : Editing .
Morphing/Morfen : ( Kesintisiz Dönüşüm ) : Bilgisayar animasyonunda Morphing ( metamorfozdan geliyor , dönüştürmek demek ) , iki obje arasındaki akıcı ve dikişsiz geçiş olarak tanımlanır . Burada 2D ve 3D objeler birbirlerinden ayırdedilmelidir . 2D metamorfozlar iki resmi dönüştürürler , 3-D varyasyonu ise bir animasyondaki iki üç boyutlu ( 3D ) objeyi dönüştürür . Terminatör 2'deki efektlerin 2D ve 3D dönüşümleridir . Çoğu 3-D program sadece aynı nokta ve üçgen sayısına sahip objeleri dönüştürebiliyor .
MOSAIC : NCSA tarafından tasarlanan Machintosh , Windows ve Unix ortamlarının tümünde birden çalışabilen ilk Web tarayıcısıdır .
Mosaic screen display : Görüntünün ekranda mozaik biçimi gösterilmesi . Video kameralarda "fade out/in" işlevi mozaik görüntü ile de yapılabilir .
Motion Blur : Hareket keskinliği video kamera sahibi olan ve bir video kaydın tek tek resimlerini inceleyen biri , hızlı hareket eden objelerin ( eller , ayaklar , oyundaki top ) silinmiş olduğunu görecektir . İnsan algılamasına uygun olan bu efekt ( göz de hızlı hareketleri sadece silinmiş olarak algılıyor ) iyi animasyon programları tarafından simüle edilebiliyor . Sonuç animasyonda gerçek gibi görünen hareketler oluyor .
Motion JPEG/MPEG : Motion JPEG hareketli resimler için geliştirilmiş videolar için bir JPEG sıkıştırma metodudur ( Windows için Video tarafından kullanılır ) Bu sadece JPEG formatıyla ilgili bir kompozisyonu olduğu için , başka bir uzmanlar grubu Motion Picture Expert Group ( MPEG ) , başka bir metod buldu , bu metod ek olarak film sahneleri sıkıştırabiliyordu . MPEG1'den MPEG4'e kadar birçok basamak vardır , bunlar da değişik görev ve hedeflere sahiptir .
Motion Morf : Hareketteki dönüşüm . Normal olarak dönüşüm için bir başlangıç ve bitiş resmi kullanılır; ama uygun bir yazılımla mesela yürüyen bir insanı , yürüyen bir maymuna dönüştürmek mümkündür .
Motorbot : Alçak frekanslı gürültü .
Move : Track'lerin sıralamada yerlerini değiştirir ( taşıma modu ) .
MPEG : Hareketli görüntüleri 200:1 oranına kadar sıkıştırmaya yarayan oldukça etkili bir grafik formatıdır . Format sadece bir sonraki karedeki değişen pixelleri gözlemlediğinden sıkıştırma oranı durağan görüntülerde daha da artmaktadır . Motion Picture Experts Group tarafından geliştirilen format PC'lerde oldukça çok kullanılmaktadır .
MPEG : Hareketli görüntüleri sıkıştırmada kullanılan standart bir yöntem .
MS-DOS : Microsoft disk işletim sistemi
MSSS : Çok yönlü ses sistemi , çift hoparlör bağlantı terminalleri .
MTBF : Bir cihazın bozulmadan önceki ortalama kullanılma süresi .
MUD : Çok Kullanıcılı Oyun ( Multi-User Dungeon ) .
MUD : Çok Kullanıcılı Ortam . Internet üzerindeki çok kullanıcılı macera oyunları ve simülasyonlara verilen isim .
Multi - İmage : Programlanmış bir gösterim esnasında bir veya daha fazla slayt projeksiyonu kullanılan bir slayt gösterisi .
M ulti Disc program : Tek disk alabilen CD player'larda çoklu disk programı yapma . Diskleri teker teker takıp çıkararak istenen şarkılardan bir konbinasyon yapılabilir .
Multi standard : Videonun PAL/SECAM/NTSC standartlarını bünyesinde bulundurma özelliği .
Multi strobe : Aşamalı görüntü . Ekran dokuz eşit bölgeye ayrılır . Merkezdeki orijinal görüntü sesli olarak izlenebilir . Bu görüntülerin 0 . 1-1 . 0 saniye aralıklarla birbirini izleyen 8 aşaması , dondurulmuş resimler halinde merkezdeki görünütüyü çevreler .
Multi-Screen : Çeşitli imge alanlarına imgelerin projeksiyonu işlemi .
Multi-Tasking : Aynı zamanda birden fazla iş yapabilen bir operasyon sistemi .
Multi-User Dungeon ( MUD ) : Çok Kullanıcılı OyunInternet üzerindeki macera , rol yapma oyunları ve simülasyonlara verilen isim . Bu oyunlar oynayanlar tarafından "metin tabanlı sanal gerçeklik" olarak nitelenmektedir . Oyunlarda hayali savaşlar , tuzaklar , büyüler vardır . Oyuncular gerçek zamanda oynarlar ve oyundaki "dünyayı" değiştirebilir . Çoğu MUD telnet protokolüyle çalışır . Telnet .
Multiprotocol Interconnect : Frame Relay üzerinden başka protokollerin taşınması için düzenlemeleri kapsamaktadır .
MIME : Çok Amaçlı Internet Posta UzantılarıInternet e-postasının grafik , ses , fax gibi metin olmayan bilgileri de gönde-rebilen genişletilmiş hali .
Multiscan Monitor : Bir çok frekansta tarama yapma yeteneği olan , aynı zamanda kullanıcıya çeşitli grafik adaptörleri imkân sağlayan bir monitör .
MULTITIMRAL : Birden fazla enstürman sesini aynı anda farklı MIDI kanallarından gelen mesajlarla değerlendiren enstürman .
NCSA : Mosaic web tarayıcısının yaratıldığı akademik bir kuruluş olan national Center for Supercomputer Applications'un kısaltılmışıdır .
NCSA : Ağ görgü kuralları , NETwork ( ağ ) ve etlQUETTE ( görgü kuralı ) kelimelerinin birleştirilmesiyle türetilen bu kelimeyle , bir ağ üzerinde uyulması gereken davranış kuralları ifade edilmektedir .
NEC Multisync 5FGe : Sonsuz sayıda renk gösterebilen , maksimum çözünürlüğü 1024x768 Non-Interlaced ve bant genişliği 80 MHz olan MultiSync 5FGe düşük enerji maliyeti ile de dikkat çeken bir Monitör çeşidi .
NERD WORLD : Adres: http://www . nerdworld . com/Gerçekten bulmak istediğiniz Web sayfalarına ya da haber gruplarına kolayca ulaşın . Kendi-Indexinizi-Yaratın özelliğine bir göz atın . Netiquette:Ağ görgü kuralıNetwork ( ağ ) ve etiquette ( görgü kuralı ) kelimelerinin birleştirilmesiyle türetilen bu kelime ağ üzerinde davranılması gereken biçimi ifade etmektedir .
NETSCAPE : Netscape firmasının bir ürünü olan Netscape Navigator NCSA tarafından geliştirien Mosaic'in temeleri üzerine kurulmuştur . Şu günlerde 32 Bit sürümündeki Java eklemesiyle ve her sürümünde gelen yeniliklerle en çok aranan Web tarayıcısı durumuna gelmiştir . Mosiac'in asıl yaratıcısı olan Mark Andreessen NCSA firması tarafından kiralanarak Netscape'i yarattı . Firma ismini Netscape Communications Co . olarak değiştirip halka açıldı ve her biri milyarder oldu . Firma aynı zamanda Web sunucusu olmak isteyenler için de yazılım pazarlıyor . NCSA'ya bağlanıp Netscape'in son sürümünü edinmek için http://home . netscape . com/ adresine bağlanın .
NIC : Ağ Danışma MerkeziAğ danışma merkezi ( NIC ) ağ kullanıcılarına bilgi , yardım ve diğer hizmetleri sunan yerdir .
NNTP : Ağ Haberleri Aktarma ProtokolüAğ Haberlerinin dağıtılması , incelenmesi , elde edilmesi , postalanması işlemleri için oluşturulmuş protokole verilen isim . Tanımı RFC 977'de bulunabilir ( Usenet ) .
Network : Bilgisayar ağı . Birçok bilgisayarın çeşitli yöntemlerle birbirine bağlanarak bazı bilgileri paylaşabilmelerini sağlar . NewgenA3 ve A4 ebatlarında baskı yapan postscript multiplatform yazıcılar .
NIC . DDN . MIL : Savunma Bakanlığı İletişim Ağı ( DDN ) Ağ Bilgi Merkezi'nin ( NIC ) alan ismi . Savunma Bakanlığı Bilgisayar Ağı için Ağ Danışma Merkezi , Alan İsmi Sistemi , Ağ Danışma Merkezi .
NNTP : Ağ Haberleri Aktarma Protokolü ( Network News Transfer Protocol ) .
Node : Bilgisayar ağına bağlı ve adresi verilerek erişilebilen cihazlara verilen isim . Düğüm .
Node : Düğüm . Bir örgünün topolojik tanımında düğüm ( halkaların ) bir bağlantı noktasıdır . sözcük veri örgüleri kapsamında özellikle paket hat değiştirmede bir hat değiştirme merkezi olarak da kullanılagelmiştir .
Noise ( Parazit ) : Audio sitemlerinde bir elektirk karışıklığı ya da istenmeyen bir ses . Videoda elektrik enerjisinin "random spruts" veya karşılığı denir . Çok parazit snow ( karlanma ) da denilmektedir .
NOISE REDUCTION : Stüdyoda mevcut dip gürültüyü bastıran ya da kaybetmeye çalışan cihaz . Noise reduction: Bandın ses kanalındaki parazitleri gideren sistem .
Noise Temperature : Gürültü Sıcaklığı . Bir sistemde işarete eklenen gürültünün miktarını göstermek üzere kullanılan eşdeğer sıcaklık . Gürültü sıcaklığı ne kadar az ise eklenen gürültü o kadar azdır .
Noise : Gürültü . Rasgele değişen bozucu işaretler . Gürültü seste hışırtı halinde , resimde ise karlanma olarak ortaya çıkar .
NoNoise : Sonic Solitions adlı firmanın Apple Macintosh bilgisayarlarında çalışan digital audio sisteminin önemli fonksiyonlarından biridir . Müzikal yapı altındaki her türlü gürültü ( Noise ) parazit ve çıtırdıyı filtreleyen özel sistem .
Novell Netware 3 . 12 : Novell NetWare , hem küçük hem de orta boy iletişim ağları için mükemmel bir çözüm sunmaya devam ediyor . Yine , dosya ve yazıcı paylaşımı , hız , güvenlik ve çoğu işletim sistemi için iletişim .
NR ( Noise Redictor ) : Düşük seviyeli yüksek frekans sinyalindeki parazitleri otomatik olarak azaltan sistem ( =Dolby )
NRC : İnorganik maddelerden yapılan ve pikabı istenmeyen vibrasyonlara , akusik beslemelere karşı koruyan devre .
NTSC : ABD'nin kullanıldığı renkli yayın standardı . 525 satır ve 60 Hz frekans kullanır . Renkli yayını ilk deneyen ülke ABD olmuştur . Bunun sonucu olarak ABD'ye özgü bir renk sistemi ortaya çıkmıştır . Japonya , Kanada ve Meksika'da bu sistemi kullanır .
OCR : ( Optik karekter tanıma ) Yazılı veya basılı karakterlerin makina tarafından ve foto-elektrik transuderlerden gelen girdilere dayanarak tanıması . Bu tür programlara örnek vermek gerekirse RECOGNITA firmasının GO-CR , Caere firmasının Omni Page programları gösterilebilir .
OEM : Az da olsa , yeniden dizayn edilmiş teçhizatı satan bir üretici . Her alıcı bu teçhizata kendi adını koyarak , kendi markası gibi satar .
On-Screen Silde : Direkt olarak bilgisayar terminalinden projeksiyonu yapılan bir grafik imgesi .
On : Kapalı devre . ( Anahtar olarak ) , ışık olarak açık .
Online Editing : Master bandın orijinal yapımdan monte edildiği on edit safhasıOpcode: İşlem kodu .
Open Look ( Açık Bakış ) : Çok hedefli ve çok açılım sağlayan bir grafik 'interface'i .
OPEN TEXT INDEX : Adres: http://www . opentext . com/omw/f-omw . htmlOpen Text Index , firmanın eline geçen Web sayfalarındaki tüm kelimeleri ( 21 Milyar civarında ) taramanıza olanak sunuyor . Firma en büyük arşivlerden birine sahip olduğu ileri sürüyor . Sadece aramaya nasıl başlayacağınıza ( Uzunluğa ve konuya göre de olabilir ) karar verin . Gerisi kolay . . .
Operand : Bir işleme katılan data çeşidi veya büyüklük , çokluk anlamına kullanılır . Operand genellikle bir instructionun adres bölümü için kullanılır . Fakat bir sonuç veya parametre , işletilecek bir sonraki instruction için adres veya isim göstergesi olabilir .
Operasyonel : İşlemsel .
Operate : Çalıştırma tuşu ( =on )
Operating System : Bir bilgisayarın yeteneklerini yöneten bir yazılım . İşlem tablosu , dosyalama ve hafıza yönetimi ve kumanda yorumu gibi fonksiyonları vardır .
Operator : Bir işlemi gösteren semboldür ve kendisi , işlemin nesnesidir , yapılan işlemi gösterir . Örneğin ( + ) , toplama; ( - ) , çıkarma operatörüdür .
OCR : OCR ( Optik karekter tanıma ) Yazılı veya basılı karakterlerin makina tarafından ve foto-elektrik transuderlerden gelen girdilere dayanarak tanıması . Bu tür programlara örnek vermek gerekirse RECOGNITA firmasının GO-CR , Caere firmasının Omni Page programları gösterilebilir .
Optical Disc : Laser ışını kullanarak dijital bilgi kaydeden ve tekrar üreten bir video disk kopylama cihazı .
Optik Hafıza Devrimi : Muazzam miktarda bilgi , optik disklere , bir başka deyişle müzikseverlerin yakından tanıdığı kompakt disklere ( CD ) sığdırılabilmektedir . Ciltler dolusu ansiklopedik bilgi ( örneğin Britannica , Comptons vb . ) küçük bir diskte yalnızca yazılı bilgi olarak değil , video , animasyon , grafik ve ses unsurlarıyla işlenmekte , yerleştirilmektedir .
Optıbase : JGEB sıkıştırma ve hızlandırma kartları .
OS/2 Warp 3 : Warp 3 , yeni eklenen fonksiyonları ve beraber çalışma özelliğinde performansıyla da dikkat çeken ve home pazarına sunulan ürün oldu . Nesne yönelimli ve kritik uygulamalardaki başarısıyla , bu pazardaki şansının oldukça yüksek olacağı gerçek bir işletim sistemi .
OS/2 : Windows için bir ağabey ve Mikrosoft firmasının UNIX sistemine bir cevabı . 'Jirtuel' hafızalı bir çok hedefli operasyon sistemi . 'Network ( şebeke ) ' çalıştırmak
OSD ( On Screen display ) : Televizyon veya video ile ilgili komutların ekranda belirmesi .
Ses , ışık , kontrast ve ışık ayarları bir grafik halinde ekranda gösterilebilir .
OSF/MOTIF : Geniş bir bilgisayar çerçevesi içinde standartlar sağlayan bir grafik kullanıcı 'interface' . X Windows sistemi ile uyuşan herhangi bir platforma taşınabilir .
OTR : Tek tuşla kayıt yapan sistem . Out-Point: Bir edit işleminin sona ermesi . 'End Point' ( son nokta ) olarak da adlandırılır .
Output : Bilgisayar sonucu veya işlenmiş data .
Overload : Aşırı yüklenme .
Packet : Paketİletişim ağı üzerinden gönderilen veri birimi .
PING : Internet Paketi AraştırıcısıHedef makinelerin ulaşılabilirliğini test amacıyla kullanılan bir program . Genelde "filanca sisteme ping yap" şeklinde kullanılır .
Page View : Nota yazımında sayfa düzeninin görülmesi .
Page : Web'teki hypertext dökümanları .
Pan : Yatay x-aksı boyunca uzanan bir kamera hareketi .
Paradox for Windows 4 . 5 : Analiz ve çizelgeler oluşturma çalışmalarında mükemmel , hızlı uygulama geliştirme ve kişiye özel uygulama geliştirme gücü mükemmel , kullanım kolaylığı iyi düzeyde yer alıyor . Front-end geliştirme özelliği orta düzeydeki bir program .
Parametre : Özel bir program için verilmiş değeri gösteren değişken . Bir sistem , araç veya birimin sonradan belirlenebilen değişkeni .
Parity : Hafızadaki data errorlarını tespit etmek için kullanılan fazladan bir bitlik kod . Data içerisindeki aktif bitlerin toplamının tek veya çift olduğunu sayarak kontrol işlemini gerçekleştirir .
Partition : Sabit disk içerisindeki , özel amaçlar için kullanılan küçük bir bölüm . Hartdiskin varsa bölüntüsünü , kapasitesini , işletim sisteminin yerini vs . gösterir .
Path ( Yol , iz ) : Bir bilgisayar grafik nesnesinin izlediği yol .
Path : 3D bir doğru . Bu düz , eğrilmiş ya da basamaklar şeklinde olabilir . Bu tip bir Path boyunca objeler , ışıklar ya da kamera hareket edebilir . Pathler genelde Keyframe'lerden daha yumuşak bir hareket verirler .
Pause : Videoda kısa durdurma tuşu . Banda zarar vermemesi için belli bir süre sonra otomatik olarak playbach konumuna dönüşür ( =still ) .
PC ( Personel Computer ) : Kişisel Bilgisayar .
PCM : ( Pulse Code Modulation ) Ses renklerinin örneklenebilmesinde kullanılan bir teknik .
PD : Genel kullanıma açıkPublic DomainÜcretsiz olarak kopyalayıp kullanabileceğiniz programlara verilen isim .
Peripheral : Dışarıdan bağlanarak kullanılan I/O veya depolama ( kayıt ) cihazları .
PERL : Unix altında CGI programlarına alternatif olarak çıkan güçlü bir programlama dilidir .
Perspective Interpolation : Perspektif bir alan içindeki hatalı yüzeyleri düzgün bir duruma getirir . Örneğin , uzun bir mesafeye doğru giden bir demiryolu görüntüsü daralır ve renk değiştirir . Bu renkler bir bilgisayar ekranında 'Perspektive Inetrpolation' kullanılarak görüntülenebilir .
PGA : Profesyonel Grafik Adaptörü
Picture search ( PS ) : Resim arama . Görüntü geçişini on kat hızlandırabilir .
Pie Chart ( Pasta tablosu ) : Bölümlerin bir bütün ile büyüklük veya fazlalık bakımından mukayese edildikleri bir grafik yorumu .
Pinch-off : Daraltma , sıkma , kıstırma .
PING : Internet Paketi Araştırıcısı ( Packet Internet Groper ) .
Ping : Internet üzerindeki bir adrese ulaşılıp ulaşılmadığını kontrol eden bir yardımcı program .
PIP ( Picture in Picture ) : Resim içinde resim . Aynı ekran içinde televizyonun birkaç kanalının ve video görüntüsünün izlenmesine imkan verir . Görüntü kaydırılabilir veya dondurulabilir .
PITCH WHEEL : Frekans ve modülasyon seviyesi ayarı için
Pixel : CCD gibi bir bilgisayar ekranının veya bir grafik sensor cihazının temel görüntü elemanı . Bilgisayar yaratabildiği en ufak nokta
Pixel : Resim elemanı için kullanılan kısaltma . Tek bir bitlik bilgi ile monitör üzerinde adreslenebilen tek bir noktadır .
Pixelization : Devamlı bir imgeyi bloklara ayırıp dijital bir görüntü vermek için , imgesel yapabilen yazılım kullanımı .
PKZIP : PC'ler için paylaşımı ve kullanımı ücretsiz olan bir sıkıştırma yardımcı programı . PKUNZIP adındaki bir diğer program da bu sıkıştırma dosyaları açar .
POINT : Adres: http://www . pointcom . com . /Derecelendirilmiş ve tanıtımı yapılmış bir sürü Web servisi arasından bağlanmak istediğinizi buradan bulabilirsiniz . point ayrıca bir TOP 10 listesi ve uluslararası haberlerden başlıklar sunuyor .
Point-to-Point Protocol ( PPP ) : Noktalar Arası ProtokolRFC 1171'de tanımlanan bu protokol , seri bir hat üzerinden ( örneğin telefon hattı ) iki noktayı birbirine bağlama işlemini tanımlar . Seri Hat Üzerinden Internet Protokolü ( Serial Line IP ) .
Polarite : Uygulanan DC gerilimi . Polarization:Polarizasyon . Bir elektromagnetik dalganın elektirk alan vektörünün doğrultusu . Elektromagnetik dalgalar yatay , düşey , dairesel ve eliptik polarizasyonlu olabilirler .
POP : Posta Ofisi Protokolü ( Post Office Protocol ) .
POP : Herhangi bir SLIP , PPP bağlantı sağladığınızda genellikle bir POP hesabınız olur . Bu hesap postanızı atmak için e-mail programınızı kullanmanızı sağlar . Kısaltmanın diğer bir açılımı ise Point of Presence'dir .
PORT ADRESS : TCP/IP tabanlı uygulamalar hattın diğer ucundaki bilgisayarla konuşmak için belirli bir port adresi kullanırlar . Port adresi , içinde verilerin nereden alınıp nereye verileceğini kesin olarak saptayan bir mekanizma barındırır .
Port : Bir eletronik devreye şebekeye ve sisteme giriş noktası .
Port : Diğer çevre birim elemanları ile haberleşmeyi sağlamak için kullanılan giriş-çıkış bağlantı noktası ( kanalı ) 'dır . ( seri veya paralel port )
Post Office Protocol ( POP ) : Posta Ofisi ProtokolüTek kullanıcı sistemlerin bağlandıkları hizmet birimlerinden posta mesajı alışverişi yapabilmelerini sağlayan protokol . POP , POP2 ve POP3 diye üç uyarlaması vardır . Sonraki uyarlamalar önceliklerle uyumlu değildir . Elektronik Posta ( Electronic Mail ) .
Postmaster : Bir ağ üzerindeki E-posta problemleri ile ilgilenen personel .
Potentiometer : Ses düğmesi . ( potansiyometre )
Power supply : Güç kaynağı .
Power : Güç , enerjinin harcandığı ya da işin yapıldığı değer .
PPP : Modem aracılığıyla seri bağlantılar gerçekleştirmede kullanılan yeni bir protokoldür . SLIP protokolüne göre hatta düzeltme ve sıkıştırma özellikleri daha gelişmiş olduğundan bu protokolden % 5-10 daha hızlıdır . Çoğu Web tarayıcısı PPP veya SLIP bağlantısı istemektedir .
PAS 16 : Media- Vizion' in bu iki kartı bir birine çok benziyor . Yanlız PAS + in örnekleme ve çalma genişliği sadece 8 bit"ken PAS 16 , 8 , 12 ve 16 bitlik örneklemeler yapıp , çalabiliyor . Her ikisinin de 44 . 1 KHz . e kadar kapasitesi var bu iki kart ADPCM sıkıştırma ve dinamik filitreleme özelliklerine sahip . SBPro ve SB 16 gibi paslarda yamahanın 4 işlemcili FM çipi OPL 3 ' kullanıyorlar . PAS 16 'nın program desteği çok tatminkar PAS 'ların SB ve SBPro uyumlulu her ne kadar Media Vizion tarafından %100 olarak belirtese de , bazı problemlerle karşılaşmak mümkün . PAS 16 oldukça iyi bir kart , fakat ucuz değil . En iyi avantajlarından birisi SCSI aracısını içermesi . Kartın mekanik kalitesi üzerin 'de biraz çalışılmış . Midi parçalarının FM çipinden dinlemek hayal kırıklığı yaratabilir . Fakat 16 bitlik müzik modlüleri çok iyi duyuluyor . PAS 16 birlikte gelen programlar miktar ve kalite açısında bu kart'a artı puan getiriyor .
Prob : Frekans ve benzeri etkenlerde empedans uygunluğu sağlayan araç ya da bağlantı kablosu .
Program search : Kaset teyplerde bandın önceden programlanan belirli sayıdaki bölümünün çalışmasına imkan veren sistem . Bu program sayısı genelde 12 olur . Programlardan birkaç tanesi yardımcı bir tuş ile tekrarlanabilir . Çift kasetli teyplerde birinci kasetteki programların sırası ile ikincisi arasında bir uyum yaratılabilir .
Program select Button : Program seçici düğme .
Program : Bilgisayarların çalışmasını kontrol eden komutlar grubu .
Program : Bilgisayara özel işlemler veya hedefler için verilen talimatlar dizisi . Programlara aynı zamanda 'software-yazılım' adı verilir .
PROM : PROM adlı programlanabilen ROM'dan gelmektedir . PROM satın alındıktan sonra kullanıcı tarafından programlanabilir . Program kullanıcı tarafından bir kez yazıldıktan sonra , başka bir program yazılamaz . PROM içerisinde ince nikel krom teller bulunur , bu teller sigorta teli gibidir . PROM programlayıcısı hazırladığı doğruluk tablosuna göre ve tümleşik devrenin adres girişlerine uygun akım uygulayarak bu telleri yakar . Bu işlemi yapan hazır PROM programlayıcısı cihazları piyasada bulunmaktadır . PROM üreten fabrikalarda kullanıcının doğruluk tablosuna göre programlayabilmektedir .
Prompt : Ekranda görünerek , kullanıcıdan komut beklendiğini ifade eden bir karakter veya karakter dizisi . >: a veya c >:
PROTOCOL : Protokol , iki bilgisayarın birbirlerine veri yollarken izledikleri biçim , veri aktarma formudur . Protokoller bilgisayara alt düzey kodlar yollayarak iki makina arasındaki iletişimi sağlar .
Protocol : Protokolİki bilgisayar arasında mesaj alışverişi sırasında kullanılacak mesaj yapıları ve kurallara protokol denir .
Protocol : Bilgisayar arası iletişimde iki bilgisayarın uyması gereken iletişim kuralları .
PS : Picture Search .
PTC : Pozitif sıcaklık katsayılı direnç .
Public Domain Software : Telif hakkı olmayan ve serbestçe el değiştirilen ve kopya edilen yazılım .
Quota : kota
Query : sorgu
Queue : kuyruk
Rafine etmek :Tamamen RAM'a depolanabilmesi için sıkıştırılmış bir bilgisayar animasyonlu sekans .
RAM :RAM ( Silinebilen Bellek ) olarak bilinen bu elemanlar oku/yaz belleği olarak da adlandırılır . RAM , gelişi güzel geçişi olan bellek demektir . RAM'lar her türlü sayısal devrede ve özellikle bilgisayarlarda geçici veri ve program saklanmasında kullanılır . Bilgisayar programı işleme girdikçe , RAM bölgelerinin çoğunun içindekiler de sürekli olarak değişecektir . Bu nedenle bilgisayar hızının düşmemesi için okuma ve yazmayı tamamlama süreleri RAM'da hızlı olması istenir . RAM'ların en büyük sorunu geçici bellek olmasıdır , yani RAM'ın elektrik enerjisi kesildiğinde saklı olan bilgi de kaybedilir . Bazı devrelerde elektrik kesildiği anlarda saklanan bilginin silinmemesi için batarya ile besleme sağlanır .
Ram : RAM ( Silinebilen Bellek ) olarak bilinen bu elemanlar oku/yaz belleği olarak da adlandırılır . RAM , gelişi güzel geçişi olan bellek demektir . RAM'lar her türlü sayısal devrede ve özellikle bilgisayarlarda geçici veri ve program saklanmasında kullanılır . Bilgisayar programı işleme girdikçe , RAM bölgelerinin çoğunun içindekiler de sürekli olarak değişecektir . Bu nedenle bilgisayar hızının düşmemesi için okuma ve yazmayı tamamlama süreleri RAM'da hızlı olması istenir . RAM'ların en büyük sorunu geçici bellek olmasıdır , yani RAM'ın elektrik enerjisi kesildiğinde saklı olan bilgi de kaybedilir . Bazı devrelerde elektrik kesildiği anlarda saklanan bilginin silinmemesi için batarya ile besleme sağlanır .
SDRAM in ortaya çıkıp tozu dumana katmasının ardından ortalık sakinleşmeye başladı gibi . Kendi kendimize , “Acaba gelecek büyük RAM dalgası ne?” diye sormaya başladık bile . Sanırım teknolojinin ultra hızlarda gelişmesine alıştık , bunu artık eskisi kadar yadırgamıyor ve anında sırada neyin olduğunu merak etmeye başlıyoruz . Teknoloji ve insan etkileşimi dedikleri şeyin bir yansıması da bu olsa gerek . Neyse , biz en iyisi , adaptasyon süreci üzerinde silikon çiplerin etkisini sorgulamayı bir kenara bırakalım ve gelin bu ay hangi sorulara cevap aramışız hep birlikte ona bakalım .
DRAM , Dynamic Random Access Memory ( Dynamic RAMDinamik Rasgele Erişimli Hafıza ) için bir kısaltmadır . ( “Rasgele Erişim” ifadesi , bilgisayarın işlemcisinin , hafızanın ya da verinin tutulduğu bölgenin herhangi bir noktasına direkt olarak erişebileceğini belirtmek için kullanılır . IBM bir ara “random access” yerine “direct access” [doğrudan erişim] ifadesini kullanmayı tercih ediyordu . ) Bu tür hafızalar veriyi tutabilmek için sabit bir elektrik akımına ihtiyaç duyarlar , bu yüzden depolama hücrelerinin her saniyede yüzlerce kez ( ya da her birkaç milisaniyede bir ) tazelenmesi yani elektronik yüklerle yeniden yüklenmesi gerekir . DRAMin doğasındaki “dinamiklik” işte buradan gelmektedir . DRAM , her biti , bir kondansatör ve bir transistörden oluşan bir depolama hücresinde tutar . Kondansatörler , depolamış oldukları elektriksel yükü çok çabuk kaybetme eğilimindedirler . Bu da elektronik tazeleme ihtiyacını doğurur .
SRAM ( Static RAM ) , DRAMden daha hızlı ve daha güvenilir olan ( ama onun kadar yaygın olmayan ) bir hafıza çeşididir . SRAMlere statik denmesinin sebebi , DRAMlerin ihtiyaç duyduğu tazeleme operasyonuna ihtiyaç duymamalarıdır; çünkü elektronik yükü orijinal konumunda tutan bir depolama hücresi esasına ( ki bu DRAMin yöntemidir ) dayanmayıp , akımın belli bir yönde sürekli taşınması prensibini esas alarak çalışırlar . SRAMler genellikle sadece ön hafıza ( cache ) olarak kullanılır . Bunun altında iki temel sebep yatar . SRAMlerin üretim maliyetlerinin DRAMlerinkine oranla çok daha yüksek olması birinci sebebi teşkil eder . İkinci temel sebep olarak ise SRAMlerin DRAMlerden çok daha hızlı olması gelir . DRAMler minimum 60 nanosaniyelik erişim sürelerini ( access time ) destekler; bu süre SRAMler söz konusu olduğunda ise 10 nanosaniyeye kadar düşer ( 1 nanosaniye = 1 saniyenin milyarda biri ) . Ayrıca SRAM birbirini izleyen iki erişim arasında duraklama ihtiyacını hissetmezken DRAMin iki ardışık erişimi arasında bir bekleme süresi vardır . Bu yüzden SRAMin devir süresi ( cycle time ) de DRAMin devir süresine nazaran çok daha kısadır .
EDO RAM ( Extended Data Out[put] RAM ) temel olarak bir DRAM çeşidi olmakla birlikte standart DRAMden daha hızlıdır . EDO RAMden bazı kaynaklarda EDO DRAM ( Extended Data Out[put] Dynamic Random Access Memory ) olarak da söz edilmektedir . EDO RAM ( ya da EDO DRAM ) , bir seferde sadece bir veri bloğuna erişebilen standart DRAMden farklı olarak , bir hafıza ( ya da veri ) bloğunu işlemciye gönderdiği sırada bir sonraki veri bloğuna erişme işlemini de başlatabilmektedir . Bu da onun standart DRAMden yüzde 10 veya 15 daha hızlı olmasının yolunu açar . Çünkü , yukarıda standart DRAMi anlatırken sözünü ettiğimiz “ardışık iki erişim arasındaki bekleme süresi”nin hız üzerindeki olumsuz etkileri , RAMin CPUya veri gönderirken aynı anda bir sonraki veri bloğuna da erişme teşebbüsüne başlaması ile azalmakta ve veri aktarım performansı doğal olarak yükselmektedir . Yani EDO RAM sayesinde veri transferinin senkronizasyonu işlemi , sıradan RAMlerle yaşanan duruma göre daha süratli ve daha kolay yürütülebilmektedir . Bunun neticesinde EDO RAMlerin erişim süresi 50 nanosaniyeye kadar düşebilmektedir . EDO RAM hem SIMM hem de DIMM modüllerde kullanılabilir . Standart DRAM ise genellikle sadece SIMM modüllere sahip olan PClerde bulunmaktadır . Bir ya da iki yıl evveline kadar üst seviye PC sistemlerinin RAM seçimi EDO idi . Ama önce Pentium MMX sonra da Pentium II çağının başlangıcı ile EDO gelişmiş sistemlerin yüksek hafıza performansı taleplerine cevap veremez oldu .
Yeni bir DRAM türü olan SDRAM ( Synchronous DRAMsenkronize DRAM ) , geleneksel hafıza çeşitlerinin sunduğu hızlardan çok daha yüksek saat hızlarını ( 100 MHzyi , hatta daha da üstünü ) desteklemektedir . SDRAM , sistem veriyolu ile aynı frekansta çalışır ve CPUdan talep geldiği zaman otomatik olarak senkronizasyonu sağlar . ( Sistem veriyolu [system bus] , işlemciyi ana hafızaya bağlayan veriyoludur . Bazı kaynaklarda kendisinden işlemci veriyolu [CPU bus] veya kontrol veriyolu [control bus] olarak da söz edilmektedir . ) SDRAM ile sistem saati arasında tesis edilen bu senkronizasyon sayesinde , veri erişimi ve tazeleme sırasında , CPUnun boş boş oturup hafızanın kendisine yetişmesini beklemek zorunda kalması sonucunda oluşan zaman kayıpları minimuma düşürülmektedir . SDRAM teknolojisinin CPU ile hafıza arasında daha verimli bir iletişime imkân veren bu mimarisi , SDRAMi EDO RAMden daha hızlı bir hafıza türü haline getirmiştir .
SDRAM , hafızayı iki ya da daha fazla dahili hafıza dizisine ayırır; bu işlemin amacı dizilerden birine bir erişim olduğu anda sıradaki dizinin erişim için hazırlanmasını sağlamaktır ( buna “burst mode” metodunun bir varyasyonu gözüyle bakmak mümkündür aslında ) . SDRAMin veriyi ilk olarak okuduğu sırada ulaştığı rasgele erişim hızı EDO RAMin erişim hızı ile aynıdır; ama sıra müteakip karakterlerin ya da hücrelerin okunmasına geldiğinde SDRAM , EDO RAMe 5-6 tur bindirmekte ve 10 nanosaniyelik erişim süreleri sunabilmektedir ( daha net olmak gerekirse , bu erişim süresinin yaklaşık olarak 7 ns ile 12 ns arasında değiştiğini söyleyebiliriz ) . Veriye 10ar nanosaniyelik aralıklarla erişilebilmesi demek , çevrim ( ya da devir ) süresinin 10 nanosaniye olması demektir . Yani her 10 nsde 1 devir gerçekleşmektedir . Bu da her {[10 nanosaniye] x [1 milyar]}da ( yani her 10 saniyede ) 1 milyar çevrim ve her 1 saniyede de 100 milyon çevrim anlamına gelir . Son cümlemizin ikinci kısmına dikkat edecek olursanız , orada aslında 100 MHzin tanımını yaptığımızı görürsünüz . Sanırız , “SDRAM 100 MHzlik veriyolu hızlarını destekliyor” ifadesini artık daha anlamlı bulacaksınız . Yani aslında 10 nslik SDRAM ve 100 MHzlik SDRAM derken yaptığımız şey aynı anlamı iki farklı şekilde ifade etmek oluyor .
SDRAM mimarisinin bir parçası olan senkronizasyon ile veriye çok daha hızlı bir biçimde erişilebilmesi , bilgisayar sisteminizin genel performansına direkt olarak olumlu bir şekilde yansır . SDRAMin , kendisine nazaran daha eski olan hafıza teknolojileri karşısındaki bu üstünlüğü genel sistem performansınız söz konusu olduğunda kritik bir önem taşır . SDRAM , EDOnun pabucunu dama atmış ve artık günümüz PClerin hafıza standardı olmuştur . SDRAMin “senkronize” mimarisi aynı zamanda , önümüzdeki bir iki yıl içinde görmeye başlayacağımız çok daha yüksek veriyolu hızlarını desteklemeye de elverişlidir . Burada unutulmaması gereken bir nokta , 66 MHzlik veya daha düşük sistem veriyolu hızlarında çalışan pek çok eski sistemin SDRAMin hediye ettiği yüksek performans nimetinden tam anlamayla yararlanamayacağı gerçeğidir . Bu arada biz de , SDRAMin hızına ayak uydurmakta güçlük çeken veriyolları sayesinde , “bir zincir en zayıf halkası kadar sağlamdır” sözünü “bir PC en yavaş veriyolu kadar hızlıdır” şeklinde değiştirebiliyoruz . 100 MHzlik sistem veriyolu kullanan PClerin yaygınlaşmasıyla SDRAMin eski teknolojileri silip süpürmesi kaçınılmazdır .
SDRAM ler genellikle sadece DIMM modüllerde kullanılır . Bunun haricinde , bazı anakartlar EDO ve SDRAMlerin birlikte kullanılmasına müsaade etmektedir , ne var ki bu yaygın bir uygulama değildir . Zaten eğer sistemden performansı en küçük zerresine kadar almak istiyorsak , ikide bir SDRAMleri çelmeleyecek olan EDOları bir kenara bırakmalı ve sadece SDRAMleri kullanmalıyız .
RAM - Animation :Slayt , film şeridi veya video ya da audio bant bölümlerine , orijinal kronolojisine bakılmaksızın girebilme olanağı .
Random Access :Rasgele Erişim . 1 . Bilginin elde edileceği bir sonraki konumun , hiç bir şekilde bilginin son olarak elde edilmiş olduğu konuma bağlı olmadığı koşullarda , bir veri saklama yerine erişim yöntemi . 2 . Her sözcüğe erişimin , diğer tüm sözcüklerin yerlerinden bağımsız olduğu ve sözcüğün adresine göre yapılan erişim yöntemi . 3 . Bilginin elde edilecek yerin , daha önce alınan bilgi yerlerinden tamamen bağımsız olduğu veri saklama yerine erişim yöntemi . Örnek olarak manyetik davullar , diskler veya çekirdek bellekler gösterilebilir .
RANDOM ACCESS :Radyo ve televizyon vericisinden yayın alımının mümkün olduğu maksimum uzaklık .
Raster :İmgenin görüntülendiği monitör ekranındaki taranmış olan ışıklı ekran .
Raster :Yüksek çözünürlüklü monitör ve kartlar , dye-sublimation yazıcı , multimedya ürünleri renk kalibratör sistemleri
Raytracing :Radyo ile bilgi veri hizmeti . Yayınla birlikte kısa mesajlar yazılı olarak seçilebilir . Ancak radyonun bu alıma uygun bir dijital akımın olması gerekir .
RDS ( Radio Data Service ) :Kahrolası Elkitabını Oku ( İnternette ) Bu kısaltma genelde birisi çok basit ya da genel bir soru sorduğu zaman kullanılır .
RTFM :kullanım kılavuzunu oku
Real Time kayıt :Sequencer programlarında metronom dinlenerek yapılan canlı müzik şekli .
Real Time Recording :Artık bilgisayarlarımız bu kart sayesinde bir sinema ekranı , bir TV ekranı , bir konuşan Ansiklopedi ve hatta konuşan döküman sistemi diyebiliriz . İlk resimli ansiklopediyi 1922'de basan COMPTON ilk multimedya ansiklopedisini de 1990'larda piyasaya sürdü . Compton's Interactive EnyclopediaŞimdi COMPTON'un tüm CD kütüphaneleri; video oyunlarının her cinsi , ansiklopedilere başvurulan dökümanlar , iş dünyası , almanaklar , atlaslar , seyehat kılavuzları , safariler , müzik , avcılık , tenis , balıkçılık , golf vs . dersleri , dünya kupası albümleri , mega starların klipleri , video klipler hemen hepsi CD-ROM sürücüsü olan bütün bilgisayar kullanıcılarının elinin altında , renkli ve hareketli olarak ekranlarında . . . Çağdaş teknoloji sizi bilim ve eğlence dünyasına davet ediyor , bu daveti kaçırmayın .
Real-Time Animation :Bilgisayar ekranında gerçek saat zaman dilimine bire bir nispetinde uyan zaman .
Real-Time :Web Tarayıcılara FM kalitesinde konuşma ve müzik dinlemek için eklenen bir programdır . Bu programı tek başına kullanabileceğiniz gibi Netscape'e de ekleyebilirsiniz . Bu program hakkındaki demolar için Sony Magic Link'i http://gnn . com/gnn/wr/ads/song/ adresinden ya da Real Audio'yu http://www . realaudio . com adresinden bulabilirsiniz .
REAL AUDIO :Bireysel veya grup gösterimi için imgenin şeffaf cam veya özel madde ile kaplanmış bir akrilik ekrandan geçirilmesi . Ekran projeksiyon cihazı ve seyirci arasına yerleştirilir .
Referans :Yansıma .
Reflection :Yansıtıcı eleman .
Reflector :Ani tepki geriye çekmek .
Refleks :Yazıcı
Register :AC ya da DC gerilim değerini kararlı tutmaya çalışan devre . Regüle: Kararlı , kararlı duruma getirme .
Regülatör :Teypte iki kasedin arka arkaya çalınması .
Relay play :CD'de kalan sürenin gösterildiği hane .
Remaining time :Cihazın veya cihazın bir işlevini kablolu veya kablosuz olarak uzaktan kontrol eden cihaz .
Remote Controls Windows :Uzak girişUzak bir bilgisayarda sanki o bilgisayara doğrudan bağlıymış gibi işlem yapmak , bu işlem genelde iletişim ağı üzerinde bir protokol kullanılarak yapılır . Telnet .
Remote login :Uzaktan kumanda cihazından gelecek sinyalleri alan küçük pencere . Bu bölümün temiz olmasına dikkat etmek gerekir . Aksi halde sinyal almayabilir .
Render :Değişik saatlere ayarlanan programların her hafta aynı saatte alınmasını sağlayan sistem . CD player'da bir şarkının devamlı olarak tekrar edilmesini sağlayan özellik .
Reset :Bilgisayarın yeniden başlamasını sağlamak için mikro işlemciye verilen önlenemez donanım kesmesi veya bir programın yeniden başlatılması .
Resolution ( Ayrışım ) :Çok kısa süreli eko ya da ses derinliğine verilen isim . Reversad imge television:Normal görüntüyü simetrik olarak tersine çeviren televizyon . arkadan bir perdeye projeksiyon yapabilen televizyonda da olması gereken bir özelliktir . Reverse Video: Karanlık bir geri planda aydınlık görünümden ziyade , aydınlık geri planda karanlık görüntüler .
REVERBERATION :Karanlık bir geri planda aydınlık görünümden çok , aydınlık geri planda karanlık görünümler .
RF ( Radio Frequency ) :Request For Comments .
RFC :Elektronik posta başlıklarının biçimi için Internet standardı . Elektronik Posta ( Electronic Mail ) .
Ring counter :Bilgisayarlar için çalışma yeri .
Router :Yönlendirici . Bir ağ ile diğeri arasındaki iletişimi sağlayan cihaz . Routing:YöneltmeVeri paketinin gideceği bir sonraki sisteminin doğru olarak seçimi .
Router :Yöneltim alanıBir kişinin yönetimi altında olan ve kendi aralarında bilgi alışverişinde bulunan yönelticilerin kümesi . Yönetsel Alan , yöneltici
SAP ( Sound Audio Program ) : İki dilde yapılan yayınlardan birinin kaydeden ses alma programı .
Se desimal : Ekran , değişik boyutlarda yapılır . Büyüklüğü diyagonal ( çarprazlama ) ölçü ile belirtilir . Ekran yüksekliğinin enine oranı da bir ölçüdür . Bu ölçü genellikle 4:3 olur . EDTV ve HDTV'de bu oran 16:9'dur .
SEARCH ENGINES : Kişileri istedikleri bilgiye veya Web sayfasına ulaştırmayı amaçlayan "Internet tarayıcı" servisleridir . Bu servislerin uzayıp giden bir listesini ttp://www . rpi . edu/Internet/Guides/decemi/icmc/top . html adresinde bulabilirsiniz .
Search : Arama , videoda istasyon arama .
Senkronizasyon : İki sinyali faz ve frekans bakımından uyumlu hale getirme olayı .
Senkronize : Peryodik olarak değişen iki sinyal arasındaki faz ve frekans bakımından uyum .
Sequencer : MIDI müzik cihazlarının kontrolünü yapan yazılım . IP paketlerini iki sistem arasında aktarmak için telefon hatları ya da RS-232 devrelerini kullanan protokol . Tanımı RFC 1055'de mevcuttur . Noktalararası protokol ( Point-to-Point Protocol ) .
Serial Line IP ( SLIP ) : Seri Hat Internet ProtokolüServer:Hizmet birimi , dağıtıcı programKaynak sağlayıcı ( örneğin dosya hizmet birimi gibi ) kullanıcı ( client ) , kullanıcı-dağıtıcı modeli ( client-server model ) .
SGML : Tüm platformlarda aynı olarak görülecek dökümanlar yaratmak için kullanılan ISO standardıdır .
SGML : Diğer yapısal döküman dillerinin tanımlanmasında kullanılan bir dil . Mesela; HTML , SGML kullanılarak tanımlanmıştır . Resmin hesaplanması sırasında kamera önce ışığın olduğu yere çevrilir ve bir gölge yaratması gereken obje oradan hesaplanır . Sonra da gölge simüle edilir .
Shadow Mapping : Daha önce de belirtildiği gibi gölgeler sadece Raytracing yöntemi ile hesaplanabilir . Rendering'de hesaplanamaz .
Shareware : Belirli bir süre ücretsiz kullanılan , ancak yazılımın deneme süresi bitince yazılımın sahibine ücret ödenmesini gerektiren türden yazılımlara verilen isim .
Sharpen : Netleştirmek , keskinleştirmek . Photoshop dökümanlarında daha net bir görüntü demek , tam beyaza yakın renkteki piksellerin tam beyaza , koyuya yakın piksillerin daha koyuya çevrilmesi demektir . Netlik , kontrastlık ile sağlanır . Piksellerin netleşmesi diye birşey sözkonusu değildir .
Sharpness : Videoda keskinlik ayarı , görüntüdeki hatları keskin gösteren suni netlik ayarı . Bu düğme hatların yumuşatılması ve görüntüye romantik bir hava verilmesi için de kullanılır .
Shotgun : Sesi mikrofonun önünde dar bir koni içinde yakalayan bir kardioid tipi . Genelde kameraya monte edilmiş olup , yalnızca kameranın yönetildiği taraftaki sesleri kaydeder .
SIGMA DESIGN : Real Magıc PC Uyumlu MPEG Playback yapılabilmektedir .
Signature : İmza
Site : Internet üzerindeki bir hizmet biriminin adresi .
SLIP : Seri Hat Üzerinden Internet Protokolü ( Serial Line IP ) .
SLIP : TCP/IP protokolünde IP paketlerini iki sistem arasında aktarmak için telefon hatlarını ya da RS 232 devrelerini kullanan protokol .
SLIP : TCP/IP'ye göre modası geçmiş bir iletişim protokolüdür . Protokolün amacı modem aracılığıyla , bir ağ ortamına tıpkı ağ'da bir kullanıcıymış gibi bağlanmaktadır . Bu protokolün yerini fonksiyonları bakımından bir farkı olmayan fakat daha hızlı olan PPP protokolü almıştır .
SMARTDRV : Sabit diskinizin hızını artırmak için kullanılır .
Software ( yazılım ) : Çalıştırıldığında bilgisayara belirli fonksiyonları yaptıran bir dizi instruction .
Software : Yazılım donanımı , bilgisayarın çalışmasını kontrol eden programlar .
SBPro : Creative Labs`dan SoundBlaster ( SB ) Adlib uyumlu ilk ses kartıdır . FM sentezleme yayınında aynı zamanda sekiz bitlik örnekleme ve örnek çalma olanağına sahiptir . SB ve İlk SB Pro yamaha`nın YM üçbin sekizyüz on iki çiplerini kullandılar . Fakat yeni versiyonlar ( SBPro 2 . 0 ve üstü ) yeni OPL3 çipini kullanıyorlar .
Sound Galaxy NXII Pro : Sınırlı kullanım olanağına sahip olsa da özellikle insan sesi kaydetmede ve çalmada başarılı sonuçlar veriyor . Ayrıca fiyat olarak da çok uygun . Gerçeğe oldukça yakın sese sahip . Üzerindeki ASP entegresi programlanabilir olduğundan , seslere efekt kazandırmak gibi başka işler içinde kullanılabiliyor olması ona önemli bir değer kazandırıyor .
SoundBlaster 16 ( SB 16 ) : SB`nin geliştirilmiş hali olan SB 16; 16 bitlik stereo ses üstünlüğünü hizmete sunuyor . SB l6`nın stereo 44 . l KHZ . ye kadar 8 bit l6 bitlik kaydetme ve çalma imkanı var . Bunun yanında dinamik filtre ve ADPCM sıkıştırma nimetleri sunulmuştur . SB 16'nın en heyecanlandırıcı özelliği ise , bir tane 16 bitlik asp yani ( advanced signal procossor ) devresi içermesi . Bu bir çok işe yarar , en azından sıkıştırma sürecinde bu çipin kullanılması durumunda , CPU'nun üzerinden yüzde yetmişleri ( %70 ) varan ölçülere yük kalkar . Peki sıkıştırma olmazsa olur mu? Eğer birisi hafızayla kart arasında saniyede 176 Kbyte'lık bir transfer hızını ( 44 Khz . de l6 bitlik stereo örnekleme için ) garantilerse olur . Yeni SBPro'lar gibi SB l6 `lar FM sentezleme için dört işlemcili bir yamaha YMF 262 ( OPL 3 ) içermekte . SB 16 tasarlanmış WaveBlaster ( WB ) adında bir yardımcı kart da piyasada bulunmakta WB , Turtle Beach MultiSound da kullanılan Proteus sentezleyici çipinden içeriyor . Creative Labs'in dediğine göre SB l6 da MPU 401 tipi Midi aracısı var . Ama bu aracı sadece aptal modunda ( UARt ) çalışıyor . SB 16'da bir dolu programla geliyor . SB 16 da Soundblaster ailesinde olduğu için oyunlar tarafından desteklenmeme sorunu yok . Bir SCSI aracısı ve birde ASP çipi İçermesi SB 16`yı çekici kılan unsurlardan yardımcı kartı WB ile birlikte olduğu zaman SB l6 profesyonel ihtiyaçlara da cevap verecek duruma geliyor . Ama bu durumda da pek hesaplı olduğunu söyleyemeyiz . Aynı fiyat civarında daha iyi seçimler yapmak mümkün .
Speaker : Loudspeaker . Hoparlör .
SPIDER ( ÖRÜMCEK ) : Web tarama servislerinin veritabanlarını büyütmek için bıkmadan , usanmadan yeni Web sayfaları ve onlara ait bağlantıları bulan programlara "örümcek" ismi verilir .
Splitter : Splitter . Ayırıcı . Dağıtıcı . Bir işareti iki veya daha fazla yola ayırmak veya dağıtmak için kullanılan alet veya sistem .
Stack ( Ek Bellek ) : Destek bellek .
Stack : CD player'a birden fazla disk alınmasını sağlayan ve çalma kapasitesini artıran katlı tepsi .
Stacked Bar Chart : Birbirini takip eder şekilde değil de birbiri üstüne konulmuş kolonlardan oluşan bir tablo .
Star LC 90 : Konfigürasyon seçimi ve değişikliği , yazılımla bilgisayardan yapılabiliyor . Güç yönetiminde yapılan değişiklikle açma-kapama düğmesi olmayan bu yazıcılar , kabloları ile güç bağlantısı yapıldıktan sonra otomatik olarak uyku konumuna geçiriyor . Herhangi yazma komutu geldiğinde , gecikme olmadan çıktı veriyor . Haber , spor , eğlence gibi kategorilere ayrılmış konulardan istediğinizi seçerek Web sayfalarına göz atabilir , o gün en çok ziyaret edilen servisleri öğrenebilirsiniz .
STD : Internet standartlarını belirleyen RFC alt serileri . Internet standartlarının listesi STD 1'de verilmiştir . Bilginiz İçin ( For Your Information ) , Yorumlar İçin Rica ( Request For Comments ) .
Step Time kayıt : Sequencer programlarında yalnızca belirlenmiş nota yeri ve süresi gözönüne alınarak belirli olmayan aralıklarla yapılan kayıt sistemi .
Step Time Recording : Real time kayıt yapamayan ya da icrası çok zor olan müzikal uygulamaların adım adım giriş şekli olup , istenirse master keyboard'dan kontrolü de olanaklı .
SUBMIT : Kendi web sayfalarının reklamını yapmak isteyenler için izlenebilecek en kolay yol , URL adresini gözde tarama servislerine yazdırmaktır . http://wjww . submit-it . com adresine URL adresinizi verdiğinizde adresiniz 15 ayrı tarama servisine otomatik olarak yollanacaktır . Bunun dışında URL adresinizi yazdırmadan geçmemeniz gereken bazı tarama servisleri şunlardır:
Subroutine : Küçük özel program ( alt program ) .
Subtitle : Filmlerin alt yazısı .
Symantec Norton Utilities : İşletim sistemleri kendilerini ne kadar geliştirirlerse geliştirsinler , her zaman kullanıcıların istekleri bir adım önde oluyor . Norton Utilities , disk yönetimi ve başka birçok gelişmiş hizmeti kullanıcılara sunmaya devam ediyor .
System 7 . 0 : 'Apple Computer'in Macintosh bilgisayarlarında kullanılan yeni bir işletim sistemi . 1 ) MIDI Clock : ( MIDI saat işareti ) Üzerinde kullanılan tempo değerine bağlı olarak , bir dörtlük nota süresinde 24 pulse gönderir . Yani MIDI portundan bu sayıda gönderilen "F8" Hex kodudur . Bu işareti dinleyen cihazın iç zamanlama üreteci artık bu işaretle kilitlenip senkronize olarak çalışır . İç tempo değeri buna bağlıdır . 2 ) Start : ( Parça başlangıcı işareti ) Sistemdeki sequenceri başlatır . Kodu "FA"dır . 3 ) Continue : ( Kalınan yerden otomatik devam etme ) Performer sysex mesajları editörü . Sisteme bağlı sequencer , parçanın ortasında stop komutuyla durdurulursa , bu komutla kaldığı yerden devam ettirilir . Kodu "FB"dir . Sistemdeki sequenceri durdurur . Kodu "FC"dir . 5 ) Active Sensing : ( Aktif birim sensoru ) Sistemdeki bazı MIDI'li enstürmanlar diğerlerinin varlığını sorgulamak üzere 300 ms aralıklarla "FE" kodunu gönderir . Bu da sistemde aktif MIDI'li enstürmanın olduğunu gösterir . Bazı ürünler 300 ms içinde bu işareti duymadığı zaman seslerini kapatırlar . Günümüzde üretilen aygıtlarda bu kod , o kadar geçerli değildir . Sadece sistem üzerinde herhangi bir şekilde kullanılabilir düşüncesi ile sistem komutlarına dahil edilmiştir . 6 ) System Reset : ( Aktif sistemleri sıfırlama ) MIDI birimlerinde oldukça önemli yeri olan bir komuttur . MIDI hattından yollandığı zaman tüm enstürmanlar ilk açılış durumuna gelirler . MIDI transmisyonu için kullandıkları bellek sıfırlanır . Çalınan notalar susturulur . Her üretici firma , bu komutu kullanarak makinalarının yeniden çalışmaya başlayacağı en uygun ortama getirirler . Kodu "FF"dir . İşte genel anlamları ile diğer sistem bilgilerinden de şöyle bir sözettik . Bunlar her geçen gün biraz daha geliştirilmeye çalışılmaktadır . MIDI 1 . 0 versiyonunun 1983 yılından bu yana getirdiği kurallar zaman zaman yenilenmesi düşünülmekte . Daha hızlı teknolojilerinin müzik endüstrilerine girmesinin sonuçları bakalım ne olacak? Burada önemli olan bazı standartlar ve onları kullanan sistemlerdir .
System : Hardware , software ve diğer yardımcı birimlerden oluşan ve bir ünite olarak çalışan grup .
Sıkıştırma yöntemi : Standard bilgisayarlar saniyede 15 veya 12 film karesini ekrana getiremezler ve kare atlamalar meydana gelir . Bu bilgisayarların filmi akıcı bir şekilde oynatabilmeleri için film dosyaları çeşitli yöntemlerle sıkıştırılır . Filmin niteliği , hareketliliği , büyüklüğü , taşıdığı renk bilgisi ve hedef platform gözönüne alınarak bu yöntemlerden biri seçilir . Herbir sıkıştırma yönteminin kendi ayarları vardır .
Swap : Takas . Bir bilginin geçici olarak tutulduğu ve daha sonra oradan çağırılarak gerçek yerine konduğu veya bir değişkene aktarıldığı alandır . kısacası yedek tutma alanı olarakda tanımlanabilir .
T1 : DS-1 biçiminde yapılanmış sinyali 1 . 544 megabit/saniye hızında aktaran hatlara verilen isim .
T3 : DS-3 biçiminde yapılanmış sinyali 44 . 746 megabit/saniye hızında aktaran hatlara verilen isim .
TAG ( TAKI ) : HTML'de dökümana biçim vermek için kullanılan etiketlerdir . Kaynak içinde kolayca fark edilirler çünkü her zaman "<" ve ">" işaretleri arasına yazılırlar . İki bilgisayar arasındaki kişilerin gerçek zamanda konuşmalarına izin veren bir protokol . Internet Bağlantılı Sohbet ( Internet Relay Chat ) .
TCP/IP Protocol : Internet üzerindeki bilgisayar sistemlerinin birbirlerine bağlanması için kullanılan standart ağ iletişim protokolüdür . Internet Protokolü ( IP ) üzerinde çalışan Transfer Kontrol Protokolü ( TCP ) ve bunlara bağlı çalışan diğer protokollerin oluşturduğu aile . IP , TCP , FTP , Telnet .
TCP/IP : Transmission Control Protocol/Internet Protocol cümlelerinin kısaltılmış halidir . Internet'i oluşturan protokollerdir . Başlangıçta Unix işletim sistemi için tasarlanmış olup günümüzde birçok işletim sistemini desteklemektedir .
TELNET : Bir Internet sitesinden diğerine bağlanmak için kullanılan komut ve programdır . Komutu kullanarak bir internet sitesine bağlandığınızda karşınıza sitenin "login:" komut satırı gelecektir . Böylece Internet üzerinde iki makine direkt ( ve özel ) olarak birbirine bağlanabilir .
Telnet : Telnet uzak terminal bağlantısı için Internet standart protokolüdür . Tanımı STD 8 ve RFC 854'te yapılmıştır .
Telnet : Bir bilgisayarın diğer bir bilgisayara uzaktan terminal bağlantısı yapmasını sağlayan standart Internet protokol programıdır .
Terabyte ( Tera ) : Bir Terabyte= Bin Gigabyte . Birkaç sene sonraki yeni hardisk standardı diyebiliriz ( 1 . 1012 byte ) .
Terminal Emulator : Bilgisayarın terminal taklidi yapmasını sağlayan program . Bu programı kullanan bir bilgisayar , uzaktaki başka bir sisteme ait bir terminal gibi görünür .
TEXT-TO-SPEECH : Text-to-Speech ( TTS ) sistemleri yazılı metni karşı tarafa ses olarak iletmekte kullanılmaktadır . Bu sistemler vasıtasıyla Sesli Yanıt Sistemleri sadece rakamlar ve bir kaç kelimeyle kısıtlı kalmak yerine bilgisayara girilmiş olan tüm yazılı verileri sese çevirebilmektedir . şu anda kullanılan sistemlerin yapabildiği sadece yazılı veri halindeki sayıları sesli hale çevirmektir . Örneğin , 123 sayısı "yüz . . . yirmi . . . . üç" olarak okunmakta ancak herhangi bir başka yazılı bilgi ( isim ya da adres gibi ) bu şekilde sese çevrilememektedir . Türkçe'ye uyarlanmış TTS sistemlerinin kullanılmaya başlanmasıyla elektronik ortamda yazılı tüm metinler sesli olarak okunabilecektir . Yani ofis içi elektronik posta yoluyla ( e-mail ) gelen yazışmalarınızı ya da benzer diğer bilgileri evinizdeki telefondan sisteme okutabilirsiniz . Türkçe TSS sistemlerinin 1994'ün ilk yarısında çıkmaya başlamıştır .
Texture or Surface Mapping : Bilgisayar grafiklerinde , iki boyutlu bir görüntüyü üç boyutlu bir nesnenin etrafına sararak nesneye değişik bir yapısal görüntü vermek .
Texture : Desen , zemin , düzensiz ve belirsiz şekillerin oluşturduğu arka plan .
TFT : Thin Film Transistor , aktif matriks ekran tekniği . Ekran noktalarının yönetimi milyonlarca transistör üzerinden gerçekleşiyor . Web servislerini taramak yerine Elektronik kütüphanenin devasal içeriğine bir gözatmak isteyebilirsiniz . Elektronik kütüphanenin sayfalarını 1000 tam sayfa gazete haberi , magazinler , akademik günlükler , resimler , referans kitapları , sanat ve bunun gibi hergün yenilenen birçok kaynak oluşturuyor .
TIFF ( Tag Image File Format ) : Taranmış imgelerin dijitaleştirilmiş versiyonlarını nakletmek için kullanılan format . Basit arama formatıyla posta listeleri , Usenet , haber grupları , bilgisayar üretim firmaları ve FTP siteleri üzerinde arama yapmanıza olanak sağlar .
Tint : Koyulaşma ( Saturation ) bir rengin içindeki beyazın miktarı .
TN3270 : IBM 3270 terminal taklidi yaparak IBM anasistemlerine bağlanmayı sağlayan bir telnet programı çeşidi .
Track ( sector ) : Hareketli depolama aygıtlarından olan drive , disket veya teyp kartuşunda sürücü kafasının ulaşabildiği özel bir bölüm .
TRANSPARAN GIF'LER : Bir çok servis Web sayfalarının güzel görünmesi için grafik arka fonlar kullanıyor . Bu fonun üzerine bir resim yerleştirildiğinde resmin hiç işinize yaramayacak yerleri güzel arka fonunuzun görünmesini engelleyebilir . Bunu önlemek için "transparan GIF"ler kullanılır . GIF dosyasındaki herhangi bir rengi transparan olarak atadığınızda o renk görülmeyecek , onun yerine arka fonunuz görüntülenecektir . Paint Shop Pro'nun 3 . 12 sürümü bu işi yapabilmektedir .
Tray : CD player'da diskin alındığı tepsi . Genellikle 12 cm ( 5 inç ) diskler için yapılır . Ancak 8 cm ( 3 inç ) boyutlu küçük diskler için de ayrıca yuvası bulunabilir . Bu yuva yoksa küçük diskleri çalmaya kalkmamak gerekir .
Truncation : Hesaplamanın özel bir kural tarafından durdurulması .
Trunk : Trank . Anahat . Kablo-TV Dağıtımında kullanılan ana dağıtım kabloları .
Trunkey : Ekleme veya düzeltme işlemlerine gerek olmaksızın çalışan bir sistem .
TTL : Transistör-Transistör Lojik .
Tune : Televizyonda cihazın tam istasyona ayarlanması işlemi .
Tuner : Bir radyo veya TV alıcısının alçak frekansa kadar olan kısmı .
Tuner ( Kanal seçici ) : TV ve videoda istasyonların alınabildiği ayar devreleri . ( 1 ) Değişken kondansatör veya endüktör gibi ayarlı bir devrenin rezonans frekansını değiştirmekte kullanılan araç . ( 2 ) Radyo ya da televizyon alıcısının , yayınlanan kanalı seçmekte kullanılan ilk kademesi . İstenen kanal frekansını elde etmek için rezonans frekansını değiştiren ayarlı bir devre ihtiva eder . Kanal ve bant seçici ünite , kısım .
Tuner : Akortlu bir devrenin rezonans frekansını değiştirmek için kullanılan değişken kondansatör ya da endüktanslardan oluşan devre , belli kanalları seçmek için radyo veya TV alıcılarında kullanılan genellikle RF mikser ve osilatörü içine alan kat .
UNIX-to-UNIX CoPy ( UUCP ) : Unix'ten Unix'e Kopya
UNIX : Çok kullanıcılı , çok hedefli bir operasyon sistemi . Genellikle çalışma hayatında kullanılan bir işletim sistemi .
UNZIP : Daha önce bir sıkıştırma yardımcı programı kullanılarak sıkıştırılmış bir dosyayı açmak . Upgrade: Daha yüksek performans veya ilerlemiş özellikler gösteren parçalarının eksiklerin yerlerine yerleştirilmesi .
Upload : Direk interface ya da bir modem yolu ile diğer bir bilgisayardan data almak . Konuya göre adlandırılmış binlerce ağ haberleri grubu , protokolleri çalıştıran bilgisayarlar ve Usenet ağ haberlerini ve makaleler yazan kullanıcıların oluşturduğu sistem . Tüm Internet sistemeleri Usenet'e üye değildir ve tüm Usenet sistemleri de Internet üzerinde değildir . Ağ Haberleri Aktarma Protokolü ( Network News Transfer Protokol ) , Unix'ten Unix'e Kopya ( UNIX-to-UNIX CoPy ) .
URL : ( Uniform Resource Locator ) Web üzerinde ulaştığınız yerin kimliğini belirler . Tam bir URL'nin görünümü aşağıdaki gibidir . mailto://e , mail yollamak için kullanılacak uygulamaya bağlanırfile://lokal bir dosyayı işaret ederalan ismi ( domain name ) bağlanılmak istenen sunucunun Internet üzerindeki ismidir . Bir alan isminin uzantısı genellikle onun tipini de belirler: . com ticari kuruluş . edu öğretim . mil askeri . net servis sağlayıcı . org kar amaçlı olmayan organizasyonPORT ADRESİhttp:// protokolü sadece :80 portunu kullandığından genellikle bu takı kullanılmaz . atlanacak dizin adıWeb sayfasının sunucu üzerindeki dizinini belirtir .
Usenet ( USEer NETwork ) : Konuya göre isimlendirilmiş binlerce ağ haber grubu , protokolleri çalıştıran bilgisayarlar ve ağ haberlerini okuyan ve makaleler yazan kullanıcıların oluşturduğu sistem . Internet sistemlerinin tümü Usenet'te bulunmaz ve Usenet sistemlerinin tümü de Internet üzerinde değildir .
User Interface : Program içinde ilgili alanı bulması için kullanılan ekrandaki menü .
Üstel : Üssel , eksponansiyel , üs .
UTC : Koordine Edilmiş Evrensel Zaman ( Universal Tima Coordinated ) . Rutin işler için kullanılan yazılım birimleri . Yardımcı yazılımlar , bilgisayarın kullanımı ve işletiminde yardımcı olan veya işletimini kolaylaştıran programlardır . Bunlara örnek olarak , editör , hata-bulucu programlar ve kütük yönetici programlar adı verilebilir .
UTILITIES : Yardımcı yazılımlar .
UUCP : ( UNIX-to-UNIX CoPy ) .
UUCP : UUCP bağlantıları büyük çoğunlukla 1200 bps'ten 38 . 4Kbps'e varan hızlara sahip modemlerle sağlanıyor . Bağlantılar genelde sakla ve-ilet mantığıyla yürütülüyor . Ayrıca Internet-tabanlı UUCP bağlantıları da kullanıyor . Düşük maliyeti UUCP bağlantıları 1970'lerde ortaya çıktıklarından bu yana geniş kullanıma sahiptir .
VDOWAVE : VDOWave hareketli görüntüleri sıkıştırmakta kullanılan ilginç bir yöntemdir . Bu yöntemin en somut örneği VDOLive'dir . Bu aygıt popüler Web tarayıcılara eklenerek eş-zamanlı videoların büyük ölçüde sıkıştırılarak görüntülenebilmesini sağlamıştır .
VERONICA : Nevada Üniversitesinde geliştirilmiş olan Veronica ( Very Easy Rodent Oriented Net-Wide Index to Computerized Archives ) binlerce gopher servisindeki her bir menü maddesini içeren devasal bir veritabanıdır . Devamlı güncellenen Vernonica veritabanı , birçok gopher menüsünden bulunabilir . Internet dahilindeki Gopher sitelerinin % 99'unun kayıdı bulunan Veronica Gopher adresi arayanların ilk uğradıkları nokta olmakta .
VGA ( Video Graphies Aray ) : IBM PS/2 EGA'ya uyumlu grafik cihazı . Analog monitörleri de destekler .
VHD ( Video High Density ) : Yüksek yoğunluklu video disk . Üç renk sistemine de uyar . Amerika'nin 525 , Avrupa'nın 625 satırlı TV ekranlarına adapte olabilir .
VHF ( Very High Frequency ) : Çok Yüksek Frekans 2'den 13'e kadar olan kanallarda televizyon yayını .
VHF ( Very High Frequency ) : Çok yüksek frekans . 30 MHz'den yukarı , dalga boyu da 10 metrenin altındadır . Çok kısa dalgaların yayım ve alımı için genellikle yönlendirilmiş anten kullanılır . JVC tarafından bulunan en popüler 1/2 inçlik tüketici bantı formatı . Daha geliştirilmiş bir şekli ise Super VHS ( S-VHS ) diye bilinir .
VIRTUAL REALITY : Kullanıcının müdahale edebildiği 3-boyutlu ortama verilen addır . Sanal gerçeklik sayesinde kişi ilüzyonlarla yaratılmış 3-Boyutlu dünyaya adım atabilir , oradaki nesnelerle iletişim kurabilir . http://www . zd . net . com adresinde bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgi ve bedava programlar bulabilirsiniz .
Virtual Reality : Bir yerde gerçekten bulunduğunuz hissi , sağlayan , yüksek derecede gerçekçi bilgisayar simulasyonları . Kendini programlara yamalayan , bu programlarla ilişki kuran sistemlerdeki programlara da yamalanarak yayılan program . Virüsler genelde bulundukları sisteme çeşitli zararlar verirler . Truva Atı ( Trojen Horse ) , solucan ( worm ) .
Virus : Zarar vermek amacıyla kendini programlara kopyalayan , bu programlarla ilişki kuran , sistemdeki diğer programlara da yamanarak yayılan program .
Visual Basic : Görsel diller içerisinde , gerçekten esnek bir dil olması , üzerinde herhangi bir değişkenliğin kısa zamanda yapılabilmesi büyük avantaj . Esnek bir dil oluşu nedeniyle uyumlu çalışma özelliği ileri düzeyde . Günümüzde Visual BASIC'in 4 . 0 versiyonu bile çıkmıştır .
Visual search : Video kameralarda çekilen görüntülerin kontrol edilmesini sağlayan ve normalden üç misli hızla yapılan arama .
VİVA MAESTRO 16 VR : Bir ses kartı çeşididir .
Volatile memory : Geçici bellek .
VPS : Video programlama sistemi . Televizyondaki bir programın başlangıcından sonuna kadar tam olarak alınabilmesine imkan verir . Bunun için televizyon verici istasyonun özel bir sinyal göndermesi gerekir . Bu sinyali tanıyan video cihazı otomatik kayda geçer . Yayın sonunda gönderilen bir başka sinyalle de video cihazı otomatik kapanır . Bu özellikle şimdilik Türkiye'de bulunmamaktadır .
VRML : 3 boyutlu görüntüleri taşıyabilecek şekilde Web sayfaları oluşturabilen bir dil .
VSAFE : Bilgisayarınızdaki virüs hareketlerini izler .
W3 : Dünya Çapında Ağ ( World Wide Web ) :
WAIS : Geniş Alan Bilgi Sistemi ( Wide Area Information Servers )
WAIS : Internet üzerinde basit ve doğal bir dilde sorgulama girişlerini tanıyan , bilgilere hızlı erişim için indeksler kullanan , önceki aramaların sonuçlarının sonraki aramaları etkilememesini sağlayan bir mekanizması olan dağıtılmış bilgi hizmet birimidir .
WAN : Geniş alan ağı . Birbirleri arasında oldukça uzak mesafe olan ve genelde PTT altyapısı kullanılarak oluşturulan bilgisayar ağı . Ses dosya tiplerinden bazılarının kullandığı dosya uzantısı .
WEBCRAWLER : America On Line'ın bedava Internet tarama servisidir . Lycos tarama servisinden küçük olan servis her ay 3 . 000 yenisi eklenen 60 . 000 web sitesini tarayabilmektedir . http://www . webcrawler . com adresine bağlanıp WebCrawler'in yeni kullanıcı arabirimi ile tanışabilirsiniz . Bu servis diğer Web tarayıcılarından farklı olarak sizi rastgele bir servise bağlayabiliyor . Böylece yeni ve alışılmadık yerler keşfedebilirsiniz . Bu servisten ayrıca çok ziyaret edilen Web servislerini öğrenebilirsiniz .
WEBMASTER : Bir web sitesinin editörlüğünü üstlenen kişiye "Webmaster" adı verilir . Webmaster'in görevi , Web sitesinin tasarımını yapmak ve "çarpıcılığını" korumaktır . Günümüzde bu işi tek bir kişinin yapması çok zordur . Bunun için genelde bir web sitesini birden çok kişi "takım" ruhuyla ayakta tutar . Wehnelt silindiri: Elektron ışınlı lambanın kontrol grisi .
Webmaster/Webmistress : Bir Web hizmet biriminin sistem operatörü .
White balance ( Beyaz ayarı ) : Renk dengesini otomatik olarak ayarlayan sistem . Kamera otomatik moddan çıktıktan sonra "WHT BAL" , düğmesine arka arkaya basarsanız , "HOLD" yazısı , güneş sembolü ( outdoors ) ve yanan lamba sembolü ( indoors ) görürsünüz . Böylece üç ayrı beyaz dengesi ayarını manuel olarak yapma imkanınız olur . Beyaz dengesi , beyaz ve parlak görülen konuların doğal renk dengesini sağlayabilmektedir . Işık şartları hızla değişen diskoteklerde , fotoğraf stüdyoları gibi ışığın çok yoğun ve parlak olduğu yerlerde , sodyum lambayla ve civa buharlı lambayla yapılan karayolu tüneli aydınlatmalarında "indors" konumu seçilir . Konunun ya da fonun tek renk olması halinde "HOLD" konumuna geçilir . Basit ve doğal bir dilde sorgulama girişlerini tanıyan , bilgilere hızlı erişim için indexler kullanan , önceki aramaların sonuçlarının sonraki aramaları etkilemesini sağlayan bir mekanizması olan , dağıtılmış bilgi hizmetidir . archie , Gopher , Prospero .
WINZIP : Winzip , Windows 95 , 3 . 1 ve NT kullanıcılarının dosyalarını Internet üzerinden daha hızlı aktarmak için daha küçük hale getirmeye yarayan bir sıkıştırma yardımcı programıdır . PKZIP ve TAR kullanılarak sıkıştırılmış dosyaları da açabilir .
Wire-Frame Represertation : Bir nesnenin sanki şeffaflaşmışcasına iskeleti ile görüntüye getirilerek üç boyutlu gösterilmesi .
Wobbel : Çeşitli elektronik devrelerin karakteristik eğrilerinin ekranında oluşturduğu cihaz .
Word processing : Kelime işleme .
Word : Bilgisayarda bilgi . ( kelime işlem ) Bir yapımın ham kopyası Offine edit işleminde kulanılır .
Write protect : Disket üzerindeki bir tırnak . Kapatıldığı zaman diskete birşey yazılamıyor veya silinemiyor .
WWW ( Word Wide Web ) : Dünya çapında ağ . Hypertext tabanlı , dağıtılmış Internet bilgi sistemi . Kullanıcılar hypertext dökümanları oluşturabilir , daha önce oluşturulan dökümanları düzenleyebilir , gözden geçirebilir . İstek birimi ve hizmet birimi programlarını ücretsiz olarak temin edebilirİsviçre parçacık araştırma merkezi tarafından yaratılmış olan hipertext tabanlı , dağıtılmış bilgi sistemi . Kullanıcılar hipertext dökümanları yaratabilir , düzeltebilir , yaratılmışları gözden geçirebilir . Kullanıcı ( client ) ve dağıtıcı ( server ) programalarını ücretsiz olarak temin etmek mümkündür .
W3 : Dünya Çapında Ağ . Bilgisayar monitöründe görülenin aynen basılı kopyada veya filmde de elde edileceği anlamına gelir .
WYSIWYG : Ne Görürsen onu alırsın .
X Windows : Çalışma sistemi veya grafik terminal satıcılarının çoğu tarafından kabul edilen bir Window operasyon sitemi .
X-asis : Bir tablonun yatay çizgisi .
Xenon Projector : Xenon gaz dolu bir lambada ark kullanan çok güçlü bir projektör .
Xrs : Opak ve transperanın yanısıra X-Ray taramayı da gerçekleştiren 6cx modelinin bulunduğu PhotoStyler ile beraber gelen tarayıcılar .
Y-axis : Bir tablonun genelikle data rakamının bulunduğu dikey çizgisi .
Yazılım ( Software ) : Bilgisayarın donanımlarını verimli bir şekilde kullanabilmeniz için veya bize işlerimizde yardımcı olmak için tasarlanmış ve bir programlama dili ile yazılmış programlardır .
Yama : Bir işletim sistemi veya programın daha sonradan geliştirilmiş ve yeni özellikler eklenmiş kısımlarını yükleyebilmek için hazırlanmış ve program veya işletim sistemini geliştirmek için yazılan programlar .
Z-axis : 3 boyutlu bir tabloda önden arkaya doğru olan .
ZIP : PKZIP kullanılarak sıkıştırılmış ( daha küçük dosya boyunda , ama eşdeğer bir dosya yapılan ) bir dosya "zıp" dosyası olarak adlandırılır . Dosya uzantısı , ZIP'tir .
Zoom Lens : Devamlı değişken görüntüsel uzaklıktaki bir lens .
ZyXEL U-1496 Plus ( Modem ) : Geniş LSD ekranı ve menü sisteminin kullanım kolaylığı , 57600/14400bps veri ve 14400 faks hızının yanında ses işleme yeteneği , ayrıca özel protokolle de olsa 19200bps transfer hızı , bu modeli yüksek fiyatına rağmen cazip kılıyor . ( Modem )
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.