Akli Delıl 
Akli delıl  Delîl; "Mürşid, rehber, kılavuz"
 anlamlarına gelir. Istılahda ise, "bilinmeyen şeylerin
 bilinmesini mümkün kılan şeydir." Veya "Kendisine
 iyice bakarak ve düşünerek, istenilene götüren şeydir."
 (el-Cüveynî, el İrşad, Mısır, 1369/1950, 8; elCürcanî,
 et-Ta'rîfat, İstanbul 1253, 61, et-Tehanevî, Keşşafu
 ıstılahati'lfünûn, İstanbul 1984, I, 492). 
 Delîl, bize rehberlik eder ve bir şeyin
 doğru veya yanlış oluşu hakkında bizi bilgi
 sahibi ederek yol gösterir. Olumlu veya olumsuz, hüküm vermemizi sağlar.
 Delille öğrenilen ve doğruluğu kanıtlanan şeye
 "medlûl" denir. 
 Delîller bir bakıma, aklı ve naklî (sem'î)
 olmak üzere ikiye ayrılır. "Vahye ve işitmeye dayanan
 delîle" naklî delîl denir. Naklî delile dînî delîl de
 denmektedir. Kur'an ve hadislerin bildirdikleri, naklî delillere
 dahildir. Aklı delil ise; "mukaddimeleri (önermeleri), akla
 dayanan delildir. Aklî ve naklî deliller, kat'î ve zannî olmak üzere
 ikiye ayrılırlar. Kesin olarak medlûlü isbat eden aklî
 delile burhan (ve huccet)* denir. Önermeleri kesin olmayan aklî delile
 de hatabe adı verilir. 
 Burhan; zekî ve kültürlü insanların,
 inceliklerini anlayıp yararlanabilecekleri delîl çeşididir.
 Mesela: "Alem değişkendir, her değişken hadistir
 (sonradandır)" delîli bir burhandır. Cahil ve kültürsüz
 insanlar burhanı anlamaz. Burhan, münakaşa ve münazaralarda
 geçerliliği olan bir delildir. 
 Hatabî deliller ise, kafası olumsuz fikirlerle
 şartlanmamış kimseleri ikna edebilen delillerdir. "Bir
 yerde iki yönetici olmaz" ifadesi bir hatabî delîl sayılır
 Bu tür delillerin mukaddimeleri, genellikle doğruluğu kabul
 edilmiş ifadelerdir. 
 Kesinlik ifade eden aklî delillere yakîniyyat denir
 ki, bunların altı türü vardır; 
 1) Bedîhiyyat: Aklın, bir delîle ihtiyaç
 duymadan, apaçık bir şekilde hemen biliverdiği bilgilerdir.
 Bunlara evveliyat da denir. "Bir, ikinin yarısıdır",
 "Bütün, parçasından büyüktür" gibi. 
 2) Müşahedat: Aklın duyu organlarıyla
 verdiği hükümlerdir. "Güneş,
 aydınlatıcıdır", "Ateş,
 yakıcıdır" gibi. Bunlara, hissiyat ve mahsûsat da
 denir. 
 3) Fıtriyyat; Aklın, basit bir kıyasla
 vardığı hükümdür. "Dört sayısı, çifttir"
 gibi. Bunlar, kıyasları beraberlerinde bulunan hükümlerdir. 
 4) Mücerrebat: Aklın, müşahedelerin
 tekrarı sonucunda verdiği hükümdür. "Hint yağı
 ishal edicidir" gibi. 
 5) Mütevatirat: Aklın, mütevatir haberlere
 dayanarak verdiği hükümdür. "Mekke Hz. Peygamberin doğum
 yeridir." gibi. 
 6) Hadsiyyat (sezgiler): Aklın, mukaddimelerden süratle
 neticeye ulaşmasıyla varılan hükümdür. "Ay,
 ışığını güneşten alır" gibi.
 Bunlar, zarûrî ilim ifade ederler. (Sadeddîn et-Taftazanî,
 Şerhu'l-Makasıd, Mısır (t.y.), I, 232-235; Bekir
 Topaloğlu, Kelam İlmine Giriş, İstanbul 1988, 71). 
 Kesinlik ifade etmeyen aklî delîllere de zanniyyat
 denir. Bunların da altı çeşidi vardır 
 1) Müsellemat: İlmî münakaşada
 karşı tarafın kabul ettiği hükümlerdir.
 Peygamberimizin mîracını inkar eden hıristiyana
 karşı Hz. İsa'nın mîracını delil getirmek
 gibi. 
 2) Meşhûrat: İnsanların hepsinin veya
 büyük çoğunluğunun kabul ettiği hükümlerdir. "Adalet
 güzeldir. Zulüm çirkindir" gibi. 
 3) Makbûlat: Yalan söylemeyeceğine dair
 kendilerine hüsn-i zan beslenilen büyük alimlerin ve mürşidlerin 
 sözleri bu kategoriye dahildir. 
 4) Karînelerle hüküm vermek: Yoğun bulut görüp
 yağmurun yağacağını söylemek gibi. 
 5) Muhayyelat: Psikolojik olarak arzu uyandırmak
 veya nefret ettirmek için tahayyül edilen hükümlerdir. "Bal, iğrenç
 bir kusmuktur", "Şarap, akıcı bir yakûttur"
 gibi. 
 6) Vehmiyyat: Duyular aleminin ötesinde kalan
 hususlar için duyulan alemle kıyas edilerek verilen hükümlerdir.
 "Kainatın ötesi sonsuz bir fezadır", "Var
 olan her şey görülebilir" gibi . 
 Bu tür delîller, insanı kesin bilgi edinmeye götürmeyen
 aklî deliller olduğundan zannî deliller adını
 almışlardır. (el-Cürcanî, Şerhu'l-Mevakıf,
 İstanbul 1286 h., 76; et-Tehanevi, Keşşaf, II, 939; Bekir
 Topaloğlu, a.g.e., 75). 
 Mehmet BULUT 
 
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.